İzmir Karşıyaka'da yaşayan 23 yaşındaki Aycan Beysülen, 12 yaşında tanıştığı Burak Kıncı ile 17 yaşındayken evlendi. Bu evlilikten iki de çocuğu olan genç kadının, ilk yıllarda iyi giden hayatı son zamanlarda kabusa dönmeye başladı.
DAYAK, İLGİSİZLİK VE ALDATMA
Çok severek evlendiği kocası Burak Kıncı, ona sık sık şiddet uyguluyor, kendisi ve çocuklarıyla ilgilenmiyordu. Sürekli kavga ediyorlardı. Şiddet ve ilgisizliğin üzerine bir de ihanetle karşılaşan genç kadın boşanma kararı aldı. Kocası Burak Kıncı ile konuşup bu kararını bildirdiğinde hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaştı. O da boşanmayı kabul etmişti. Aycan anlaşmalı olarak boşanacak ve çocuklarıyla yepyeni bir hayata başlayacaktı.
'YOKSA YURDA VERECEĞİM'
Bu kararın ardından boşanma davası açan çift ayrı yaşamaya başladı. Aycan Beysülen ailesinin yanına taşındı. Bu sırada çocuklar babasının yanında kalıyordu. Anlaşmalı boşanmayı kabul eden Kıncı, bir süre sonra Aycan Beysülen'i telefonla taciz etmeye başladı. Genç kadına hakaretler ve küfürler yağdıran adam, çocukların kendisinde durmadığını söyleyerek Beysülen'e "Gel ve çocukları al. Sende kalsınlar yoksa yurda vereceğim" diyordu.
'YEMEK YİYİP KONUŞALIM'
3 Kasım 2020 sabahı işe gitmek için yola koyulan Aycan Beysülen'in telefonu çaldı. Arayan Burak Kıncı'ydı. Genç kadına barışmak istediğini söyledi. Ret cevabı alan adam, "Molana geleceğim. Birlikte yemek yiyip konuşuruz" dedi. Bu teklifi önce reddeden kadın daha sonra kocasının iyi niyetli olabileceğini düşünerek kabul etti.
44 kez bıçaklanan genç kadın, hastanede kaldığı 15 günün 13'ünü yoğun bakımda geçirdi. O korkunç günün izleri Aycan'ın vücudundan da hafızasından da uzun süre silinmeyecek.
'BUGÜN EVE GELECEKSİN'
Çift Karşıyaka Çarşı'da bulunan bir restorana gitti. Burak Kıncı, Beysülen'e kendisinin düzeldiğini, değiştiğini ve barışmak istediğini söyledi. Bunun için zamana ihtiyaçları olduğunu söyleyen Beysülen, "Birbirimize biraz zaman verelim" dedi. Ancak Burak Kıncı kararında ısrarlıydı ve "Bugün eve geleceksin" diyerek ısrarını sürdürdü. Birkaç kez yaptığı "Eve gel" teklifine ret cevabı alan adam çılgına döndü.
YOĞUN BAKIMDA 13 GÜN
Karısıyla barışmaya cebinde bıçakla gelen adam o bıçağı çıkardı ve "Seni mi bıçaklayayım yoksa kendimi mi" diyerek Aycan Beysülen'i bıçaklamaya başladı. 1, 2, 3, 4... 44. Aycan Beysülen tam 44 yerinden bıçaklandı. Vicdansız adam bu sırada çevredekilere "Yaklaşmayın, namus meselesi" diye bağırıyordu. Olay karşısında ne yapacağını şaşıran müşteri ve çalışanlar ellerine geçirdikleri sandalyeleri Kıncı'ya fırlatarak yerde kanlar içinde yatan Beysülen'den uzaklaşmasını sağladılar. Çevredekilerin 112'ye haber vermesinin ardından ambulansın gelmesi gecikmedi. Aycan Beysülen kaldırıldığı hastanede 15 gün kaldı. Yoğun bakımda 13 gün yaşam mücadelesi verdi. Aycan o savaştan zaferle çıkarak hayata tutundu ve kendisi gibi şiddet gören kadınlara seslendi: "Boyun eğmeyin. Şiddetin devamı geliyor, bu yüzden affetmeyin." Yaşananların etkisinden kurtulamayan ve olayın ardından 5 yaşındaki oğlunun da psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Aycan'ın tek isteği çocuklarıyla birlikte huzurlu bir hayat geçirmek.
MADDİ DESTEGE IHTIYACI VAR
ŞU anda çocuklarıyla birlikte ailesinin yanında kalan ve hiçbir geliri olmayan Aycan, hayırseverlerin ve yetkililerin maddi desteğini bekliyor. "Tek isteğim çocuklarıma iyi bir gelecek sağlamak" diyen Aycan, "Onları okutmak, vatana hayırlı evlatlar yetiştirmek istiyorum. Ancak bunun için maddi desteğe ihtiyacım var. Çalışamıyorum ve hiçbir gelirim yok" dedi.
'O NASIL ÖLÜMLE MÜCADELE ETTIYSE BIZ DE ÖYLE MÜCADELE EDECEGIZ'
AYCAN Beysülen'i mahkemede avukatlar Elif Özgür, Elif Büşra Berber ve İslam Gezer temsil edecek. Avukatlardan İslam Gezer Yeni Asır'a açıklamada bulundu. Gezer şöyle konuştu: "Aycan Hanım'a boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından yapılan saldırı, onu öldürmeye yönelik bir erkek şiddeti. Aycan Hanım'ın vücuduna, hayati organlarına defalarca aldığı bıçak darbesi ve günlerce süren yaşam mücadelesi, vücudunda taşıdığı izler bunun en büyük delili. Aycan Hanım'ın hastanede verdiği yaşam mücadelesinde olduğu gibi, bizler de yargılamada aynı mücadeleyi vereceğiz. Adil bir yargılama ile şüphelinin cezalandırılması, kadına yönelik şiddetin cezasız bırakılmaması ve türlü bahaneler altında cezada indirim yapılmaması için elimizden geleni yapacağız. Şiddetin hiç bir bahanesi olamaz."
Hacer ÖNOĞLU ÜLGER