JEOFİZİK Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi'nde ve Muğla açıklarında meydana gelen depremlerin olası İstanbul ve İzmir depremlerinin habercisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yeni Asır'a konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise, bunu söylemenin bilimsel anlamda mümkün olmadığını söyledi.
İZMİR FAYINI ETKİLEYEBİLİR
Ancak Datça açıklarında depremin meydana geldiği fayın 6.6 büyüklüğünde deprem üretecek potansiyele de sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sözbilir, bu büyüklükte bir depremin Datça'nın güneyi, Kos Adası ve Rodos adasının kuzey kenarında tsununamiye neden olabileceğini söyledi.
Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, Ege Denizi'nde art arda yaşanan ve en büyüğü 5.3 büyüklüğünde olan depremlerin bölgede sık görülen 'düşey' değil, 'doğru atımlı' olduğuna dikkat çekerek, şunları anlattı: "Ege'de genelde düşey depremler olur. Benim tahminim, Sisam yani İzmir depreminin tetiklendiği bir fayın mı harekete geçtiği yönünde.
Bu son depremlerin hep doğru atımlı oluşunu, kırılmanın bir tetiklenme sonucu enerji boşalması olarak nitelendirebiliriz. Sisam veya İzmir depreminde hemen bütün faylar harekete geçti. Enerjilerinin birçoğunu boşalttı. Bir tek İzmir fayı hareket etmedi. Bu faydaki enerjide hiçbir kıpırdanma yok. İzmir fayının hiçbir hareket göstermemesi de deprem beklentisini artırıyor. Olası İzmir depreminin büyüklüğü ile ilgili bir şey diyemem ancak hasar verici deprem olacağı kesin" dedi.
BİLİMSEL DEĞERİ YOK
Dr. Gündoğdu'nun söylediklerini yorumlayan DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise, Datça açıklarındaki bu depremlerin daha büyük depremin habercisi olabileceği sözünün bilimsel değeri olmadığını söyledi. Sözbilir, "Büyük depremin habercisi demek mümkün değil. Çünkü, orada 1995-1997'de 4-5 büyüklüğünde depremler üretti ama öyle durdu. Şimdi de durabilir. İlla fayın tümünü kıracak diye bir şey yok" dedi.
■ ERHAN GÜLENÇ