16 yaşındaki Ceren parçalanmış bir ailenin çocuğuydu. Annesi ile boşanan babası bir suçtan Denizli'de cezaevindeydi. Annesini görmeyeli ise uzun zaman oluyordu. Önce anneannesinin yanında kalmayı denedi ancak sık sık oradan kaçıp babaannesinin İzmir Gültepe'deki evinde kalıyordu. Babaanne ve dede de yüzde 50 zihinsel engelli torunlarının mutlu olması için ellerinden geleni yapıyordu. Ceren bazen arkadaşlarında kalır ama dedesini hiç habersiz bırakmazdı. Ona mutlaka nereye gideceğini söyler ve "Şu gün döneceğim" derdi.
"HAVUZA GİDİYORUM" DEDİ
Günlerden 19 Ağustos. Ceren mayosunu ve havlusunu alıp babaannesine, "Kız arkadaşımla Havuza gidiyoruz" diyerek evde çıktı. Ceren o gece eve gelmedi. Gelmeyecek olsa haber verirdi aslında. "Neyse" dedi dede "Yarın ortaya çıkar." Ancak küçük kızdan ertesi gün de haber alamayan polis emeklisi dede Yakup Duman emniyete giderek kayıp başvurusunda bulundu.
KARAKOLDA KORKUNÇ İTİRAF
Kayıp başvurusunda bulunalı 9 gün olmuştu ama Ceren'den hala bir iz yoktu. Ta ki bir kadın 27 Ağustos gecesi Bornova'daki Işıkkent Polis Karakolu'na gidip korkunç bir gerçeği açıklayana kadar. Ceren babaannesi ve dedesiyle yaşadığı eve dönmemiş çünkü ölmüştü. Bunu söyleyen ise Ceren'in cenazesini gömenlerden biriydi. Tahir Y. (23) yaşadığı vicdan azabına dayanamamış ve annesi Latife Y'ye tüm gerçeği anlatmıştı. Ceren ölmüş, Tahir Y. ve arkadaşı Sinan Ö. (22) onu birlikte gömmüştü. Peki Ceren nasıl ölmüştü?
HER ŞEY O GÜN OLDU
Her şey Ceren'in "Havuza gidiyorum" diyerek evden çıktığı 19 Ağustos günü olmuştu. Ceren gerçekten de bir kız arkadaşıyla havuza gitmişti. Onu bir taksiyle gelerek havuzdan alan ise erkek arkadaşı Sinan Ö. idi. İkili uyuşturucu aldıktan sonra Bornova'da günlük kiralanan evlerden birine gitti. Ceren ve Sinan Ö. burada alkol aldılar. Sinan, birden arkadaşı Tahir'i de yanlarına çağırmaya karar verdi. Saatler 00.30'u gösteriyordu. Tahir işten yeni çıkmış evin yolunu tutmuştu. O sırada telefonu çaldı, arayan Sinan'dı. Ona dedi ki "Gel alem yapalım. Sevgilim var, gel tanıştırayım."
Tahir ise "Yorgunum, eve gidiyorum" diyerek bu teklifi reddetti. Ancak Sinan vazgeçmiyordu. Tahir'i 01.00 sıralarında tekrar aradı. "Tahir gel birader artık. Gelirken alkol de al" dedi. Tahir'in yanında bir arkadaşı da vardı. Tahir arkadaşıyla birlikte taksiye bindikten sonra Sinan'ın verdiği adrese geldi. Tekel bayiden Sinan'ın istediği içkiyi alıp apartmana girdi.
43 NUMARALI DAİREYE GELDİ
Tahir ve arkadaşı 43 numaralı dairenin önüne geldiklerinde Sinan kapıyı biraz geç açtı. Tahir'in yanındaki arkadaşını gören Sinan öfkeyle onu içeri alamayacağını söyledi. Tahir de arkadaşını 'Sonra buluşuruz' diyerek yolladı. Tahir içeri girdi ve aldığı içkiden içmeye başladılar. Daha sonra odaya Ceren girdi ve tanıştılar. Biraz daha içki içtikten sonra Sinan ve Ceren yan odaya gitti. 15 dakika sonra telaşlı bir şekilde odadan dönen Sinan Tahir'e, "Koş içeri gel, bu kıza bir şey oldu. Ağzından köpük geliyor" dedi.
KIZIN BAŞINA SU DÖKTÜLER
Tahir hemen odaya koştu. Ceren'in ağzından köpükler geldiğini görünce 112'yi aramaları gerektiğini söyledi ancak Sinan bu teklifi şiddetle reddetti. Ceren'i kendine getirmeye çalışan ikili küçük kızı banyoya götürüp başına su döktü. Ancak bu bir işe yaramadı. Bu kez de sırayla suni teneffüs ve kalp masajı yaptılar ancak Ceren'i kendine getiremediler.
İÇMEYE DEVAM ETTİLER
Ceren'i fenalaştığı odaya geri götüren iki arkadaş kızı yatağa yatırdı. Ceren'in şoka girdiğini ve bir süre sonra kendisine geleceğini düşünerek küçük kızı odada yalnız bırakıp, içki içmeye devam ettiler. Tahir, bir süre sonra Ceren'i kontrol etmek için odaya girdiğinde nabzının atmadığını fark etti ve 112'yi arama ısrarını sürdürdü. Ancak Sinan bu teklifi kızarak reddetti. Alkolün etkisindeki iki arkadaş Ceren'i öylece bırakıp uyudu.
'DAYI'YA TELEFON ETTİ
Takvimler 20 Ağustos 2020'yi gösteriyordu. Sinan, Tahir'i uyandırdı: "Kalk bir yere gideceğiz." Tahir, "Teslim olmamız lazım" dedi ancak Sinan buna da itiraz etti. 'Dayı' dediği birisini telefonla arayan Sinan "Dayının yanına gidiyoruz" dedi. Evden çıkacaklardı ancak yan odada küçük bir kızın ölüsü yatıyordu. Onlar yokken daireye biri girer diye Ceren'i, kıyafetlerini giydirip bazanın altına sakladılar.
ARABAYI ALMAYA GİTTİLER
BİRLİKTE evden çıkan ikili Bornova Mevlana Mahallesi'nde 'Dayı' ile buluştu. Sinan ve 'Dayı' bir süre konuştuktan sonra Tahir'in yanına geldi. Tahir'e otomobilinin nerede olduğunu sordular. İki arkadaş birlikte Tahir'in tamirde olan arabasını almaya gitti.
KAZMA VE KÜREK ALDILAR
Otomobili alıp bir hırdavatçının önünde durdular. Sinan'ın isteği üzerine Tahir bu dükkandan kazma ve kürek satın aldı. İkili Bornova Naldöken'e doğru yola çıktı. Köyün girişindeki büfeden birer dürüm döner ve bir içki alan ikili arabalarını park ettikten sonra dönerlerini yedi. Arabadan inen Sinan ve Tahir 500 metre kadar yürüdükten sonra moloz döküm alanına geldi.
'YORULDUM BİRAZ DA SEN KAZ'
Önce Sinan kazmaya başladı, yorulduğunu söyleyip kazmayı Tahir'e uzattı ve Tahir kazmaya devam etti. 1.5 metre derinliğe indiklerinde kazmayı bıraktılar. Dönüşe geçen ikili bir marketten eldiven aldıktan sonra olay mahaline yani günlük kiralık eve geri döndü. Havanın kararmasını bekledikten sonra Ceren'i bazanın altından çıkardılar.
ÇANTASINI DA YAKTILAR
Küçük kızı omzuna alan Tahir, Sinan'la birlikte asansörle aşağı indi ve Ceren'i aracının arka koltuğuna yatırdı. Sonra moloz döküm alanına tekrar dönen ikili Ceren'i kazdıkları çukura gömdü. Dönüşte kazma ve küreği çalılık alana atıp yanlarında bulunan Ceren'in çantasını da yakarak yok ettiler. İkili işleri bittikten sonra Mevlana'ya 'Dayı'nın yanına geri döndü. Saat 23.30 sıralarında da evlerine gittiler.
BİR ODADA SÖNEN HAYAT
Bu yaşadıkları neydi? Tahir uzun uzun düşündü. Bir suça ortak olmuştu ancak vicdanının sesini dinledi ve teslim olmaya karar verdi. 27 Ağustos akşamı annesi Latif Y'ye her şeyi anlattı ve polis karakoluna gidip gerçekleri söylemesini istedi. Küçük bir kızın hayatı günlük kiralık bir evin odasında sönmüştü. Sağlık ekiplerini aramayarak belki de ölümüne neden olan iki arkadaş ise kendi hayatlarını mahvetti.
'TEK SUÇU CESEDİ SAKLAMAK'
Tahir Y'nin avukatı Abdi Yaşar, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Yaşar şunları söyledi: "Müvekkilime kesinlikle Ceren'i sen mi öldürdün ya da neden öldürdün diye bir soru sorulmadı. Müvekkilim yüzde yüz masumdur diyemem ama katildir demek de çok ağır olur. Müvekkil hakkında uyuşturucu verdiğine ya da cinsel ilişki yönünde bir iddia da mevcut değil. Ayrıca mağdurenin vücudunda herhangi bir darp, cebir izi yoktur. Sadece arkadaşının talebiyle cesedi saklamıştır. Tek suçu budur. Kızın uyuşturucu zehirlenmesi sonucu öldüğü ortaya çıkacaktır. Diğer şüphelinin beyanlarına bakıldığında mağdurenin daha öncesinde, eve gelmeden uyuşturucu kullandığını söylemiştir. İleride otopsi raporu çıktığında müvekkilin kasten öldürme suçunu işlemediği ortaya çıkacaktır."
HACER ÖNOĞLU ÜLGER
İzmir'de molozların döküldüğü yere gömülmüştü, Ceren Duman toprağa verildi