İzmir Adliyesi'ne yapılan saldırıda teröristlerle kahramanca çatışıp şehit olan polis memuru Fethi Sekin'in, hayattayken, 2 kişinin yaralandığı trafik kazasıyla ilgili yazdığı bilirkişi raporuyla yaklaşık 10 yıldır sonuçlanmayan trafik kazası davası çözüldü. Kararı değerlendiren avukat Fikret Atbaş, "Dosyamızın onun gibi dürüst ve güvenilir birine gitmiş olması bizim için şanstı. İlk kaza tespit tutanağına göre haksızdık" dedi.
Kaza, 21 Ekim 2012'de Ozan Abay Caddesi'nde meydana geldi. Ferit Puaçacı (38) yönetimindeki 35 T 5586 plakalı taksi ile karşı yönden gelen Gökhan Özkaya (29) yönetimindeki 35 AY 2768 plakalı otomobil, kafa kafaya çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle Özkaya'nın aracı ters yöne savruldu. Taksi de Özkaya'nın aracının üzerine düştü. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, yaralanan sürücüleri hastaneye kaldırdı.
Kazayla ilgili yürütülen soruşturmanın ardından şerit ihlali yaptığı gerekçesiyle, otomobil sürücüsü Gökhan Özkaya hakkında 'taksirle yaralama' suçundan 10'uncu Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davada her 2 sürücü de şerit ihlali yapmadıklarını savundu. Bunun üzerine hakim, bilirkişi raporu alınmasına hükmetti.
SEKİN RAPORUNDA KUSURU BELİRLEDİ
Mahkeme kararının ardından o dönem dosyadaki 3 kişilik heyete, 5 Ocak 2017'de İzmir Adliyesi'ne yönelik saldırıyı canı pahasına önleyen Fethi Sekin de atandı. Kazanın çizimlerini yapan Sekin'in raporunda, taksi şoförü Ferit Puaçacı'nın tam kusurlu, Özkaya'nın ise kusursuz olduğu belirtilip mahkemeye sunuldu. Sekin'in raporunun ardından Puaçacı hakkında da 'taksirle yaralama' suçundan ek iddianame hazırlandı ve dosya 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Bu süreçte Adli Tıp Kurumu'ndan 3 kez rapor istenirken, gelen raporlarda hangi sürücünün kusurlu olduğu tespit edilemedi. 6 Temmuz 2015'te çıkan kararda Sekin'in bilirkişi raporuna rağmen hakim, her 2 sürücünün de beraatine karar verdi.
10 YIL SONRA TESPİT EDİLDİ
Beraat kararının ardından taraflar temyize başvurdu. Dosyayı inceleyen Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, 19 Ekim 2020'de kararı bozdu ve dosyayı bir kez daha yerel mahkemeye gönderdi. Sanıkları bir kez daha geçen aralık ayında yargılayan İzmir 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi, Sekin'in hazırladığı bilirkişi raporu, alınan beyanlar ve dinlenen tanıklar ışığında otomobil sürücüsü Gökhan Özkaya'nın beraatine, taksi şoförü Puaçacı'nın ise 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Bu kararla, yaklaşık 10 yıl süren dava kapandı.
'UZUN SÜRDÜ AMA HAKLILIĞIMIZ TESCİLLENDİ'
Gökhan Özkaya'nın avukatı Fikret Atbaş, yargılama süresi uzun sürmesine rağmen haklılıklarının tescillendiğini söyleyerek, "İki sürücü de aynı şeritten geldiğini iddia ediyordu. İlk düzenlenen kaza tespit tutanağında müvekkilim hakkında şerit ihlali yaptığı gerekçesiyle kamu davası açıldı ve sanık olarak yargılandı. Ancak ilerleyen aşamalarda biz, şerit ihlali yapılmadığını savunduk. 2013 yılında merhum Fethi Sekin'in raporunda araçların çarpma açısına göre müvekkilimin kusursuz olduğunu belirten rapor dosyaya girdi. Mahkeme buna rağmen iki tarafa da beraat kararı verdi. Temyizin ardından karar bozuldu. Bu aşamada Adli Tıp Kurumu'ndan birkaç kez rapor alındı ancak onlar da araçların gidiş güzergahına göre kusurun tespit edilmesine karar verdi. Ancak kimin ne kadar kusurlu olduğu belirtilmedi. Tek delilimiz Sekin'in raporuydu ve biz bu rapora göre karar verilmesi için uğraştık. Uzun bir süre geçmesine rağmen haklılığımız tescillendi" dedi.
'HAKLILIĞIMIZI İLK OLARAK SEKİN'E ANLATABİLDİK'
Geç olsa da adalet tecelli ettiği için mutlu olduklarını belirten Atbaş, Sekin'in hazırladığı bilirkişi raporuyla ilgili, "Fethi Sekin, İzmir Adliyesi'nde hepimizin çok sevdiği ve saydığı birisiydi. Aynı zamanda adli bilirkişilik de yapıyordu. Dosyamızın onun gibi dürüst ve güvenilir birine gitmiş olması bizim için şanstı. İlk kaza tespit tutanağına göre haksızdık. Ancak fizik kurallarına göre bu kazanın kaza tespit tutanağındaki gibi olmadığını ilk olarak Fethi Sekin'e anlatabilmiştik" ifadelerini kullandı.
Mahkemenin beraat kararı verdiği Gökhan Özkaya (28) ise, "Kazadan önce ticaretle uğraşıyordum. Ancak 1 yıla yakın yatarak tedavi gördüm. Vücudumun çeşitli yerlerinde kalıcı hasarlar meydana geldi. Ancak avukatımız ile beraber haklılığımızı hep savunduk ve şükürler olsun ki haklı çıktık. Davamızdan hiç vazgeçmedik" dedi.