Bornova ilçesinde yaşayan 1 çocuk babası Hasan Yıldız, 6 yıl boyunca nefes darlığı şikayeti yaşamasına karşın kanser teşhisi konulacağı endişesiyle doktora gitmedi. Yıldız, şikayetleri artınca çocukluğundan bu yana kullandığı sigarayı geçen yıl bıraktı.
Şikayetleri devam eden Yıldız, yürümekte zorluk çekince 2 ay önce, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu.
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kenan Can Ceylan tarafından muayene edilen Yıldız'da, göğüs boşluğunu tamamen kaplayan, soluk borusu ve kalp damarına baskı yapan bir kitle belirlendi.
Doç. Dr. Ceylan ve SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Çalık'ın katıldığı operasyonla Yıldız'ın göğüs boşluğunu dolduran 20 santimetrelik kitle çıkarıldı.
Yapılan patolojik incelemede Yıldız'ın göğsünden çıkan kitlenin iyi huylu olduğunu belirleyen doktorlar, hastanedeki tedavinin ardından hastayı taburcu etti.
"YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM"
Hasan Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rahat nefes alamadığı için çok zor günler geçirdiğini dile getirdi.
Ameliyattan önce doktorunun risklerden bahsettiğini ancak başka çaresi kalmadığı için ameliyat masasına yatmayı kabul ettiğini anlatan Yıldız, "Yeniden doğmuş gibi oldum. Artık rahat nefes almaya başladım. Eskiden rahat nefes alamadığım için etrafımdaki insanları da kırabiliyordum. Yürümeyi ve rahat bir şekilde merdiven çıkmayı çok özlemiştim. Artık bol boy yürüyüş yapıyorum. Çok mutluyum." dedi.
Kanser olduğu korkusuyla doktora başvurmadığını anlatan Yıldız, "Artık nefes alamayacak duruma gelince hastaneye gittim. Keşke daha önce gitseydim. Benim gibi rahatsızlık yaşayanlar korkmadan ve vakit geçirmeden hastaneye başvursunlar." diye konuştu.
"MÜDAHALE ETMESEK KAYBEDEBİLİRDİK"
Doç. Dr. Kenan Can Ceylan, Doç. Dr. Bülent Çalık'la riskli bir ameliyata imza attıklarını söyledi.
Ameliyatta nadir görülen bir büyüklükteki kitleyi çıkardıklarını anlatan Ceylan, "Kitle o kadar büyüktü ki göğüs boşluğunu doldurduğu gibi hastamızın soluk borusu ve kalp damarlarına da baskı yapıyordu. Kitle ses tellerine yakın olduğu için ameliyattan sonra hastamızda ses kısıklığıyla ilgili ya da kitle soluk borusuna yakın olduğu için nefes darlığına sebep olacak komplikasyonlar olabilirdi ama hastamızda hiçbiri gözlenmedi. Hastamız kısa sürede sağlığına kavuştu. Eğer riskleri gözü alıp müdahale etmesek hastamızı ileriki dönemlerde kaybetme durumumuz olabilirdi." ifadelerini kullandı.
Hastaların nefes darlığı sorununu çok önemsemediklerini belirten Doç. Dr. Ceylan, erken teşhisin ve zamanında müdahalenin büyük önem taşıdığını vurguladı.