İzmir'de yaşayan sosyal medya fenomeni Selay Yörük (27), sosyal medya hesabına tanımadığı Kenan Ü. (40) tarafından 'Son derece iddialı', 'İnanamıyorum' mesajları ile kalp ve beyin işareti (emoji) gönderilerek taciz edildiği iddiası ile savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, genç kızın karşı tarafa rahatsızlığını dile getirir bir cevap atmadığına ve şüpheliyi sosyal medya hesabından engellemediğine dikkat çekerek, 'Kovuşturmaya yer yok' kararı verdi.
'SUÇ KASTIM YOKTU' DEDİ
İlginç olay geçen yıl 26 Nisan'da İzmir'de yaşandı. Bornova'da yaşayan Kenan Ü, sosyal medya fenomeni Selay Yörük'e sosyal medya hesabından 'Son derece iddialı', 'İnanamıyorum' mesajları ile kalp ve beyin işareti (emoji) şeklinde mesajlar attı. 22 bin takipçisi olan Yörük atılan mesajlardan rahatsız olup, avukatı Alperen Cihan Çetinkaya aracılığıyla 'cinsel taciz', 'kişilerin huzur ve sükununu bozma' suçlaması ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundu.
İfadesi alınan şüpheli Kenan Ü, mağdur Selay Yörük'ün hesabından yapılan paylaşımları beğendiğini ifade etmek adına yorumlar yaptığını, herhangi bir hakaret ya da taciz edici bir kelime kullanmadığını, hali hazırda hesabının herkese açık durumda olduğunu ve suç kastının olmadığını vurguladı.
YORUMLARA KARŞI PASİF KALDI
Savcılık, yapılan eylemlere karşı müşteki tarafça rahatsızlığını dile getirir bir cevap ya da engelleme gibi bir eylem görülmediğini ve yapılan yorumlara pasif kalındığını belirtti. Ayrıca yabancı bir kişiyle etkileşimde bulunmak isteyen herkesin söz konusu atılı suçları işleyebileceği ifade edilerek, 'Kovuşturmaya yer olmadığına' karar verildiği vurgulandı.
'YANLIŞ BİR BAKIŞ AÇISI'
YÖRÜK'ÜN avukatı Alperen Cihan Çetinkaya çıkan karara itiraz etti. Müvekkilinin bir sosyal medya fenomeni olduğuna dikkat çekerek, her mesaja cevap vermesinin mümkün olmadığını aktardı. Bu bakış açısında kişinin 'Mini etek giymeyebilir, bu sayede taciz engellenir' demekle aynı mantalitede olduğunu söyleyen avukat Çetinkaya, "Müvekkilimin, kişinin cevaplarına pasif kalarak cevap vermemesi ve ardından Anayasal hakkını kullanması, kişinin tacizini kabul ettiği anlamına gelmemektedir" diye konuştu.