Yeni Asır Gazetesi'ni ziyaret eden AK Parti İzmir Eğitim ve ARGE'den sorumlu İl Başkan Yardımcısı İbrahim Derici, İzmir üzerinden oynanan algı operasyonlarına sert tepki göstererek 8 bin yıllık tarihe sahip olan kentin sadece Homeros ile anılmasının doğru olmadığını söyledi. İzmir'in aynı zamanda Çakabey ile başlayan 800 yıllık bir Türk-İslam geçmişine sahip olduğunu vurgulayan Derici, önemli açıklamalarda bulundu.
Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir, İbrahim Derici'ye gazetenin ilk sayısını hediye etti.
'ALGI OYUNLARI YAPILIYOR'
Bazı kesimlerin bilinçli bir şekilde İzmir denilince sadece çağlar öncesindeki Yunan ve Roma Medeniyeti dönemlerinden bahsederek algı oyunu yapmaya çalıştıklarını belirten Derici, 800 yıllık Türk-İslam dönemini yok saymaya çalıştıklarını söyledi. İzmir'in Malazgirt Zaferi'nden birkaç yıl öncesine kadar Smyrna adıyla birkaç bin nüfuslu bir kasaba iken Çakabey'den sonra 15'inci, 16'ncı ve 17'nci yüzyıllarda 500 bin nüfuslu uluslararası bir ticaret merkezi haline geldiğine dikkat çekti.
YENİ NESİLE ANLATILMALI
İzmir'in tarihine bütünüyle yani Türk-İslam dönemine ait değerlerle birlikte sahip çıkılması gerektiğini söyleyen İbrahim Derici, "Bunu yeni nesile çok iyi anlatmamız lazım. İzmir'i sadece Homeros ile anmak yanlıştır. 1081'de İzmir'i fetheden ve ilk Türk donanmasını kurarak Ege Denizi'nde hakimiyet kurarak Yunan adalarını fetheden Çakabey'i ve sonrasında Aydınoğlu Mehmet Bey'i yok sayamazlar. Mustafa Kemal Atatürk, İzmir'i Yunan işgalinden bu düşüncelerle kurtardı. Yüzbinlerce şehit verildi. İzmir'in binlerce yıllık geçmiş birikimine ne kadar önem veriyorsak kendi atalarımızın da bıraktığı eserlere ve kültürel mirasa da aynı önem verilmelidir. İzmir bir Türk İslam şehridir ve öyle kalmaya da devam edecektir" diye konuştu.
"Yorgo Seferis de, Homeros da , Dario Moreno da bizimdir" diye konuşan Derici, "Ama Çakabey de bizimdir, Gazi Umur Bey de bizimdir. Bu kente hizmeti geçen tüm komutanların hepsi bizimdir. Köprüzade Fazıl Ahmet Paşa, Vezirsuyu Köprüsü'nü yaptırmıştır. Bu kentin uluslararası ticarette gelişmesini sağlayan ve 70'in üzerinde hanlar kuranlar bizim atalarımızdır. Çok büyük eserler bıraktılar. Bu kenti sanki bir Yunan ve Roma'dan kalmış gibi sunarsan İzmir'e haksızlık etmiş oluruz" dedi. İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde Anadolu'nun dört bir yanından Osmanlı Padişahı'na 1500'e yakın telgraf çekilerek işgalin lanetlendiğini anlatan Derici, "O telgrafları lütfen zahmet edip okusunlar. İzmir'in nasıl bir kutsal şehir olduğunu o telgraflardan görebilirler.
'ÖTEKİLEŞTİRME YAPILMADI'
Anadolu'daki atalarımız 'Biz ölmeden İzmir'i kimse alamaz' demişlerdi. Atatürk, Samsun'a çıktığı zaman İzmir işgalinin getirdiği Anadolu'daki infial ile Kuvayi Milliye örgütlenmesini çok daha hazır bir atmosfer içinde yapma şansı buldu. Bu çok önemli. 9 Eylül 1922 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk, İzmir'i bu düşüncelerde 3 yıl sonra Yunan işgalinden kurtardı. Kurtuluş Savaşı'nın başladığı, ilk kurşunun atıldığı yine Kurtuluş Savaşı'nın biterek Anadolu'nun tapusunun yeniden kazanıldığı şehir yine İzmir'dir. Hoşgörüyü gösteren buradaki Türklerdir. Kimsenin inancına müdahale edilmedi. Kiliseler bugün halen ayaktadır. Atalarımız İzmir'de ötekileştirme yapmadı" dedi.
BİZANS OYUNLARI SÜRÜYOR
Devletin içine sızan günümüzdeki FETÖ örneğinin Çakabey döneminde de yaşandığını ve büyük bir ihanetle İzmir'e 210 yıl kaybettirildiğini anlatan İbrahim Derici, "Çakabey'in 16 yıllık iktidarında o zaman Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan, 25 yaşlarındayken, Çakabey de Selçuklu Devleti ile beylik olarak ilişkilerini iyi sağlamak için 1. Kılıçarslan'a kızını veriyor. Kılıçarslan, Çakabey'in damadı oluyor. Burada Bizans oyunları devreye giriyor. Bizans, Çakabey'in denizlerde güçlenip üstüne gelmesinden hatta İstanbul'u fethetmesinden korktuğu için Kılıçarslan'a 'Çakabey'in asıl amacı Selçuklu Devleti'nin başına geçip iktidarı ele geçirmek' şeklinde ifsad ediyorlar. Bunun üzerine 1. Kılıçarslan, Çakabey'i Balıkesir taraflarındaki otağına davet ederek zehirleyerek öldürüyor. Bu da FETÖ'nün oyunlarının başka bir versiyonudur" diye konuştu.
İLK TÜRK DONANMASI
İlk Türk donanmasının da Çakabey tarafından İzmir'de kurulduğunu anlatan Derici, "Özellikle dikkat çekilmesi gereken konulardan biri de Türk Deniz Kuvvetleri'nin kuruluş tarihi 1082 yılıdır. Yani Çakabey İzmir'i fethettikten 1 yıl sonra kurulmuştur. Türk denizciliğinin ilk donanmasını Çakabey, 40 gemiyle oluşturdu. Bu gemilerle Ege Denizi'ne açılıp Sakız, Midilli ve Rodos gibi Yunan adalarını fethetti. Türk denizciliğinin başlaması ve ilk donanmayı kuran Çakabey'dir ve İzmir'den Ege denizine açılıp Yunan karasularına kadar gitmiştir. Ege'deki hemen hemen bütün büyük adaları almıştır. Bu fetihlerle birlikte Türk-İslam kültürünü bölgede hakim kılmıştır. 16 yıl sonunda 150-200 gemiye ulaşmıştı" dedi.
TOLGA TEKİN