Kent merkezine yaklaşık 25 kilometre mesafedeki Kavacık Mahallesi, toprak yapısı nedeniyle sadece burada yetiştirilebilen "Alphonse lavallee" türü üzüme ev sahipliği yapıyor.
Yaklaşık 850 rakımlı köyün en önemli geçim kaynağı olan ve lezzetinin yanı sıra aromasıyla dikkati çeken "Kavacık üzümü", 2019 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret belgesi aldı.
Adına festivallerin düzenlendiği üzümün yetiştiği bağlarda şimdilerde ise kadınlarca budama ve çapa mesaisi yürütülüyor.
Kavacık Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi öncülüğünde el birliği yapan köylü kadınlar, bağ bozumunun ardından kış mevsiminde uykuya geçen bağlarda yeni sezon hazırlıkları kapsamında budama işlemine başladı.
İmece usulü sabah saatlerinde yapraklarını dökmüş bağların arasına giren kadınlar, sezon öncesi üzümün kalitesi ve verimini artırmak için ter döküyor.
Doğru budama işlemini yapmak için titizlikle çalışan Kavacıklılar, gelecek sezonun verimini belirleyecek, üzerinde daha fazla meyve gözü bulunan taze çubukları bırakırken, eski, ince ve az gözlü çubukları ise kesiyor.
Her gün bir bağda buluşan ve bu sayede hem keyifli vakit geçirip hem de işlerini daha hızlı yapabilme imkanı yakalayan kadınlar, bağlarda ayrıca çapa yapıyor.
"KADINLARIN İŞ BİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ"
Kooperatif başkanı Nurten Özkan, AA muhabirine, ürünlerini daha iyi pazarlamak adına 2015'te kadınlar olarak güçlerini birleştirdiklerini ve köyde satış marketi açtıklarını söyledi.
Köy kadınlarının hazırladıkları pekmez, kuru üzüm, üzüm lokumu, üzüm çekirdeği, reçel çeşitleri, zeytinyağı gibi ürünleri bu markette sattıklarını aktaran Özkan, şimdi ise el birliğiyle bağları sezona hazırlamaya çalıştıklarını belirtti.
Üzümün bölge halkı için önemli olduğuna dikkati çeken Özkan, şöyle konuştu:
"Kavacık üzümü artık dünyaya mal olmuş bir marka. Kooperatif olarak da bu anlamda kadın üreticimize destek amaçlı kurulduk. Kadınlarımız neredeyse yılın 11 ayı bağlarda çalışıyor. Bu aydan itibaren bağ budama işi başladı. Budamadan sonra çapa yapılır. Sonrasında kükürt işlemi olur. Biz de ilaçlama pek olmaz, doğal yetiştirme taraftarıyız. Son olarak ise üzüme zarar vermemesi için fazla yapraklar alınır. Tüm bu işlemlerden sonra üzümü beklemeye başlarız. Temmuzun sonunda üzüm hasadı başlar, kasıma kadar devam eder. Şu anda da kadınlarımız bir araya gelerek sırayla bağda budama işlemini gerçekleştiriyor. Sıraya koyarlar ve imece usulü çalışmalar yürütülüyor. Kadınların iş birliği çok önemli, komşusu, akrabası ve arkadaş ortamıyla imece usulü zorlu iş çok zevkli oluyor. Bu sayede bir bağdaki işlemler bir günde tamamlanıyor. Yoksa 10-15 günde anca bitirilir."
"BUDAMA İŞLEMLERİ KÖY GENELİNDE YAKLAŞIK 2 AY SÜRÜYOR"
Üreticilerden Fatma Yılmaz ise Kavacık üzümünün diğer üzümlerden farkının bölgenin arazi yapısından kaynaklandığını ifade ederek, tescillenen ürünün değerinin de arttığını dile getirdi.
Çocukluğundan itibaren bu işi yaptığını aktaran Yılmaz, "Kışın başlıyor mesaimiz, şu anda budama işine başladık, sonrasında çapa ile devam ediyoruz. Budanan çubukları toplayıp atıyoruz, aksi takdirde kurt oluşuyor. Arkadaş, komşu, akraba toplanıyoruz, budama işlemleri köy genelinde yaklaşık 2 ay sürüyor. Sabahları yemeğimizi alıp bağa geliyoruz, zor olmasına rağmen birlikte çalıştığımız için güzel vakit geçiriyoruz." diye konuştu.