Artan kuraklık nedeniyle yurt genelinde halk arasında 'deniz marulu' olarak bilinen 'ulva lactuca' adlı yeşil renkli yosunlar yeniden gündeme geldi. Uzmanlar insan sağlığı açısından bir risk oluşturmasa da denizler için büyük tehlike arz eden bu oluşumların kuraklığa bağlı olarak deniz suyunun yenilenememesi nedeniyle arttığını ifade etti.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, 10-15 yıl önce ortaya çıkmaya başlayan deniz marulu son 1 yıldan beri hiç kesilmeden günümüze kadar geldi. Önceleri nisan ve kasım aylarında görürken şimdi yavaş yavaş süre uzadı. Deniz marulları, geçtiğimiz yıl mart ayından beri hiç yok olmadan günümüze geldi. Bu bir rekordur. dedi.
'SU BLOKE OLUYOR'
Marulların görülmeye devam etmesinin kuraklığa bağlı olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, Bu aslında denizin kirliliği kadar şiddetli kuraklığın da bir sonucu. Özellikle Batı Anadolu'daki barajlarda su seviyeleri çok aşağılarda. Kurak yıllarla birlikte denizlerimizde ciddi sorunlar yaşıyoruz. Yağış yok. Yağış olmadığı için su yenilenemiyor. Su bloke oluyor. Suyun sıcaklığı buna bağlı olarak artıyor. Sıcaklık ve kirlilik bir araya geldiğinde planktom patlamaları kaçınılmaz oluyor diye konuştu.
'ARTIK KRONİKLEŞTİ'
Öte yanda kirliliğe de dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, Denizlerimizi hala foseptik olarak kullanıyoruz. Deniz suyunda yaklaşık 1 milyon planktom yaşarken kuraklık ve kirlilik nedeniyle bu sayı yaklaşık 2 milyon seviyesine ulaşıyor. Bunların zehirli türleri de vardır. Ortamı zehirleyip oksijen çekiyorlar. Son bir yıldan beri deniz marulları hiç kesilmedi. Yavaş yavaş süreç artmaya başladı. Artık kronikleşti. Hiç duraksamadan devam ediyor. İzmir Körfezi'ne çok fazla kirli su geliyor. Burada suçlu öncelikle biz insanlarız dedi.