Antik dönemde 'Phokaia' olarak bilinen, adını foklardan alan Foça'da, her geçen gün sayıları azalan foklar için 1992 yılında, 'Fokları Koruma Programı' hazırlandı. Foça, pilot bölge seçildi. Çalışmalar kapsamında, 4 yıl önce Su Altı Derneği (SAD) ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi'nce bölgede foto kapanlar kurulup, fokların faaliyetleri daha yakından izlenmeye başlandı. Foça Belediyesi de bu çalışmalara destek verdi. Fokları korumak için yapılan tüm bu çalışmalar sonuçlarını vermeye başladı. Son aylarda Siren Kayalıkları, Atatürk Adası ve Foça Limanı ve çevresinde foklar sıkça görülmeye başlandı. Sayılarının da her geçen gün arttığı belirlenen foklara, balıkçıların yoğun olarak avlandığı bölgelerde de rastlanır oldu.
'KORUMA PROJELERİNİN SAĞLADIĞI POPÜLASYON ARTIŞI'
Foçalı Balıkçı ve Su Altı Derneği (SAD) Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) Temsilcisi Ceyhun Ekinci, foklarda koruma altında olmalarının verdiği bir popülasyon artışının söz konusu olduğunu söyledi. Ekinci, "Denize çıkan arkadaşlarımız fokları sık görmeye başladı. Aynı fokları değil de farklı foklar gördüklerini umut ediyorum. Korunmaya muhtaç canlılar bunlar. Dünyada çok azaldılar. 500- 600 kadar varlar. Türkiye de de 100 kadar olduğu tespit edildi. Umarım korunurlar. Burada SAD başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü çalışmalar var. Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Doç. Dr. Harun Güçlüsoy başkanlığında yürütülen projeler var. Foklar yakından takip ediliyor, gözlemleniyor. Kameralarla sürekli kayıt alınıyor. Popülasyon artışı da yapılan bu projelerin verdiği güzel sonuçlar diye düşünüyorum. İki projede de çok ciddi çalışma yapılıyor. SAD, AFAG Antalya Gazipaşa'dan Çanakkale Karabiga'ya kadar bütün mağaraları kontrol altında tutuyor.
'FOKLAR ZOR ÜREYEN HAYVANLAR'
İzleme için yurt dışından desteklerle çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Yurt dışından ekipler geliyor. Bizler dahil oluyoruz. Mağaralara girip çıkıyoruz. Yerinde gözlemliyoruz. Elini taşın altına koyan herkese buradan teşekkür etmek lazım. Ne kadar ciddi korunursa o kadar iyi sonuç alırız. Zor üreyen bir hayvan. Öğrendiğim kadarıyla iki yılda bir doğum yapabiliyor. Öldürülmesi üremenin en az 4, 5 yıl geriye gitmesi demek. Ağıma zarar verdi diye foku öldürmek kadar anlamsız bir şey yok. Onlara zarar vermek bana çok ahlaksızca geliyor. Biz de balıkçıyız. Bizim ağlarımıza da giriyor. Saatlerce ağıma giren fokun işini bitirmesini beklediğim oluyor. Herkes benim gibi olmayabilir ama 'evet, zarar verdi ama bu da onun dünyası' diyebilmeliyiz" dedi.
'MANDA GİBİ BİR ŞEY'
Foçalı balıkçılardan Kaya Çakmak da son 10 gün içinde fokları 4 defa gördüğünü söyledi. Çakmak, "Genelde ağların üzerinde görüyorum. İçlerinden biri çok büyük, siyah renkli, manda gibi bir şey. Bir de ufak olan var. Daha çok bu ikisini görüyorum. Bir de kır renkli vardı onu günlerdir görmez oldum. Ağları attığımızda geliyor, kontrol ediyor. Yiyeceğini yiyor. Kalanı biz alıyoruz. Beraber geçiniyoruz. Öyle bir alışmış ki artık insandan korkmuyor. Geçen gün limanda geziyordu. Biz ona bir şey yapmıyoruz. O bize zarar veriyor ama o da karnını doyurmak için. Biz de bunu biliyoruz. Böyle idare ediyoruz" dedi.
3 METRE UZUNLUĞUNDAYDI
Foça'da 6 yıldır balıkçılık yapan Mücahit Balıkçı da hem gezi hem de balıkçı tekneleriyle denize açıldıklarında foklara rastladıklarını anlattı. Balıkçı, son zamanlarda fokları sık görmeye başladıklarını vurgulayıp, "Siren Kayalıkları ve Atatürk Adası civarında yaşam alanları var. Teknemizin bağlı olduğu yerde 2 defa gördüm. Tura çıktığımız zamanlarda da birkaç kez karşılaştığımız oldu. Birinde gördüğümde avlanıyordu. Balık yiyordu. Uzaktan da olsa videosunu çekmeye çalıştım. 2,5- 3 metre uzunluktaydı. Yaşlı bir foktu. Diğerleri daha ufaktı" dedi.
DHA