İzmir'de yaşayan özel güvenlik görevlisi Ayhan Karasaçlılar, hem eşi Seçil Karasaçlılar'ın (26) hem de çalıştığı hastanedeki doktorların tavsiyelerine rağmen aşı olmadı. Karasaçlılar, yaklaşık 1 ay önce koronavirüse yakalandı. Karasaçlılar evde karantinaya alındı. 2 gün sonra bu defa 3,5 yaşındaki oğlu Baran Karasaçlılar da yüksek ateş ve kusma gibi şikayetler görülünce ona da test yapıldı. Minik Baran'ın da koronavirüse yakalandığı belirlendi. 2 doz aşı olan eşi Seçil Karasaçlılar'ın testleri ise negatif çıktı.
Evde ağır bir şekilde geçirdiği hastalığı ilaçlarını kullanarak atlatan Ayhan Karasaçlılar, "10 gün boyunca yataktan kalkamadım. Eklem ağrıları, kusma ve ateş şikayetlerim vardı. Maalesef, ben koronavirüs olduktan sonra 3,5 yaşındaki oğlum da benden virüs kaptı. Üzüntüm ve pişmanlığım, hastalığın oğluma bulaşmasından sonra daha da arttı" dedi.
'SÖYLENTİLERDEN ETKİLENDİK'
'Aşının koruma etkisi yok', 'Aşı korusaydı neden 1 değil de 2 tane oluyoruz', 'Olduktan sonra zaten etkisini yitiriyor' gibi söylentilerden etkilenip aşılarını olmadığını, ancak daha sonra bu nedenle kendisine çok kızdığını belirten Karasaçlılar, "Kendi hastalığımı unutup, oğluma bir şey olur mu, diye düşünmeye başladım. Hastalığı atlattıktan sonra fiziksel ya da psikolojik bir etkisi kalır mı, diye düşündüm. Asıl pişmanlığım oğlum için oldu. Eşim de 'neden aşı olmadın' diye serzenişte bulundu. Çünkü o 2 doz aşısını olmuştu. Başıma böyle bir olay geldi. Üzüntü ve pişmanlığı çok derin yaşadım" diye konuştu.
'VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM'
Hem kendisi hem de oğlu virüs kapmasına rağmen eşine bulaşmadığını ifade eden Ayhan Karasaçlılar, "Artık emin oldum. Bundan sonra aşımı olacağım. Aşılı olanları gördüm, çok hafif geçiriyorlar. Hemen hemen hiç hissetmiyorlar, gripten bile daha hafif geçiriyorlar. Çocukların okulları da açıldığı için onları daha iyi korumamız gerekiyor. Kesinlikle herkes aşısını olsun. Benim düştüğüm hataya düşmesinler. Vicdan azabı yaşıyorum" ifadesini kullandı.
'3 TESTİM DE NEGATİF ÇIKTI'
Eşinin aşının bir etkisi olduğuna hiç inanmadığını, bu nedenle aşı olmadığı için de hastalığa yakalandığını söyleyen Seçil Karasaçlılar ise, "Çocuğum da virüs kapınca psikolojim bozuldu. 3 kere test yaptırdım 3'ü de negatif çıktı. Bu süreçte eşim ve oğlumun çok iyi beslenmelerini ve bol su tüketmelerini sağladım. Vücudun dinlenmesi için su ve meyve tüketimi çok önemli oldu bu süreçte" dedi. Seçil Karasaçlılar, "Herkese aşı olmalarını tavsiye ediyorum. Etrafta aşı olunmaması için dedikodular oluyor. Bunlara kulak asmayın" diye konuştu.
'AŞININ KORUYUCULUĞU YÜKSEK'
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Akar, çocukların en büyük aşısız grubu oluşturduğunu belirterek, "Virüs nedeniyle yatan çocuk hastalarımızın sayısı da ne yazık ki arttı. Acı olan gerçek ise anne ya da babaların aşılarını eksik olması ya da hiç yaptırmaması. Aslında bu ebeveynlerde aşı karşıtlığından ziyade ihmalkarlığı görüyorum. Aşının koruyuculuğu ile ilgili birtakım şüpheler oluyor. Ancak, bizim kendi grubumuzda gözlemlediğimiz kadarıyla aşının koruyuculuğu yüksek. Bunu Seçil hanımın durumunda da gördük. Bizim canımızdan bile kıymetli çocuklarımıza aşı olmayarak büyük kötülük yapabiliyoruz. Çünkü kaynağı genellikle aşısı yetersiz ya da aşısız anne babalar olduğunu gözlemliyorum" dedi.