Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Buraya gelirken vefat sayımız 12 idi, yaralı sayımız 438 idi ve bunlar içerisinde 5 vatandaşımız ameliyatta, 8 vatandaşımız yoğun bakımdaydı. Şu an itibarıyle 17 binada arama çalışmalarımız devam ediyor. Devletimiz, bakan arkadaşlarımızla, tüm kurumlarıyla deprem anından itibaren yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak, sarsıntıdan etkilenen herkese yardımcı olmak üzere harekete geçmiştir. AFAD, emniyet teşkilatımız, sağlık birimlerimiz ve diğer ilgili kamu personeli canla başla işlerini yapıyor.
TÜM İMKANLARI SEFERBER ETTİK
Bakanlarımız koordinasyonu bizzat sağlamak üzere süratle olay yerine ulaşmışlardır. Kurtarma çalışmalarının bir an önce sonuçlanması için tüm imkanları seferber ettik. Olayın şokundan kurtulamadıkları için evlerine giremeyen vatandaşlarımıza gereken iaşe desteğini sağlıyoruz. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımıza kaynak aktarılmıştır. Hedefimiz yaraları bir an önce sarmaktır. Bu arada Katar Devlet Başkanı aramış. Herhangi bir destek talebi gerekirse bütün imkanlarımızla yanınızdayız dediler, kendilerine teşekkür ettik.
Thank you, Mr. Prime Minister. I offer my condolences to all of Greece on behalf of myself and the Turkish people. Turkey, too, is always ready to help Greece heal its wounds. That two neighbors show solidarity in difficult times is more valuable than many things in life. https://t.co/eo6iClofKZ
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) October 30, 2020
'HERHANGİ BİR YARDIMA İHTİYAÇ VARSA HAZIRIZ' DEDİLER
Bu arada Yunanistan Başbakanı sayın Miçotakis yine aynı şekilde aradılar zira bu depremden Yunanistan da etkilendi. Görüşmeyi yaptığımız anda onlarda herhangi bir sorunsözkonusu değildi. Sağolsunlar onlar da 'herhangi bir yardıma ihtiyaç varsa hazırız' dediler. Biz de şu anda böylme bir ihtiyaç yok, bize düşen bir şey varsa Yunanistan'ın yanındayız dedik. İlham Aliyev kardeşimiz aradı. Her türlü imkanımızla yanınızdayız dediler. Onlara da şükranlarımızı bildirdik.
İZMİR'DEN GELEN BU DEPREM BİZİ ÇOK ÜZMÜŞTÜR
Malatya ve Elazığ depremlerin acıları hala yüreğimizde iken İzmir'den gelen bu deprem bizi çok üzmüştür. Türkiye'nin deprem bölgesinde yaşadığı gerçeğini her seferinde hissediyoruz. Kentsel dönüşüm projeleriyle depreme dayanıksız yapı stoğumuzu yeniliyoruz. İnşallah her geçen gün afetlere karşı ülkemizi hazır hale getiriyoruz. Bir kez daha İzmirlilere geçmiş olsun diliyor, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu acı günümüzde yardım teklifinde bulunan tüm dost ülkelere teşekkür ediyorum.
Dünyanın son dönemde karşılaştığı en büyük sağlık krizi olan koronavirüssalgını sürecinde canla başla fedakârca çalışan sağlık ordumuza şükranlarımı sunuyor, ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara şifalar diliyorum. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen bu salgın malesef yeni dalgalarla hala yoluna devam ediyor. Vaka sayısının 45 milyonu geçtiği, can kaybı sayısının 1 mlymon 200 bine ulaştığı salgına karşı hala kesin ve etkili çare bulunamamıştır.
Fiilen kullanım aşamasına gelen aşı çalışmaları bu konudaki en büyük ümidimizdir. Türkiye bir yandan Çin, Rusya, ABD'deki aşı çalışmalarını yakından takip ederken diğer yandan kendi aşısını geliştirmek için yoğun çaba içerisindedir. İnşallah bahar aylarında kendi aşamızı uygulama aşamasına gelmiş olacağız. Bilim insanlarımızın uygun gördüğü aşının birini ya da birinden fazlasını vatandaşlarımıza uygulamayı planlıyoruz. Amacımız risk grubunda olan vatandaşlarımızdan başlayarak bütün vatandaşlarımıza ulaştırmaktır.
Salgın sürecinde dayanışma ve yardımlaşma konusunda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya maalesef iyi bir sınav veremedi. Bırakın yardımlaşmayı, dayanışmayı salgın karşısında mazlum ve mağdurlar adeta kaderlerine terk edildi. Türkiye olarak örnek bir tavır ortaya koyduk. Tüm dünyada din, dil, ırk, bölge ayrımı yapmadan yardımına koşmayı kendimize görev addettik. Salgın döneminde 155 ülkenin ve 8 uluslararası kuruluşun tıbbi malzeme d esteği talebine olumlu cevaph vererek paylaştık. Maskeden solunum cihazına ve kimi ilaçların üretimine kadar kendimiz ve tüm dostlarımız için en iyisini yapmanın gayreti içinde olduk.
Bundan sonra da aynı insani ve vicdanı tavrımızı sürdüreceğiz. Türkiye artık 84 milyonu bulmak üzere nüfusu içindeki 15 milyona yaklaşan ilk ,orta, lise öğrencisi ve 8 milyon üniversite öğrencisiyle imrenilecek genç bir insan kaynağına sahiphtir. 30 yaş altı nüfusumuzun toplam nüfusa oranı yüzde 40'a yaklaşıyor. Çeşitlistatülerde ülkemize yaşayan 5 milyon yabancıyı da ekleyince rakam 90 milyonu buluyor. Doğumn oranları düşüyor olsa da hala dünyanın en genç ve nitelikli nüfusuna sahip ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyoruz.
En az üç çocuk temennisi rastgele söylenmiş bir ifade değil. Ülkemizin geleceği bakımından hayati öneme sahiptir. Genç nüfusumuzu korumak mecburiyetindeyiz. Genç demiyorum aynı zamanda yetişmiş vurgusunu da yapıyoruz. İnsani ve milli değerlerle donanmammış, çağın teknolojine hakim yetiştirilmemiş genç nüfus bir sorun haline dönüşür. Bunun için eğitim, kültür, bilim alanındaki hassasiyetimizi sürekli daha ileriye taşıyoruz. Geçtiğimiz asra gelişmiş bu sıfatla d amga vuran ülkelerin nüfus konusundaki kayıpları sebebiyle kaygı içine girdiklerini görüyoruz.
Bu endişenin batıda yükselen İslam d üşmanlığı ve yabancı karşıtlığının ana sebeplerinden biri olduğunu biliyoruz. Türkiye geleceğin yıld ızları arasında gösteriliyor. Bilim toplantılarında ve ödül törenlerindeki gerçeği sizlere paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin tarihi atılımı bilim ve aaraştırma faaliyetlerinde önümüzü açmıştır. Her projeye ve başbakanlık ve cumhurbaşkanlığım döneminde şahsi destek verdim. Türnkiye'nin sağlıktan savunma sanayine kadar dünya çapında başarılar ortaya koymasının gerisinde güçlü işbirliği ve yoğun çalışma iklimi vardır. Gençlerimize ve çocukluğumuza bilim ve araştırma şevki kazandırmak için Türkiye çapında pekçok proje yürütüyoruz.
Bu gayretlerimizin karşılığını da yavaş yavaş almaya başladık. Şu kritik süreci başarıyla geride bırakıph 2023 hedeflerine ulaştığımızda karşımızda yepyeni bir Türkiye göreceğiz. Artık geleceğimize dün olduğundan daha fazla umutla bakıyoruz. Ülkemize ve kendimize olan güvenimizin artması, 2053 vizyonumuzun altını daha güçlü bir şekilde doldurmamızı sağlıyor. Önümüze çıkarılan engellere ve maruz kaldığımız saldırılara rağmen Türkiye'yi ilk sıralara taşımakla kararlıyız. Bu konuda en büyük desteği bilim insanlarımızdan bekliyoruz.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İzmirlileri uyardı: Araçlarınızı kullanmayınız
Deprem neden İzmir'de yıkıma neden oldu? Prof. Bekler'den o illere uyarı