İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde kent tarihinin en büyüklerinden biri olarak nitelendirilebilecek bir skandal patladı. Büyükşehir Belediyesi'nin ihalesine 2012 yılında çıktığı ve Çek AZD Praha-Cross Zlin ortak konsorsiyumuna verdiği "Tam Adaptif Trafik Denetim, Yönetim ve Bilgilendirme Sistemi" bir türlü sağlıklı bir şekilde işletilir hale getirilemedi. İzmir Ulaşım Merkezi'ni (İZUM) de kapsayan sistem için 9 yılda dönemin döviz kurları dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre 57 milyon dolar (486 milyon lira) harcandığı belirtilirken sistemin hala bir türlü tam istenilen şekilde çalıştırılamaması "İzmirlinin parası göz göre göre heba mı edildi?" sorusunu gündeme getirdi.
YİNE İHALEYE ÇIKILACAK
Sistemin düzgün çalışabilmesi için yapılan harcamalar şimdiki Belediye Başkanı Tunç Soyer döneminde de devam ediyor. Belediye yönetimi bugüne kadar 10 ayrı ihalede tamamlayamadığı sistemin eksikliklerini gidermek için yeniden ihaleye çıkma kararı aldı. Ulaşım Dairesi Başkanlığı ise, bu konuyla ilgili belediye meclisine "skandal" olarak nitelendirilebilecek bir önerge gönderdi. Önergede 18 ay süre için yeni çıkılacak ihalenin, 'adrese teslim' yapılan ihaleler için kullanılan ve belediyelere doğal afetler ve özellik gerektiren işler ve acil durumlar için pazarlık usulü ile iş ve hizmet alımına yetki veren İhale Kanunu'nun 21/B maddesi üzerinden yapılmak isteniyordu. Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki AK Partili üyeler, "Bürokratlar, ihalenin bu işe uygun olmayan bir yöntem olan 21/B maddesine göre yapılması yönünde karar çıkarttırarak bu olayın sorumluğunu Meclis'in üzerine yıkmak istiyor" diyerek itiraz etti. İtirazlar üzerine ihale için getirilmek istenen 21/B maddesi koşulu çıkarılarak önerge mecliste kabul edildi.
İhale süreci Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından 2012'de başlatıldı. Projenin geçici kabulü de yine Kocaoğlu döneminde yapıldı.
PROTOKOL VE GARANTİ YOK
İlgili bürokratların gelip bilgi verdiği Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yer alan AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, skandalı Yeni Asır'a anlattı. "Belediye bürokrat ve yöneticileri, 2012'de ihaleye çıkarken Emniyet Müdürlüğü'yle hareket edip müdürlükle ön protokol imzalamış olsaydı, bugün bu sistem Emniyet'e sorunsuz bir şekilde devredilebilirdi" diyen Çalışkan, "Ayrıca 2016'daki değişiklik nedeni ile yapım işi devam etmekte iken projede buna uyum için gerekli herhangi bir değişiklik yapılmaması da ayrı bir skandal. Bu da o dönem yapılabilirdi. İşte bu vizyondur" diye konuştu. Öte yandan ihalede kamera ve bilgisayar sistemi için Çek yükleniciye 36 aylık garanti süresi şartı konduğuna dikkat çeken Çalışkan, "Yazılıma ise garanti süresi konulmamış. Şimdi de böyle ihaleye çıkıp eksikleri gidermeye çalışıyorlar. Bugün Bakanlık, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma ve Kaymakamlıklar tarafından yazılan yazılar ile üzerlerinde bulunan baskıyı kaldırmak için yeniden ihale yapıyorlar. Bu iş başından sonuna kadar belediyenin vizyonsuz, liyakatsiz ve öngörüsüz bir şekilde yönetildiğinin en somut kanıtıdır" ifadelerini kullandı.
EMNİYET, SİSTEMİ KABUL ETMEDİ
2017'DE geçici kabulü yapılan ve hala kesin kabulü yapılamayan sistemin tam olarak çalıştırılması için bugüne dek 10'dan fazla ihale yapıldı. Belediyenin sistemi devretmek istediği Emniyet Müdürlüğü'nün, sistemi '2016 yılında çıkan yönetmeliğe uygun olmadığı' gerekçesiyle kabul etmediği belirtildi.
BİLGİSAYAR VE ELEKTRONİK MÜHENDİSİ BULUNMUYOR
ERHAN Çalışkan, 2017'de yapılan geçici kabul tutanağında yer verilen 20 kalem eksiğin 2020'de kurulan kesin kabul heyetinin yaptığı kontrolde de hala giderilmediğinin tespit edildiğini anlattı. Çalışkan, "5 kişilik kabul komisyonu kurulurken belediyede bulunan bilgisayar, elektronik ve yazılım mühendislerinden hiç kimseye görev verilmiyor. Teknisyen ve teknikerlerden oluşan bir komisyon kuruluyor" dedi.
SİSTEMİ TAMAMLAYAMAYAN FİRMAYA 3 İHALE DAHA
İHALENİN ilk olarak 2012'de 53 milyon 974 bin 890 TL'ye Çek Azd Praha- Cross Zlin ortak konsorsiyumuna verildiğini aktaran Çalışkan, işin bir diğer skandal boyutunun da sistemin çalıştırılması için yapılan 10'dan fazla ihalenin 3'ünün ilk ihaleyi alan aynı konsorsiyuma verilmesi olduğuna dikkat çekti. Ağustos 2017'deki geçici kabulden sonra bir sürü hizmet alım ihalesinin üstelik de ihale kanununda; doğal afetler, salgın hastalıklarda, can ve mal güvenliğinin tehlikeye girdiği durumlarda, beklenmeyen durumların ortaya çıktığı durumlarda kullanılan 21/b maddesini kullanılarak yapıldığını ifade eden Çalışkan, "Bu hizmet alım ihalelerinden birini de asıl işi anahtar teslim yapması gereken Çek firmaya verdiler" dedi.
ERHAN GÜLENÇ