İzmirli depremzedelerden kefenli eylem! ‘Yaşama ümidimizi kaybettik’
Emsal artışı kararının yürütmesinin durdurulmasına tepki gösteren İzmir Depremzedeleri Derneği üyeleri, düzenledikleri basın açıklamasına kefenle geldi. Dernek Başkanı Haydar Özkan, “Bize çözümle gelin çünkü artık tükendik ve yaşama ümidimizi kaybettik” dedi.
- İzmir
- Giriş Tarihi: 27 Şubat 2023
İzmir Depremzedeleri Derneği önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, "Biz sizlerle masaya oturmaya her türlü fikre, görüş alışverişine, dertlerimizi ilk ağızdan anlatmaya ve ortak çözüm yolu bulmaya hazırız. Bizler artık yorulduk, tükendik, yaşama ümidimizi kaybettik" dedi. İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrası, depremde mağdur olan vatandaşların yeniden evlerine kavuşabilmesi için gündeme gelen ve kentte gerek siyasi partiler arasında gerekse odalar ile yerel yönetim arasında tartışmalara neden olan emsal artışı için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
'YARININ KATİLLERİ' SÖZÜ
Karar sonrası başta depremzedeler olmak üzere siyasiler de karara tepki gösterirken, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği basın açıklamasında emsal ile ilgili 'Emsal artışına evet diyenler yarının katilleri olacak' sözlerini kullanmıştı. Yaşanan süreç sonrası ise yüzlerce depremzede İzmir Depremzedeleri Derneği'nde bir araya gelerek eylem gerçekleştirdi. Düzenlenen basın açıklamasını ise İZDEDA Başkanı Haydar Özkan okudu.
'UMUT IŞIĞIMIZ SÖNDÜ'
Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Özkan, "30 Ekim 2020'den bu yana sadece Bayraklı bölgesinde 2 apartmanın inşaatı bitti, 75 adet ruhsat alındı, Buca bölgesinde ve diğer ilçelerimizde 10 adet inşaatımız devam ediyor. Bu inşaatlar belediyeden almış olduğumuz emsal artışı sayesinde hareketlendi. Mahkemenin almış olduğu yürütmeyi durdurma kararı haberi bizleri yıktı, yolumuzu kapattı, umut ışığımızı söndürdü" dedi. Depremin olduğu günlere döndüklerinin altını çizen Özkan, "Oysaki emsal artışı ve kredi faizlerinin aşağı çekilmesiyle inşaatların yapılmaya başlaması bizim için yeni bir başlangıçtı. Şimdi tekrar 28 ay öncesine döndük. Günümüz şartlarında 110 metrekare bir daire 1 milyon 600 bin TL'ye inşa edilirken, emsal artışı ile birlikte bu değer 600 bin TL ye düşüyor. Buradan hareketle emsal artışı isteğimiz oldu ve belediye olumlu karşıladı. Fakat TMMOB'nin itirazı ve süreci mahkemeye taşıması ile bizim için belirsizlik başladı" dedi.
'VİCDANA DAVET EDİYORUM'
'Kent yoğunluğu' eleştirilerine TMMOB'un yapısını örnek göstererek eleştiren Özkan, "Diyorlar ki: Nüfus yoğunluğu olur kent kaldıramaz. Bayraklı gibi düzenli yeşil alanları ve okullarıyla bu kent kaldıramazsa... TMMOB'nin 17 katlı binasının yanında benim 7 katlı binam yoğunluk yapıyorsa ne diyeyim, bilemedim. Zira bize gösterdikleri ihtimamı, özeni aynı bölgede yapılan 48 katlı binalara göstermemişlerdir ve onlar gözümüzün içine baka baka yükselmeye devam etmekte, satışlar yapmakta, insanları oturtmaya başlatmışlardır. Kendilerini vicdana davet ediyorum" dedi.
'BİZİ AFETZEDE OLARAK GÖRMELİLER'
Bir an önce gibi afetzede olarak görülmeleri gerektiğini söyleyen Özkan, "Ağır hasarlılara yaptığı gibi, orta ve az hasarlılarımıza da gerekirse ücreti mukabilinde evlerini yapmalı, ağır hasarlı depremzede kiracılarımızı da çözüm üretip kira derdinden kurtarmalı. Rezerv alan bölgesine şu anda 3 bin 600 konut yapılmış, daha önce söylendiği gibi 8 bin 500 konut yapımı tamamlanmalı. Orta hasarlılarımıza rezerv alan bölgesinden söz verildiği gibi konutları verilmeli, bölgeye İzmir depremzedesi hariç kimse sokulmamalı. Afet bölgesinde olduğu gibi evler yapılana kadar 5 bin TL kira desteği sağlanmalı. Bizlere 0 faizli 2 yıl ödemesiz 20 yıl ödemeli deprem destek kredisi tanımlanmalıdır" diye konuştu.
'HER TÜRLÜ FİKRE AÇIĞIZ'
Özkan, "Diyorlar ki: İstemezük! Biz de soruyor ki diyoruz ki, neyi istediniz! Çözümünüz ne! Bugüne kadar neye çözüm ürettiniz. Bize çözümle gelin başımızın üstüne gelin. Ütopik fikirler, popülist söylemler ile gelmeyin. Biz sizlerle masaya oturmaya her türlü fikre, görüş alışverişine, dertlerimizi ilk ağızdan anlatmaya ve ortak çözüm yolu bulmaya hazırız. Bizler artık yorulduk, tükendik, yaşama ümidimizi kaybettik" dedi.