İzmir'de kadın avukat D.B'nin (68) duruşma çıkışında meslektaşı K.T'ye (51) 'yalancı' demesi, mahkemeye taşındı. K.T'nin suç duyurusu ile başlayan süreçte ceza davasında hakim, 'yalancı' kelimesinin hakaret olduğunu belirterek D.B'ye 10 ay hapis cezası verdi. K.T. ayrıca tazminat davası açıp kazandı. D.B'nin itirazı üzerine karar, İstinaf Mahkemesi'nde 'ağır eleştiri' denilerek bozuldu.
SUÇ DUYURUSU
Olay, 2015 yılında Karşıyaka Adliyesi'nde meydana geldi. Bir duruşma çıkışında avukat D.B. adliye koridorunda karşı tarafın müvekkillerine, "Avukatınız yalan söylüyor. Verdiğiniz dilekçe, yalanlarla dolu" diyerek bağırdı. Avukat K.T. de "Siz, bana yalancı diyemezsiniz" diyerek cevap verince D.B. "Yalancısın sen" dedi. Olayın ardından K.T. meslektaşı hakkında suç duyurusunda bulundu.
TAZMİNAT DAVASI AÇTI
Karşıyaka 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada mahkeme, 'yalancı' kelimesinin hakaret olduğunu belirterek D.B'ye kamu görevlisine yüze karşı hakaret suçundan 10 ay hapis cezası verip, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Ceza davasını kazanan K.T. bu kez de 25 bin liralık tazminat davası açtı.
KARARA İTİRAZ ETTİ
Mahkeme, 'yalancı' kelimesinin kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide eden bir eylem olduğunu, kişilik haklarına saldırı teşkil edeceğinden K.T.'nin 5 bin lira tazminat hakkı kazandığına kanaat getirdi. Avukat D.B. ise bu karara itiraz edip, dosyayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Hukuk Dairesi, tarafların konumu, olayın gerçekleşme yeri, olayın gelişim seyriyle birlikte değerlendirildiğinde 'yalancı' kelimesinin ağır eleştiri, nezaket dışı, kaba söz kapsamında kaldığını, kişilik haklarına zarar verecek boyuta ulaşmadığını kanaatine vararak yerel mahkemenin hükmünün kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verdi. Avukat Çağatay Korhan Tokgöz, kararın değişmesi için tüm hukuki yollara başvuracaklarını söyledi.
"GEREKİRSE AİHM'E KADAR GİDECEĞİZ"
K.T'NİN avukatı Çağatay Korhan Tokgöz, kararlar arasında çelişki olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bir söz ya herkes için hakaret olur ya da olmaz. Hem ceza hem de tazminat davalarında yerel mahkemeler bu sözün hakaret olduğuna hükmederken, İstinaf Mahkemesi 'ağır eleştiri' dedi. Mahkeme kararları arasında çelişki var. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapıp, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz. Kararlarda istikrar olması lazım. Kararın değişmesi için elimizden geçen tüm hukuki yollara başvuracağız."