Tarihi kalıntıların bulunduğu bir bölge daha İzmir Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından koruma altına alındı. Türkiye'nin önemli sanayi merkezlerinden Aliağa aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginliklerle de dolu. Antik Yunanlılar ve Helen Uygarlığı'na kadar uzanan tarihi ile Aliağa'nın öne çıkan tarihi değerleri arasında ev sahipliği yaptığı antik kentleri yer alıyor. Helen uygarlığının yaşadığı yer olarak bilinen Aigai Antik Kenti, eski bir Amazon şehri olan Kyme Antik Kenti ve 12 Aiol kentinden biri olan Gryneion Antik Kenti, buradaki antik kentlerden bazıları. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalar sonucunda Kuzey İzmir bölgesinde arkeolojik alanlara bir yenisi daha eklendi.
ÇAMTARLA TEPESİNDE
Bir bölge daha arkeolojik SİT ilan edildi. İlçenin Aşağışakran Mahallesi Çamtarla Tepesi'nde incelemelerde bulunan bakanlık uzmanları tarihi kalıntılar tespit etti. Hazırlanan raporlar doğrultusunda İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Maliye Hazinesi ve şahıs mülkiyetindeki iki parseli 3'üncü derece arkeolojik SİT ilan etti. Karar tapuya şerh düşülecek. Arkeolojik SİT alanı Kuzey Ege Otoyolu'nun yanı başında yer alıyor. Resmi Gazete'de yer alan karar şöyle: İzmir ili, Aliağa ilçesi, Aşağışakran mahallesi, Köycivarı Mevkii, Çamtarla Tepesinde bulunan, tapunun 2004 ada 1 numaralı parseli ve 2057 ada 1 numaralı parselinde Maliye Hazinesi ve şahıs mülkiyetine kayıtlı olan taşınmazlarda kalan alanın, kararımız eki 1/2000 ölçekli kadastral haritada gösterildiği şekilde 3. (üçüncü) Derece Arkeolojik Sit olarak tesciline, kararımız eki sit tescil fişinin düzeltildiği şekli ile uygun olduğuna karar verildi.
AYASULUK'TA ZEMİN DÖŞEMESİ BULUNDU
İzmir'in Selçuk ilçesindeki Ayasuluk Tepesi kazılarında yaklaşık 800 yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen 12 metrekarelik zemin döşemesi ortaya çıkarıldı. Aziz Yuhanna Kilisesi civarında Bizans döneminden kalma 12 metrekarelik "opus sectile" tekniği olarak bilinen şekilli mermer parçalarının bir araya getirilmesinden oluşan zemin döşemesinin milattan sonra 12. veya 13. yüzyıldan bugüne ulaştığı değerlendiriliyor. Kazı ekibi, Orta Bizans döneminde bölgedeki kilisenin aktif olarak kullanıldığını kanıtlayan zemin döşemesiyle ilgili çalışmayı, 12-15 Mayıs'ta düzenlenen 6. Uluslararası Mudanya Mozaik Sempozyumu'nda arkeoloji dünyasına duyurdu. Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu, "Bu mermer parçalarının şekillerle geometrik desenlerle süslenmesi, kilisenin aslında ne kadar anıtsal olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
TANRIÇA 'MİNERVA'NIN HEYKEL PARÇALARI İLK KEZ SERGİLENDİ
İzmir'in Bayraklı ilçesinde Smyrna Antik Kenti kazılarında 10 yıl önce bulunan ve restorasyonla birleştirilen tanrıça 'Minerva'ya ait 2 bin 600 yıllık heykel parçaları, ilk kez İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilendi. Kazılarda Etrüsk mitolojisinde 'hikmet, akıl, savaş, sanat, okul ve ticaret tanrıçası' olarak bilinen Minerva'ya ait heykel parçaları bulundu. Arkaik dönemin karakteristik özelliğini taşıdığı belirtilen figürde, oval yüz dikkat çekiyor. Çenesi, ağzı ve burnu belirgin bir şekilde olan figürde ayrıca küpe ve kolyeler de görülüyor. Kollarında birkaç sıra bilezik bulunan, savaş ve barışın tanrıçası 'Minerva' figürünün pişmiş topraktan yapıldığı ayrıca 28,5 santimetre boyunda olduğu belirtildi. Bayram boyunca İzmir Arkeoloji Müzesi'nde cam fanusta sergilenen heykel, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.