30 Ekim 2020'deki meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde 30 kişinin hayatını kaybettiği Emrah Apartmanı'na ilişkin haklarında "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçlamasıyla dava açılan biri tutuklu 3 sanığın yargılanmasına İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Bir tutuksuz sanığını vefatı nedeniyle iki sanık, taraf avukatları ve müştekilerin katıldığı duruşmada ilk olarak depremi yaşayan ve yakınlarını kaybedenlere söz verildi. Emrah Apartmanı'nın enkazından 58 saat sonra kurtarılan İdil Şirin, binanın tadilat geçirip geçirmediğini bilmediğini, depremle birlikte binanın üstüne yıkıldığını, sorumlulardan şikayetçi olduğunu, davayı sonuna kadar takip edeceğini belirtti.
Depremde anne, baba ve kardeşini kaybeden Sibel Öztürk de suçluların en ağır cezayı almasını istediğini belirtti. Ömer Taşkın da depremde babasını kaybettiğini ifade ederek binada çatlakların olduğunu, sıvayla çatlakların kapatıldığını duyduğunu söyledi.
Tanıklardan S.A. ise 2016'da binaya kiracı olarak taşındığını belirterek, "Bu tarihten sonra büyük tadilat veya güçlendirme bildiğim kadarıyla olmadı. Küçük tadilatlar oluyordu. Dış cephenin boyanması dışında bir tadilata şahit olmadım." diye konuştu.
Binanın altında dükkanı bulunan B.Ö. de dükkanlarında kendilerinin tadilat yaptıklarını anlatarak, "Kendimiz tadilat boya, badana yaptık. Bu işlemleri taşıyıcılara zarar vermeden yaptık. 2-3 yıl önce yerlere granit yaptık. Dükkanı alçıpanla 2'ye böldük. Bina zaten önceki depremlerde oturma yapmıştı biz de doğramalar şişti diye değiştirdik." ifadelerini kullandı.
Daha sonra mahkeme başkanının söz verdiği tutuklu sanık binanın fenni mesulü T.A, bina projelerinin İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) raporuna göre aklandığını savundu.
T.A, şunları kaydetti:
"Rapora göre sorumluluğumuz ortadan kalkmıştır. Dava yanlış yere gidiyor. Tadilatları görmezden gelirsek binanın yıkılışını yorumlayamayız. Güçlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirilmelerin dikkate alınmadığını söylemek istiyorum. Kolon ve perde hesaplarının yapılmadığı yazılmıştı. Ancak bilirkişi raporunda görülmediği yazıyor. İkisi farklı şeylerdir. Eksik değerlendirmeler yapılmıştır. Binanın yıkılmasıyla ilgili suçumun olmadığını düşünüyorum ve tahliyemi talep ediyorum."
Tutuksuz sanık H.U. ise binanın fenni mesulün kontrolünde yapıldığını, kendisinin de depremde yakınlarını kaybettiğini bildirdi.
Diğer tutuksuz sanık Hüseyin Bilgin Sert'in avukatı, müvekkilinin 26 Aralık'ta vefat ettiğini mahkemeye bildirdi. Savcı, tutuklu sanığın tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık T.A'nın konutu terk etmeme şartıyla tahliyesine karar vererek, duruşmayı 24 Mart'a erteledi.