İzmir'in Aliağa ilçesindeki Helvacıoğlu Ortaokulu'nun görme engelli Türkçe öğretmeni Cafer Tatlı (32), 7 yıl önce atandığı okulunda çok mutlu. Tatlı, hiçbir zaman engelinin arkasına sığınmadığını, öğrencileri ile empati kurarak ders işlediğini anlattı. Öğrenciler de çok sevdikleri Cafer Tatlı'nın derslere girmesinden dolayı oldukça memnun olduklarını belirtti.
İzmir'de, doğuştan yüzde yüz görme engelli olan Cafer Tatlı, yaşama sevincini hiç kaybetmedi. Hayata dört elle sarılan, hayallerinin peşinden koşan Tatlı, ilk öğrenimini Aşık Veysel Görme Engelliler Okulu'nda tamamladı. Ardından Karabağlar Cumhuriyet Lisesi'ni bitirdikten sonra Celal Bayar Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldu. Cafer Tatlı'nın, ataması üniversite eğitiminin ardından hemen yapıldı. 2013 yılında ataması yapılan ve Aliağa'nın Helvacı Mahallesi'nde bulunan Helvacı Ortaokulu'nda göreve başlayan Cafer Tatlı, çok mutlu.
Öğrencileri tarafından da sevilen Tatlı, "Tek hayalim" dediği öğretmenlik mesleğini çok sevdiğini belirtti. Tatlı, "Tek hayalim vardı, o da iyi bir öğretmen olabilmekti. Öğretmeyi çok seviyorum. Herkes için hayatta bir amaç vardı, benim için de amaç bu. Hayatımın tek amacı, öğretmek" dedi. Bu durumun tek taraflı olmadığını öğrencilere bir şeyler öğretirken aslında onlardan da bir şeyler öğrendiğini söyleyen Tatlı, üniversiteden mezun olduktan sonra atanma konusunda bazı tereddütlerinin bulunduğunu anlattı. Cafer Tatlı, "Ben hep, 'Bir okula atanayım, benden korkmayan ve benimle iyi iletişim kuran öğrencilerim olsun' diye hayal etmiştim. Hayalime kavuştum. 'Atanabilir miyim' diye umutsuzluğum vardı. Sadece engelimden dolayı değil, her öğretmen gibi bazı tereddütlerim vardı. Atandım. İlk başlarda öğretmenlik deneyimi konusunda biraz zorluk yaşadım. Bunu her öğretmen yaşıyor zaten. Bunu oturttuktan sonra gerisi geldi" dedi.
'ENGELİMİN ARKASINA SIĞINMADIM'
Göreve başladığı zaman öğrencilere görme engelli olduğunu açıkça anlattığını kaydeden Cafer Tatlı, şunları söyledi:
"Hiçbir zaman görme engelli olduğumu saklamadım ve hiçbir zaman engelimin arkasına da sığınmadım. Öğrencilerimin bu konuda kafalarında hiçbir soru işareti kalmadı. Görme engelli olduğunuzu söyleyip de gerisini söylemezseniz, çocuk artık deneme yanılma yoluyla öğrenmek isteyecek. Ben bunu istemedim. Ben öğrencilerimin görme engelliliğin ne olduğunu bilmelerini istedim. Bunu benim ağzımdan duydular. Görme engelliliği benimle empati kurarak yaşadılar. Çok güzel bir iletişimimiz oldu."
Hiçbir engellinin aslında engelli olmadığını, engellerin yaşanılan şartlardan kaynaklandığını vurgulayan Tatlı, "Görme engelli denildiğinde toplum acıyarak bakılıyor ama acınarak bakılmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü şartlar iyileştirildiğinde meslek sahibi olabiliyoruz. Her şekilde topluma faydalı bireyler olabiliyoruz. Aslında engel bana göre kişilerin oluşturduğu bir hegemonya" diye konuştu. Tatlı bir isteğini de dile getirdi. Türkçe ders kitaplarının kendisine kabartma olarak geldiğini, ancak yeni eğitim öğretim dönemi başlamasına rağmen o kitapların henüz gönderilmediğini belirten Tatlı, "Ben o kitap gelmemesine rağmen çocukları mağdur etmiyorum. Lütfen çocukların kitapları dağıtılırken bizim kitaplarımız da gelsin, derste zorluk yaşamayalım" dedi.
'ÖĞRETMENİMİZİ ÇOK SEVİYORUZ'
Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdal Bayhan da "Engelli olması dersleri işleme konusunda ya da çocuklarla yapacağı eğitim ve öğretim konusunda bir engel değil. Çünkü Cafer öğretmenimizin gönül gözü açık. Bizim öğretmenimiz konusunda inancımız tam. Öğretmenimiz tarafından geçen TEOG sınavlarına hazırlanan öğrenciler, büyük bir başarı elde etti, ilçedeki tüm okullar arasında 2'nci olduk. Helvacı Ortaokulu'nun üst düzeyde başarı elde etmesini sağladı. Kendisiyle övünç duyuyoruz" dedi.
8'inci sınıf öğrencisi Sude Saray (13), ortaokula ilk başladığı zaman görme engelli bir öğretmenin derslere gireceğini duyunca biraz şaşırdığını belirterek, "Ama sonra ders işleyişini görünce benim için dersler daha kolay ve zevkli oldu. Öğretmenimizi çok seviyoruz. Bize çok güzel ders anlatıyor. Arkadaş gibi davranıyor" dedi. Öğrencilerden Arda Yazılan (13) ise "İlkokula giderken öğretmenimizi gördüğümüz zaman 'nasıl bir öğretmen' diye merak ediyorduk. Ortaokula geçtiğimizde öğretmenimizin çok iyi bir öğretmen olduğunu anladık. Öğretmenimizin ders anlatışı, bizimle ilgilenişi çok güzel. Öğrencilerle ilgileniyor. Biz bir konuyu anlamadığımız zaman üstüne gidiyor, öğretiyor. Öğretmenimizden sınıf olarak çok memnunuz. Hocam iyi ki varsınız" diye konuştu.