Depremde 30 kişiye mezar olan Emrah Apartmanı davasında savcı 22 yıl hapis cezası istedi
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde 30 kişinin hayatını kaybettiği Emrah Apartmanı davasında, savcı mütalaasını açıklayıp, tutuksuz 2 sanık için 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan ayrı ayrı 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istedi.
- İzmir
- DHA
- Giriş Tarihi: 23 Haziran 2022 16:35
- Güncelleme Tarihi: 23 Haziran 2022 16:36
Kentin Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayraklı'daki Emrah Apartmanı'nda 30 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında binanın müteahhidi Hayati Uzun, statik-betonarme proje müellifi ve fenni mesulü Turgay Akkoçlu ve sürveyanı Hüseyin Bilgin Sert gözaltına alındı. Turgay Akkoçlu, çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Hayati Uzun ve Hüseyin Bilgin Sert, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturmanın ardından şüpheliler hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama sürerken Hüseyin Bilgin Sert hayatını kaybetti. 3'üncü celsede ise Turgay Akkoçlu tahliye edildi.
İzmir 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün davanın 5'inci duruşması görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanık Turgay Akkoçlu ile şikayetçiler ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Hayati Uzun ise öncesinde fenalaştığı için, duruşmaya katılamadı.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Savcı esas hakkında mütalaasını açıkladı. Her sanık için 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan ayrı ayrı 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. Duruşmada söz verilen şikayetçi avukatları, olası kast olduğunu düşündüklerini belirtip sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti.
Sanık Turgay Akkoçlu, tutuklama talepleri üzerine, "Katılmıyorum. Arandığımı öğrendim an kendim polise gittim. Kaçmayı düşünmedim. Ben fenni mesulum. İnşaatı yapan kişiler hakkında bir şey olmadı. Ben eleştiriliyorum. Sanki bütün kararları ben vermişim gibi davranılıyor, bu yanlıştır" dedi.
Sanıkların adli kontrollerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.