İzmir'in Çernobil'i olarak bilinen ve yıllar önce kapatılmasına rağmen toprağa gömülen radyoaktif maddeler sebebiyle risk oluşturan, 2013 yılında bu nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 5,7 milyon TL ceza kesilen Gaziemir'deki eski kurşun fabrikası, risk oluşturmaya devam ediyor. Bölgede inceleme yapan bilirkişi, tüm verileri bir araya getirerek yeni raporunu tamamladı. Raporda ağır kimyasal ve radyoaktif kirleticilerin bölgede hala yer aldığı belirtilirken, bu maddelerin doğayı ve insan sağlığını olumsuz etkilediği vurgulandı. Mahalle sakinleri, geceleri toprağın kendiliğinden alev alındığını ve yer yer yanarak dayanılmaz bir koku ve duman oluşturduğunu söyledi. Gün içinde kendiliğinden alev alan toprak, DHA'nın objektiflerine de yansıdı. Vatandaşlar, "Kanser oluyoruz, burada yaşayanların çoğu astım hastası" diyerek acil çözüm istedi.
11 yıldır mahallede yaşayan Adalet Çalışkan, "Daha dün akşam genzim tıkandı. Hala acıyor. Akşamları duman tütmeye başlıyor. Burada hasta çocuklar var. Kaç kişi kanserden öldü. Geceleri çok pis kokuyor" dedi.
'TOPRAK ZEHİR KUSUYOR'
Mahalle sakinlerinden Hülya Keskin, "Hastalık bu. Toprak zehir kusuyor. Nefes alamıyoruz. Sıcak olduğu için camları açıyoruz. Dışarıda oturamıyoruz ve tıkanıyoruz. Burada çok sayıda kanser olan var. Hepimiz aynı şeyi düşünüyoruz. Yıllardır böyle. Gelmeyen kalmadı ama çaresine bakılamıyor. Toprağa gömülmüş bu atıklar tekrar yanıyor ve toprak o zehri kusuyor" diye konuştu.
Mahallede pek çok astım hastası olduğunu ve bu kişilerin evlerinden çıkamadığını ifade eden Sevim Eren, "Astım hastası olanlar evinden çıkamıyor. Camları açıyoruz, hemen kapatıyoruz. Bu zehir madem kapalı bize nasıl geliyor? Çok gelen oldu ama hiçbir şey çıkmadı. Neden kapatılamıyor bilmiyorum. Temelde Gaziemir'i havaya uçuracak kadar kimyasal madde varmış. Onu da gelip temizlemiyorlar" ifadelerini kullandı.
'YAĞMUR YAĞDIĞINDA SAPSARI ZEHİR GÖRÜYORUZ'
Mahallede yaşayan astım hastalarından Nihal Ün, "Nefes almakta zorlanıyorum. Sabahları kalktığımda öksürüyorum. Doktor, 'Astım başlangıcı' dedi. Bu zehir nedeniyle yağmur yağdığında toprakta sapsarı, 'zehir 'görüyoruz. Bu dağlar yanıyor zaten. Belki havaya da uçabiliriz. Mahallemizde çok hasta var. Astım, bronşit çok fazla. Çocuklar çıkıp sokakta oynayamıyor" dedi.
'ÇERNOBİL DEVAM EDİYOR'
Eski kurşun fabrikasının hemen yanındaki arsanın ortaklarından Avukat Levent Baghaki, "Burası 1933 yılında bize dededen kalan bir yerdi. Burada hem kimyasal hem radyoaktif kirlilik var. Buradaki element doğada bulunan bir element değil, laboratuvarda üretilmiş bir element. Kanserler, düşükler görülüyor. Raporlarda bunlar mevcut. Biz bir an önce buranın temizlenmesini istiyoruz. Yeni bilirkişi raporunda bütün araştırmalar sunuldu. Bu raporda risklerin devam ettiği söyleniyor. Sadece insan değil hayvan sağlığını bile etkiliyor. Çernobil burada devam ediyor. Kimyasal elementler yağmur yağdığı zaman reaksiyona giriyor ve burada yangınlar oluyor" diye konuştu.
90 yaşındaki Mehmet Özoğuzlar ise, "Ben buraya geldiğimde 17 yaşındaydım. Bu boğaz zeytin doluydu. Badem, yemiş ağaçları vardı. Burada dere vardı, ağaçları da fabrikanın zehri yok etti" dedi.
DHA