Kaza, 15 Ağustos 2021'de saat 04.30 sıralarında Karaburun ilçesi Mordoğan Mahallesi'nde meydana geldi. Eren Bodur yönetimindeki 35 HA 7705 plakalı çift kabinli kamyonet, Ardıç mevkisinde kontrolden çıktı. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet, bahçe kapsına çarpıp, takla attı. Çevredekiler durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, kamyonetteki Selin Kabakçı'nın yaşamını yitirdiğini, Ahmet Aksüt (21), Nimet Gamze Akovalı (26), Zeynep Özgen (18), Duygu Yedigöller (21), Gökçe Melek (22), Berk Akovalı (25), Berk Özgen (18), Batuhan Ertan (22), Simay Eralp (21), Bensu Umar (19), Mert Günay (21) ile sürücü Eren Bodur'un yaralandığını belirledi. Yaralılar, çevre hastanelerde tedaviye alındı. Kabakçı'nın cenazesi ise toprağa verildi. Kazanın ardından gözaltına alınıp, adliyeye sevk edilen 0.67 promil alkollü kamyonet sürücüsü Bodur, tutuklandı. Bir süre cezaevinde kalan Bodur, tahliye edildi.
Soruşturmanın ardından kaza sırasında alkollü olan ve 5 kişilik kamyonete 13 kişiyi bindiren Bodur hakkında 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' ve 'birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçlarından dava açıldı.
'BİRAZ DAHA YAVAŞ GİDEBİLİRDİM'
Sanığın yargılanmasına dün İzmir 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya tutuksuz sanık Bodur'un yanı sıra müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Celsede ilk olarak sanığa söz verildi. Viraja biraz hızlı girmiş olabileceğini söyleyen Bodur, "Selin ile çok yakın dostluğumuz vardı, iyi de anlaşıyorduk. Hala da vicdanen muhasebesini yapıyorum. Tedavi görüyorum. Pandemi sürecinde restoranlar kapalı olduğundan sandalyelerimizle sahilde oturup muhabbet ediyorduk. O gün de öyle yaptık. Ardından birisi 'Çorbacıya gidelim' deyince herkes bu fikre katıldı ve arabalara geçildi. Benim kamyonetin ön ve arka koltuğuna 3'er kişi, kasasına da 7 kişi bindi. Her şey çok ani bir şekilde gerçekleşti. Çorbamızı içtik ve kalktık. Dönüş yoluna geçtik. Hiçbir tehlike atlatmadan kazanın olduğu viraja geldik. Sanırım dönerken hızımı ayarlayamadım. Biraz daha yavaş gidebilirdim. Arabayı döndürdüm, arabanın sol arka tarafı köşedeki evin sürgülü kapısına çarptı. Çarptıktan sonra havalandı ve devrildi. Takla attık" dedi.
'SELİN KAMYONETİN KASASINDAYDI'
Kaza sırasında alkol etkisinde olmadığını savunan Bodur, "Emniyet kemerimi açıp arabanın içinden sürünerek kapıdan çıktım. Hemen 112'yi aradım. Ardından Gökçe'yi arabadan çıkardım. Ona yardım ettikten sonra olayın şokuyla bir köşede ağladım. Sonra jandarmayla ambulans geldi. Olay esnasında hızımın ne kadar olduğunu tam hatırlamıyorum ancak hızlı değildim. Ancak viraja girerken hızımı sanırım tam ayarlayamadım, biraz daha viraja yavaş girebilirdim. Olay zamanında bir miktar alkollüydüm ancak üzerinden çok süre geçmişti. Alkolün etkisinde değildim, kendimdeydim. Benim arabaya binme fikri bir anda oluşan bir şeydi. Ben davet etmedim. Selin, arabanın arka kasasındaydı" ifadelerini kullandı.
'İKİ KİŞİ ŞİKAYETÇİ OLMADI'
Bodur'un ardından Selin Kabakçı'nın annesi Gülsüm Gürsoy'a söz verildi. Gürsoy, "Kızımın içinde olduğu kazaya ilişkin sesi ben evimden duydum. Bunu daha sonradan anladım. Gecenin sessizliğinde o ses yankı yaptığı için duyabildim. Sanıktan şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. Selin'in babası Hakan Kabakcı da şikayetçi olduğunu belirtti.
Kazadan 11 kırıkla kurtulan Ahmet Aksüt, araca kendi isteğiyle bindiğini belirterek Bodur'dan şikayetçi olmadığını söyledi. Celsede söz verilen Mağdur Berk Özgen de Bodur'dan şikayetçi olmadığını söyledi. Özgen, "Kazadan sonra ben yola savrulmuştum. Uyandığımda ikizim kasadaydı ve iki arkadaşım Duygu ve Selin'i yerde gördüm. Kalktım yanına gittim. Benim sol el iki parmağım koptu. Sanıktan şikayetçi değilim" dedi.
Konuşmaların ardından heyet ara kararını açıkladı. Heyet, sanık hakkındaki adli kontrol tedbirlerin devamına, dinlenmeyen mağdurların ve tanıkların dinlenmesine, kaza yerinde keşif yapılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.