Olay, geçen yıl mayıs ayında, Kalkan ailesinin Soğukkuyu Mahallesi'ndeki evinde meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Kimya Bölümü öğrencisi Mahmut Can Kalkan, potasyum siyanür ile hazırladığı şerbeti, annesi Fatma ile babası Mehmet Kalkan'a içirdi. Kalkan çifti, şerbeti içtikten sonra fenalaştı. Kalkan, daha sonra şerbetten kardeşi Emir Can'a (16) içirmek istedi. Ancak, anne- babasının rahatsızlandığını gören Emir Can tepki gösterdi. Devrilen bardaktaki sıvı çocuğun üzerine döküldü. Sıvıdan Mahmut Can Kalkan ve Emir Can ile küçük kardeşleri Mehmet Taha etkilendi. Hastaneye kaldırılan anne- baba hayatlarını kaybederken, oğulları tedavilerinin ardından taburcu edildi.
'YATAY ÇİZGİ ŞEKLİNDE KIRMIZI GÖZLÜ, PELERİNLİ SÜPER KAHRAMANLA TANIŞTIM'
Polis ekiplerince gözaltına alınan Mahmut Can Kalkan, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nde verdiği ifadesinde, "Üniversiteye başladığım dönemlerde kız arkadaşımdan ayrılmıştım. Ardından, üniversitenin laboratuvarında, yatay çizgi şeklinde kırmızı gözleri olan ve siyah pelerin takan, süper kahraman gibi birisiyle tanıştım. Ancak bu kişiyi yalnızca ben görebiliyordum, o da yalnız olduğumda. Bana, kalabalık içinde olmayı sevmediğini ve sadece kendisi varken laboratuvara geldiğini söylüyordu. Son olarak, bana siyanürlü bir şerbet hazırlamamı ve aileme içirmemi söyledi" dedi.
Adliyeye sevk edilen Kalkan, 'Üst soydan akrabayı tasarlayarak kimyasal silahla kasten öldürmek' suçundan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kalkan, cezaevinde 1 gün kaldıktan sonra Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi. 50 gün burada kalan Kalkan tekrar cezaevine götürüldü.
PSİKOTİK BOZUKLUK TEŞHİSİ KONULDU
İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önce görülen celselerde Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden istenen raporda Kalkan'a 'psikotik bozukluk' teşhisi konuldu. Raporda Kalkan'ın, 'üstsoydan akrabayı tasarlayarak kimyasal silah ile kasten adam öldürmek' ve 'kardeşi tasarlayarak kimyasal silah ile kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarına karşı akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını tam olarak algılayamayacağının da altı çizildi. Mahkeme heyeti, Kalkan'ın cezai ehliyetinin olmadığını bildiren raporun ayrıntı içermemesi nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor talep etti. İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi, mahkemenin istediği raporu, 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Raporda, gözlem sürecindeki Kalkan'da davranış bozukluğuna rastlanmadığına yer verildi.
'SIKILDIM, TAHLİYE OLMAK İSTİYORUM'
Kalkan'ın yargılanmasına İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tutuklu sanık Kalkan duruşmaya bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, Adli Tıp Kurumu'ndan ulaşan raporda sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu yönünde mütalaa edildiğini belirtti. Sanık Kalkan, raporu kabul etmezken, "Cezaevinde sıkıldım, bu sefer tahliyemi istiyorum" dedi.
Kalkan'ın avukatları da rapora itirazda bulundu. Mahkeme heyeti, sanığının tutukluluk halinin devamına karar verirken, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi ve Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporlar arasında ciddi çelişkiler bulunması nedeniyle dosyanın Adli Tıp Kurumu üst kuruluna gönderilmesine ve Kalkan'ın cezai ehliyetinin olup olmadığı konusunda rapor istemesine hükmederek duruşmayı erteledi.