Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mart 2019 tarihinde 823 sayılı kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan ettiği Karaburun-Ildır Körfezi'nde bilimsel çalışmalara başlandı. İzmir'de 946,56 kilometrekarelik alanı kapsayan Karaburun Yarımadası; Ildır Körfezi denizel alanı ve Balıklıova'dan Hamzabükü'ne, karada Küçük Ada ve Toprak Ada'daki denizel biyolojik çeşitliliği tespit edecek çalışma start aldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü'nün desteği ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi'nin iş birliğiyle 3 yıl sürdürülecek projenin sorumluluğunu Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk üstlendi. İÜ Su Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri, Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü uzmanlarının yanı sıra yerel sivil toplum örgütleri, meslek ve üretici birlikleri, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri Çeşme'deki toplantıda bir araya geldi.
'İLERİ ARITMA SİSTEMLERİ YAPILMALI'
Projenin tanıtım toplantısında Karaburun Yarımadası'nın sahip olduğu deniz çayırlarının yanı sıra Akdeniz fokları, yunuslar, korallijenli (Akdeniz'e özgü su altı habitatı) mağara habitatları gibi zengin denizel fauna ve floranın korunması konularının yanında çarpık yapılaşma ve bölgedeki balık çiftliklerinin ekosisteme etkileri ile yasa dışı su ürünleri avcılığı gibi konular ele alındı. Proje sonunda bu konuda spekülasyonlardan uzak ve bilimsel değerlendirme yapılacağı belirtildi.
Toplantıda Türkiye'nin Akdeniz eylem planı için önemli bir aktör ve eşsiz güzelliklerini korumak için sorumluluğu olduğu göz önüne alındığında daha fazla özel çevre koruma alanlarına ihtiyaç duyulduğu, bunun 7-10 Aralık'ta Antalya'da yapılacak Akdeniz'in Deniz Çevresinin ve Kıyı Alanlarının Korunması (Barselona) Sözleşmesi'nin 22'nci Taraflar Konferansı (COP22) için de önemli olduğu vurgulandı.
Projeyi üstlenen Prof. Dr. Öztürk, özellikle son dönemde Marmara Denizi'nde görülen müsilajın ana nedeninin arıtma eksiklikleri olduğunu, aynı sorunun bu bölgelerde de görünmemesi için Mordoğan, Karaburun, Ildır ve Çeşme gibi yerleşim bölgelerinde yaz nüfusu göz önüne alınarak ileri arıtma sistemlerinin yapılmasının önemini anlattı.
'DENİZ ÇAYIRLARI HARİTALANDIRILACAK'
Bölgede haritalanacak deniz çayırlarının oksijen üretimi ve karbon tutması nedeniyle iklim değişikliğinde Türkiye'nin en önemli savunma silahı olacağını belirten Prof. Dr. Öztürk, ayrıca proje boyunca ÖÇK bölgesi içinde kalan, denizel ekosisteme olumsuz etkisi olan bütün unsurların inceleneceğini belirtti. Prof. Dr. Öztürk, iklim değişikliğinin takibi ve uzun vadeli ölçüm yapılması için istasyonların kurulması gerekliliğine vurgu yaparak bütün paydaşlarla iş birliğine hazır olduklarını sözlerine ekledi.