İzmir depremi, kimya öğretmeni Olcay Maşa (47) ile lise öğrencisi Ebrü İrevül'ü bir araya getirdi. Depremde 37 kişinin yaşamını yitirdiği Rıza Bey Apartmanı'ndan bina yıkılmadan saniyeler önce dışarıya çıkarak kurtulan Olcay Maşa, evlerini kaybeden lise öğrencisi İrevül ile dayanışma örneği sergiliyor. 24 yıllık kimya öğretmeni Olcay Maşa, kurucusu olduğu okulda İrevül'ün eğitimini üstlendi.
"HAYATTASIN VE BİR MUCİZESİN"
Depremin ardından yaşadıklarının etkisinden uzun süre kurtulamadığını ifade eden Olcay Maşa, yaşamına devam ettiğini ancak depremzedelere karşı çok hassas olduğunu söyledi. Maşa, "Sürekli gözümün önünde insanların içeride kalması ve bağrış, çığırışları vardı. Sonra dedim ki, 'Olcay kendini toparla, hayattasın ve mucizesin'. Psikolojimi düzeltmeye çalıştım ama tabii ki o etki gitmiyor. Benimle beraber o çevrede olan 10'uncu sınıf öğrencisi Ebru'yu tanımıyordum. O da benim gibi bir depremzede. Evleri yıkıldığı için okulumuzun hemen yanındaki bir apartman dairesine taşınırlarken tanıştık. Ebru hangi okula gitsem, diye düşünüyordu. Ona destek oldum" dedi.
BİNANIN YIKILIŞINI İZLEDİ
Bu yıl 12'nci sınıfta okuyan ve üniversite sınavına hazırlanan Ebru İrevül de Olcay Maşa ve okuldakilerle 'aile gibi' olduklarını söyledi. Üniversitede psikoloji okumak istediğini anlatan İrevül, depremin hayatında unutulmaz izler bıraktığını belirtti. Deprem sırasında evde olduğunu söyleyen İrevül, "Sokağa çıkınca binanın yıkılışını izledim. İçerde bir kedim, bir kuşum vardı, onları almak isteyenler kapıyı kırarak girmişler. İkisi de kurtuldu. Depremden sonra, buraya taşınmamızın en güzel yanlarından biri bu okul oldu. Bir aile gibi olduk. Bana sahip çıktılar, bu yüzden çok şanslıyım" diye konuştu.
KAYBETTİĞİ İKİZLERİ İÇİN İYİLİK HAREKETİ BAŞLATTI
Rızabey Apartmanı'nın enkazında hayatını kaybeden 15 yaşındaki ikizler Çınar ve Sayra Alpgündüz'ün ardında, yüzlerce çocuğa ulaşan bir sosyal sorumluluk hareketi ile ailesinin rengarenk çiçeklerle donattığı mezarları ve fotoğraflara yansıyan gülen yüzleri kaldı. Kemalpaşa ilçesindeki Cennet Bahçesi Mezarlığı'nda yan yana yatan ikizlerin annesi Tülin Batmaz, onlardan ilham alarak başlattığı "İyilik İkizim" adlı sosyal sorumluluk projesiyle de yüzlerce çocuğa ulaşıyor. Çalışmalar kapsamında fidanlar dikiliyor, Afrika'da su sebilleri açılıyor, SMA hastaları destekleniyor ve sokak hayvanları besleniyor. Sayra ve Çınar'ın acısını toplum yararına dönüştürmek istediğini dile getiren anne Batmaz, bu kapsamda "İyilik İkizim" gönüllüleri sayesinde öğrencilere burs verdiklerini ifade etti.
GÖNÜLLÜ ORDUSU BÜYÜYOR
Arama kurtarma ve afet eğitimi almış insan kaynağının önemi İzmir depreminde daha da anlaşıldı. Deprem öncesi kentte 22 bin olan AFAD Gönüllüsü sayısı felaketin ardından 44 bin 272'ye, 300 olan profesyonel arama kurtarma görevlisi 650'ye çıktı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre, verilen eğitimlerle kentte profesyonel arama kurtarma görevlisi sayısı da iki katını geçti. Depremden önce 8'i AFAD bünyesinde, 8'i de diğer kamu ve sivil toplum kuruluşlarına bağlı olmak üzere 16 olan ekip sayısı 27'ye yükseldi.
BAŞKA HAYATLARA DOKUNMAK İÇİN AKUT'A KATILDI
Depremde 12 yaşındaki oğlu Halil Berk Öztürk'ü kaybeden anne Meryem Öztürk, "O enkazdan çıkmak için enkaza girmem lazım" diyerek AKUT gönüllüsü oldu. Çevresinin şaşkın bakışlarına rağmen eğitimlere devam eden Öztürk, "Berk'in her zaman güçlü annesiydim. Güçlü annesi olarak kalmaya devam etmek istiyorum" dedi. AFAD'ın tatbikatına da katılarak tatbikat için oluşturulan enkaza giren Öztürk, "Eğitimler sonucunda operasyonel olmayı hedefliyorum. Buradaki amacım, bir hayata, bir cana dokunabilmek. Sesimi duyurabildiklerime sesleniyorum; 'Ben bu işi yapabilirim' diyen herkesin AKUT'a gönüllü olmasını istiyorum" sözlerine yer verdi.