Dezenfektana hile karıştı! Halkın sağlığını böyle tehlikeye atıyorlar
Pandemi döneminde restoran gibi kamuya açık alanlarda kullanılması zorunlu olan bazı el dezenfektanlarında hile yapılması tepkilere neden oldu. Vatandaşlar maliyet hesabı yaparak halk sağlığını tehlikeye atanlar için denetimlerin artırılmasını isterken uzmanlar ise standart bir dezenfektanın ortalama yüzde 80 etil ya da izopropil alkol içermesi gerektiğini söyledi.
- İzmir
- Giriş Tarihi: 23 Temmuz 2020 10:37
- Güncelleme Tarihi: 23 Temmuz 2020 10:37
Koronavirüs için alınan bireysel önlemlerin başında kolonya ve el dezenfektanları geliyor. Bazı fırsatçılar koronavirüsün kalkanı, elleri temizleyen ve virüslere karşı koruyan dezenfektana bile hile karıştırdı. İzmir'deki bir kozmetik firmasının yetkilisi Neşet Şen, piyasada ticari kaygılar nedeniyle hileli ürünlerin arttığını söyleyerek tüketicilerin hileli ürünleri ayırt edebilmesi için bazı ipuçları verdi. Etil, izopropil ve metil olmak üzere 3 çeşit alkol bulunduğunu belirten Şen, dezenfektan yapımında etil ya da izopropil alkol kullanılması gerektiğini söyledi. Metil alkolün dezenfektan olarak kullanılamayacağını açıklayan Şen, metil alkolün ispirto gibi koktuğunu söyleyerek bu sayede kolaylıkla anlaşılabileceğini kaydetti. Vatandaşların bunu hissederek fark edemeyeceğini anlatan Şen, etil alkolün baskın bir kokusu bulunmadığına dikkat çekerek izopropil alkolün ise aseton kokusuna benzediğini kaydetti. Ticari kaygılar ile hızlı satış yolu arayan bazı firmaların bu işin hileli yöntemine başvurabildiğini ifade eden Neşet Şen, "Bazı hileli ürünlerde yüzde 30-40 alkol katkılı konsantrasyonlar hazırlanıyor. Bunlar kesinlikle etkinliği olan konsantrasyonlar değildir. Minimum y��zde 60 hatta en iyisi 70- 80 alkol oranı olmalıdır" dedi. Standart bir dezenfektanı test etmenin farklı yolları olduğunu dile getiren Şen, tehlikeli olduğu için yakarak yapılan testi ev ortamında önermediklerini belirtti. Bir alkolmetre kullanarak dezenfektanın içindeki alkol oranının anlaşılabildiğini söyleyen Neşet Şen şöyle devam etti:
"Vatandaşlar kendi dezenfektanlarını kendileri yapabilir. Eczaneden 96 derece saf etil alkol alıp bir kabın içine döküp üzerine saf su ekleyin. Ortalama yüzde 80 civarında bir konsantrasyona erişirsiniz. 40 derecelik konsantrasyonlar işe yaramaz. 40 derecelik bir konsantrasyonu ölçü kabında 100'e kadar doldurup alkolmetreyi batırdığımızda alkol göstergesinin 80'lerde olması gerekirken 40'larda kaldığını görürüz. Eczanelerin de bunun gibi denetimsiz bazı markalar konusunda dikkatli olması gerekir. Bunun dışında alkol bazlı olmayan bazı dezenfektanlar da var. Onların cilt uyumluluğu düşüktür. Başka kimyasallarla hazırlanır. Yüzey temizliğinde kullanılan ürünler katılarak elde edilir. Günümüzde alkolün litresi 20 lira civarındadır. Bu nedenle sağlıklı bir dezenfektanın en az 30- 40- 50 lira aralığında olması gerekir. Daha ucuz olan bir üründen vatandaşlar şüphe etmeli. Laboratuvarda yakarak yapılan testlerde ise bir dezenfektan çakmağı yaktığınızda yanıyorsa doğru şekilde üretilmiş demektir."
'ELİMİZE SIKIYORUZ AMA NE SIKTIĞIMIZI BİLMİYORUZ'
Dışarıda kullanılan dezenfektanlara karşı güven sorunu yaşadıklarını söyleyen vatandaşlardan Erhan Yılmaz, "Dışarı çıkmamaya çalışıyoruz ama ister istemez çıkıyoruz. Restoranlar, kafelerde gördüğümüz yerlerde elimize dezenfektan diye sıkıyoruz ama ne sıktığımızı bilmiyoruz. Bunlar denetlenirse biz de tercihimizi ona göre yaparız" dedi. Cemal Korkmaz ise, "Güvenilir olup olmadığını biz de bilmiyoruz. Ama bazı yerlerde kullandığımız dezenfektanlar ellerimize yapış yapış bir his veriyor. Kafamızda soru işaretleri var. Bunun denetlenmesi gerekiyor. 14 kuralı uygulamaya çalışıyorum. Günlük hayatımda da düzenli şekilde dezenfektan kullanmaya çalışıyorum" diye konuştu. Dışarıdaki dezenfektanlara güvenmediğini belirten Tamer Korkmaz da, "Nereden temin edildiğini ve nasıl alındığını bilmiyoruz. Bazıları su gibi oluyor bazıları ise sabunlu su gibi oluyor, güvenemiyoruz. Eczaneden mi alındı merdiven altında mı üretildi bilmiyoruz" dedi.
DHA