İzmir bugün 9 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılını coşkuyla kutluyor. Kutlamalar sabah 09.00'da Anafartalar Caddesi ile Cumhuriyet Meydanı arasında yapılacak 100. Yıl Zafer Yürüyüşü ile başlayacak. Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasının ardından Konak Meydanı'nda Valilik Konağı'nın önündeki Bayrak Töreni'ne geçilecek. Burada kahraman süvari birliklerimiz temsili olarak İzmir'in kurtarılmasını canlandıracak ve ardından şanlı Türk Bayrağı, İstiklal Marşı eşliğinde kurtuluş gününde olduğu gibi göndere çekilecek. Ardından Cumhuriyet Meydanı'ndaki kutlama törenlerine geçilecek.
ATATÜRK'ÜN ZAFER MESAJI
İzmir, kurtuluşunun 100. yılı kutlamaları öncesi Büyükşehir Belediyesi'nin 9 Eylül için hazırlattığı ve kentin her yerine astığı "Barışın ikinci yüzyılı" afişlerinin yarattığı tartışma ile girdi. Kurtuluş Savaşı'nın düşmanın denize dökülüp "zaferle" taçlandırıldığı bu günde "zafer" kelimesinin yerine "barış" kelimesinin kullanılmaya çalışması her kesimden büyük tepki topladı. Bu arada İzmir'in kurtuluşunun bir "zafer" günü olduğunun ilanını 100 yıl önce ordusuyla İzmir'i kurtaran Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat kendisinin yaptığı ve bu zaferi de bütün Türk milletine mal ettiği ortaya çıktı. Atatürk, 10 Eylül 1922'de İcra Vekili Reisi Rauf Bey'e gönderdiği telgrafta, "Kıtaatımız İzmir şark sırtlarında düşmanın son mukavemetini kırdıktan sonra bugün (9 Eylül 38) mağlup düşmanla beraber İzmir'e muzafferen girdi. Vapurlara binmekten men edilen düşman zabitan ve efradı teslim olmaktadırlar. Ben yarın öğleden sonra İzmir'de bulunacağım" diyor.
"ZAFERİ TEBRİK EDİYORUM"
Atatürk, 13 Eylül 1922'de İzmir'in alınması üzerine Türk milletine hitaben yayınladığı beyannamede de "Ordularımız 9 Eylül 38 sabahı İzmirimizi ve yine 9 Eylül 38 akşamı Bursamızı muzafferen tahlis ettiler. Akdeniz askerlerimizin zafer teraneleriyle dalgalanıyor" ifadelerini kullanıyor. Ulu Önder, beyannamesinde "Büyük Türk Milleti" diye sesleniyor ve şöyle devam ediyor: "Ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlarımıza dehşet, dostlarımıza emniyet verecek bir kemal ile tezahür etti. Millet orduları 14 gün zarfında büyük bir düşman ordusunu imha ettiler. Dörtyüz kilometrelik fasılasız bir takip yaptılar. Anadolu'daki bütün memaliki müstevliyemizi istirdat eylediler. Büyük zafer münhasıran senin eserindir. Çünkü İzmirimizi ihtirasatı siyasiye neticesinde adeta memnunen düşmana teslim eden heyetlerle milletin hiçbir münasebeti yok idi." Atatürk, beyannamesini "Büyük ve Necip Türk Milleti, Anadolu'nun halası zaferini tebrik ederken İzmir'den, Bursa'dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da takdim ediyorum" diyerek bitiriyor.
"BÜYÜKSEHİR'İN YAPTIGI ÜZÜNTÜ VERİCİ"
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in zafer yerine "barış" ifadesini kullanmasıyla başlayan tartışmaları değerlendiren tanınmış tarihçi Dr.Ali Güler, Yeni Asır'a çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye'de barış, insan hakları, demokrasi gibi kavramlarının içinin terör örgütü PKK tarafından boşaltıldığını belirten Güler, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının, Atatürk'ün büyük zafer dediği kurtuluşa 'barış' demesi, hatta 'Barışın ikinci yüzyılı' demesi ve PKK'nın içini boşalttığı kavramları kullanması kafamızda soru işaretleri yaratıyor. İşgalden kurtuluşa, Atatürk 'Büyük Zafer' diyor ve o zaferin başkumandanı olarak bunu tüm millete mal ediyor. Büyükşehir Belediyesi'nin bu girişimi Atatürkçülük adına yapıyor olması da üzüntü verici" dedi. "Bu arada 'ikinci yüzyıl' sözü de nereden çıktı" diyen Dr.Güler, "Bugün kurtuluşun 100. yıl dönümü. 200 yıl öncesine baktığımzda ise, 1821'deki Yunan İsyanı'ndan sonra kurulan bir Yunan Cumhuriyeti var. Büyükşehir Belediye Başkanı, onun kurulduğu tarihin 200. yılını mı kastediyor onun 200. yılını mı kutluyor bunu anlayamadık" diye konuştu.
ERHAN GÜLENÇ