Türkiye birçok üründe rekabet üstünlüğüne sahip
‘Tarım Ormanın Geleceği Zirvesi’nde sektör yöneticileri ve uzmanlar Türkiye’nin tarımdaki zenginliklerini ve potansiyelini geliştirmek için yaptıkları çalışmaları anlattı. Konuşmacılar, tarım ve gıdanın öneminin pandemide daha iyi anlaşıldığını söyledi.
- İzmir
- Giriş Tarihi: 16 Ekim 2020
Turkuvaz Medya Grubu ve Para Dergisi'nin Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde düzenlediği 'Tarım Ormanın Geleceği Zirvesi'nde iki ayrı panelle sektörün durumu ve gelecek vizyonu masaya yatırıldı. İlk panelde 'Tarımın Geleceği ve Türkiye Tarımının Yeni 10 Yıldaki Hikayesi' tartışıldı. Moderatörlüğünü Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nedim Koşum'un üstlendiği panelde, Anadolu Birlik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Taner Taşpınar, Migros Ticaret A.Ş. İcra Başkanı Özgür Tort, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, Yaşar Holding Tarım Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Girenes ve İGSAŞ Genel Müdürü Turan Tok yer aldı. Gıdanın hayat olduğunu dile getiren Girenes, "Tarımın ne kadar önemli olduğunu maalesef pandemi döneminde daha iyi fark ettik. Ülkemiz büyük bir çeşitliliğe sahip. Bir çok tarımsal üründe rekabet üstünlüğümüz var. AB'nin kıyısında duruyoruz. Süt, et ve balık üretiminde dünyanın en iyileri arasındayız" dedi.
ÇOĞU TARIMA DAYALI
Anadolu Birlik Holding olarak çıkışlarının şeker pancarı olduğunun altını çizen Taner Taşpınar, "Bizim tabanımız çiftçiye dayanıyor. Kooperatif olarak çiftçimize ayni ve nakdi desteklerle avantajlar sunuyoruz. Piyasayı regüle ediyoruz ve ürünün daha değerli hale gelmesini sağlıyoruz" dedi. Özgür Tort ise "Migros, Türkiye'nin en fazla meyve, sebze, et ve taze unlu mamülleri satan perakendecisi. Bugün raflarımızda bulunan ürünlerin yüzde 77'si tarıma dayalı. Türkiye'nin her bölgesinde meyve sebze alım bölgemiz var. Yaklaşık 400 bin ton meyve sebze alımı yapıyoruz. Karkas olarak işlemek üzere 30 bin ton et alıyor, kendi tesislerimizde işliyoruz. Pandemi dönemine birçok ülkeden çok daha hazırlıklı girdik. Hiçbir zaman raflarımızı tüketicilere karşı boş bırakmadık" dedi. Tort, "Türkiye'nin 6-7 coğrafyasından taze ürün alımı yapıyoruz. Özellikle küçük üreticilerimizi desteklemek üzere kooperatiflerle çok çalışıyoruz. Bunun yanında Bakanlığımızın önderliğinde ilerleyen Ata Tohum projesi ürünlerini de satan ilk ve tek perakendeciyiz" diye konuştu.
SÜRECİ RAHAT ATLATTIK
Begüm Mutuş ise, "Gıda arzı paniği salgından daha tehlikeli bir panik. İsrafsız tüketimin faydasının altını çizmeye çalıştık. Gıda okur yazarlığına ilişkin bir proje geliştirdik. Bu dönemde yerel tedarik zincirinin arttırılması konusunda projeler geliştirdik " diye konuştu. Tarımın çok önemli ve insanlığın geleceği olduğunu dile getiren Tahir Büyükhelvacıgil, susamla başlayan yolculukların daha sonra bitkisel yağlarla devam ettiğini hatırlattı. Helvacıgil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aile olarak üniversite sanayi işbirliğine önem verdik. Artık Amazon'da satılan önemli bir markayız." Turan Tok ise birim alandan çok daha fazla verim alınması gerektiğini belirterek, "Arazileri ıslah etmeden kimyasal gübre kullandığınızda ve suladığınızda verim elde edemezsiniz. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz" dedi.
'ATIKSIZ SOFRALAR İLE İSRAF ÖNLENECEK"
ZİRVEDEKİ ikinci panelde ise 'Atıksız Sofralar' konusu değerlendirildi. Beslenme uzmanı Dilara Koçak'ın moderatörlüğü üstlendiği panelde, Tarım ve Orman Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Aylin Çağlayan Özcan, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Hande Tibuk görüşlerini paylaştı.
MARKAMIZLA SATALIM
2013'TE başlatılan ekmek israfını önleme kapsamındaki kampanya ile yıllık 300 milyon TL tasarruf edildiğini hatırlatan Aylin Çağlayan Özcan, "Gıdanı Koru projesine 2 yıl önce başladık. İsrafın önlenmesi için farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bu ilke ile adım attık. Son tüketim tarihi ile tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farkları bilmeyen kesimin oranı yüzde 72. Bu bilinmediği için kullanılabilir ürünleri bilmeden çöpe atıyoruz" diye konuştu. TÜRKİYE'DE milli gelirinin yüzde 15'inin israf edildiğini dile getiren Aziz Akgül, bu israfın 642 milyar TL'ye denk geldiğini söyledi. GIDA israfının ise 14 milyar TL civarında olduğunu belirten Akgül, "Dünyada da büyük israf yaşanıyor. Dünyada 4 milyar ton gıda üretiliyor. 1.3 milyar tonu israf ediliyor. Bunun dörtte biriyle açlık sınırının altındaki insanlar beslenebilir. Empati yoksunluğu yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
PANDEMİ ile birlikte büyük bir değişim yaşandığını kaydeden Birol Celep, pandemiyi Türk tarımı için şans olarak gördüğünü kaydetti. Türkiye'de çiftçiler için farklı iş alanları yaratılabileceğinin altını çizen Celep, "Ülkemize muz ithal ediliyor. Ancak bir-iki yıla kadar Antalya'daki muz üreticileri ihracata başlayacak. Bu çok önemli. Birçok ürünümüzü Türkiye markası ile pazarlayabiliriz. İsrafı minimize etmemiz gerekiyor" dedi.
45 GIDA BANKASI VAR
KORONAVİRÜS salgını ile birlikte uygarlık kırılmasının eşiğine gelindiğini vurgulayan Deniz Ülke Arıboğan, "20'inci yüzyıl boyunca üçüncü krizi yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz zamanda bir zihniyet dönüşümü yaşanıyor. Bütün bu küresel kapitalist yayılma süreci sonunda 70'ten fazla ülke sınırlarına duvar örüyor" ifadelerini kullandı. 10 yıldır gıda bankacılığı üzerinde çalıştıklarını söyleyen Hande Tibuk, şunları söyledi: "Market formatında Gıda Bankaları açıyoruz. İhtiyaç sahipleri belirleniyor. Onlara bir kredi tanımlanıyor ve istediği zaman bunu harcayabiliyor. Bağışları gıda israfını önleyerek alıyoruz. Şu anda 29 şehirde 45 gıda bankası var."
- İzmir'de sağanak yağış! Deniz seferleri iptal
- Yasa dışı bahis operasyonunda fenomenler mercek altında! Paylaşım başına 250 bin lira almışlar
- İzmir'de ev sahibi kiracıya çivili sopalarla dehşeti yaşattı
- İzmir'de 6 saatlik su kesintisi! Bu ilçelerde oturanlar dikkat! 23 Kasım Cumartesi sular ne zaman gelecek?