"İyilik İkizim" hareketi giderek büyüyor!

İZMİR'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yaşamını yitiren 15 yaşındaki ikizler Sayra ve Çınar Alpgündüz'ün annesi Tülin Batmaz tarafından başlatılan 'İyilik ikizim' hareketi, çalışmalarını vakıf çatısı altında sürdürecek. Batmaz, köy okullarındaki çocukların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yeni bir projeye başladıklarını belirterek, "Depremin ardından ikizlerin 4 gün boyunca enkazdan çıkarılmalarını bekledik. Arama çalışmalarında sağ çıkarılanlar alkışlanırken, kurtarılmayanlar alkışlanmadı. Ben alkışlanmayanların hikayesini iyilik projeleri üreten vakıfla tamamladım" dedi.

İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde Rızabey Apartmanı'nın enkazında hayatını kaybeden ikizler Sayra ve Çınar Alpgündüz'ün anneleri Tülin Batmaz, binlerce kişiye dokunmak amacıyla başlattığı 'İyilik ikizim' hareketini, 'Sayra ve Çınar Vakfı'na dönüştürdü. Çalışmalar kapsamında 5 kütüphane kuran, fidanlar diken, sokak hayvanlarını besleyen, Afrika'da meyve bahçesi oluşturan, burs veren, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü yurtlarındaki ve köy okullarındaki çocuklara yardım eden iyilik gönüllüleri, yeni bir projeye daha imza attı.

Doğu Anadolu'da yeni hayata geçirilen projeleri de anlatan Tülin Batmaz, "Bize Van'dan bir görsel sanatlar öğretmeni ulaştı. Öğrencilerinin çok yetenekli olduğunu söyleyip, malzemelerinin eksik olduğunu anlattı. Biz de 5 koli resim malzemesi gönderdik. Gelen fotoğraflarda çocuklar okulların duvarlarını bile boyamıştı. Bir kurumsal şirketin çalışanları iyilik hareketlerimizi takdir edip, bize bir proje ile geldiler. Okulu bulduk, ihtiyaç listesini belirledik. Mardin Mazı Dağı'ndaki bir okulda öğrencilerin kırtasiye, mont, bot, atkı, bere gibi tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefledik. İlk teslimatımız 6 Şubat'ta olacak. İkinci ayağını da oluşturacağız" ifadelerini kullandı.

İYİLİĞİ KONUŞALIM VE ÇOĞALTALIM
İyilik hareketinin giderek çoğaldığını anlatan Batmaz, "Sayra ve Çınar iyi iki çocuktu. Sayra ve Çınar'ın yarım kalan misyonlarını devam ettirmek gibi bir hedefimiz oldu. Onlardan yarım kalan iyilik hikayelerinin bizler tarafından devam ettirilmesi gerekiyordu. İyilik hareketine kötülük yapmayarak başlanabilir. Çıkış noktamız iyiliği çoğaltmak. Bugün hep kötü haberleri duyuyoruz ve aslında farkında olmadan çoğaltıyoruz. İyiliği konuşalım ve çoğaltalım istedik. Herkes bir iyilik yapsın ve kendisine bir ikiz seçsin. Yaptığı iyiliği hashtag ile ikizine paslasın ve ikizi de iyilik yapsın. Bu şekilde iyiliği çoğaltmayı amaçladık" dedi.

ÇOK BÜYÜK BİR HAREKETE DÖNÜŞTÜ
Gönüllülerin projede aktif olarak yer aldığını belirten Tülin Batmaz, "Bugün Sayra ve Çınar'ın ismini duyduğu anda herkesin aklına 'İyilik ikizim' geliyor. 'Hiç bunu düşünmemiştim, böyle bir iyilik de yapabilirmişim' diyen pek çok kişi oldu. Çok büyük bir harekete dönüştü. Hiçbir şey yapamayan kişi arabasına mama koyup, sokak hayvanlarını besliyor. Kitap paylaşıp, ihtiyaç sahibi çocuklarımızı sevindiriyor. İyilik İkizim projesi kapsamında sıfırdan kurduğumuz 5 tane kütüphanemiz var. Pek çok kişi kitap desteği verdi. Bu kocaman bir iyilikti. Geçen yıl Afrika'da tarıma dönüştürülebilir tropikal meyve bahçesi yaptık. Çikolata atölyesi yapıp, yaptığımız çikolataları çocuk esirgeme kurumlarına bağışladık" dedi.

EN BÜYÜK HEDEFİMİZ ÇOCUKLARIN YARINLARI OLMAK
2 yılı aşkın süredir vakıf gibi çalıştıklarını dile getiren Batmaz, "Yaptığımız tüm projeleri bir çatı altında toplamak bizim için çok daha anlamlı olacaktı. Bu yüzden artık projelerimize vakıf olarak devam ediyoruz. 3 Kasım'da Kültür Bakanımızdan bir davet aldık ve bu iş birliği ile vakfımızın kuruluşunu gerçekleştirdik. Vakfı kurarken en büyük hedefimiz çocukların yarınları olmak. Eğer çocuğun eğitim ihtiyacı varsa eğitim, sosyal psikolojik desteğe ihtiyacı varsa onu tamamlayacağız, bilişsel bir ihtiyacı varsa onu karşılayacağız" diye konuştu.

HALA YAŞIYORSAM BU BİR ANLAM KAZANMALIYDI
Depremin çok kötü bir son olduğunu gözyaşları içinde anlatan Batmaz, "Biz bu acının hikayesini toplumsal bir hikayeye nasıl dönüştürebileceğimiz üzerinde duruyoruz. Sayra ve Çınar o gün evde yalnızdı. Ben de evde olabilirdim. O gün işte olmayabilirdim. Eğer hala yaşıyorsam bu bir anlam kazanmalıydı. Bu anlam arayışını iyilik projeleri üreten vakıfla tamamladık. 4 gün boyunca ikizlerin enkazdan çıkarılmalarını bekledik. Arama çalışmalarında sağ çıkarılanlar alkışlanırken kurtarılmayanlar alkışlanmadı.

Sayra ve Çınar'ı alkışlamamışlardı. Alkışlanmayanların hikayesini yazdım. Ben alkışlanmayanların hikayesini iyilik projeleri üreten vakıfla tamamladım. 12 Şubat Sayra ve Çınar'ın doğum günü. Sayra ve Çınar anısına besteci Oğuz Kasap tarafından bir beste hediye edildi. Aynı bestecimiz 'Yarınım Sen' isimli ikinci bir beste hediye etti. Bu besteyle birlikte konser vererek 12 Şubat tarihinde Sayra ve Çınar'ın doğum gününü kutlayacağız. Bu sene Sayra ve Çınar adına bütün çocuklara vakfı hediye ediyoruz" dedi.