Türkmenistan uyruklu Gülkamer Hanymova, kızı Lacyn Keldiyarova ve Leyla Keldiyarova ile Bayraklı 1594/14 Sokak'taki evlerinde sakin bir hayat yaşıyordu. Leyla ile evlilik hazırlığı yapan Ruslan Kerimova ise ailenin evine sık sık gelip gidiyordu. Türkmenistan uyruklu Saparmurat Hallyev ve Gülkamer Hanymova'nın ilişkisi ise son zamanlarda pek de iyi gitmiyordu.
Hasta bakıcı olarak çalışan Hanymova son zamanlarda sevgilisini pek de sıcak karşılamıyordu. Bu davranışlarının sonunun vahşetle biteceğinden habersiz belki de ilişkisini bitirmek için uğraşıyordu. Öte yandan Saparmurat Hallyev sevgilisinin bu davranışlarından şüpheleniyor ve kendisini aldattığını düşünerek her gün büyüttüğü öfkesi ile korkunç bir cinayet planı yaptı.
İÇERİ ANAHTARLA GİRDİ
Saparmurat Hallyev ailenin Bayraklı'daki evine geldi. Anahtarı olduğu için kapıyı açtı ve içeri girdi. Gülkamer'in küçük kızı Lacyn odasında uyuyordu. Evde bulunan baltayı alıp kızın kafasına vurarak öldürdü.
Sonra kızı banyoya götürüp bıçakla parça parça etti ve o parçaları evdeki buzdolabının içine koydu. Korkunç cinayetin ardından sevgilisi Gülkamer'i beklemeye başladı. Bu sırada Ruslan Kerimova evde bir katilin beklediğinden habersiz vahşet evine geldi. Hallyev her şeyden habersiz genç adamı içeri aldıktan sonra bıçakla saldırdı. 1.80 boyundaki Ruslan'ı da öldürüp banyoda parçalayan insan kasabı onu da çok sayıda parçaya ayırarak buzdolabına koydu.
3. KURBAN DİĞER KIZI OLDU
Adeta cinayet işledikçe zevk alan cani Saparmurat Hallyev, salona geçip yeniden asıl hedefi sevgilisi Gülkamer'i beklemeye başladı.
Bu kez de eve Ruslan'ın nişanlısı Leyla gelmişti. Hiçbir şey olmamış gibi soğukkanlı bir şekilde kapıyı açıp kızı içeri alan katil, Leyla'nın kafasına sert bir cisimle vurduktan sonra onu da aynı şekilde banyoda parçalara ayırıp buzdolabına tıktı. Maktüllerin etlerini bir kasap gibi kemiklerinden ayıran katil, yeniden salona geçip buzdolabındaki üç cesetle sevgilisi Gülkamer'i beklemeye başladı.
"BENİ ALDATMAYACAKTIN"
Gülkamer, eve geldiğinde hava kararmak üzereydi. Hasta bakıcılığı yaptığı evden izin almış evinde dinlenmenin hayalini kuruyordu. Ancak evinde Saparmurat'ı görünce sinirlenmişti.
"Sen ne arıyorsun bu evde?" diyerek Hallyev'e çıkıştı. Hallyev, Gülkamer'in ağzını elleri ile kapatıp bağırmasını engelledi ve beni "Beni aldatmayacaktın, bana bu yapmayacaktın" diye bağırmaya başladı. Ardından da onlarca bıçak darbesiyle yaraladığı Gülkamer'in boğazını kesti.
Bu vahşet ona yine de yetmedi ve onu da diğerleri gibi parçalara ayırdı, ancak Gülkamer'i buzdolabına sığdıramadı.
Sevgilisinin cesedini banyoda bırakan cani katil, öldürdüğü kişilere ait cep telefonlarını toplayıp, Basmane'deki bir telefoncuya götürdü.
Sattığı telefonların parasıyla soluğu bir spot ev eşyası mağazasında alan Hallyev derin dondurucu alıp vahşet evine geri döndü. Nakliye ile gelen derin dondurucuyu evin girişinde bıraktıran cani katil, derin dondurucuyu sürükleyerek eve soktu. Anne ile iki kızının cesedini derin dondurucuya, Leyla'nın nişanlısı Ruslan'ın cesedini ise buzdolabına koyup evden ayrıldı. Katil zanlısı Saparmurat Hallyev, 200'e yakın parçaya ayırdığı dört cesedi ardında bırakarak otobüsle Çeşme'de çalıştığı inşaatın olduğu bölgedeki barakasına döndü. Ancak işlediği korkunç cinayetler ona yetmemiş, intikam ateşi sönmemişti. Tek düşüncesi onu aldattığını düşündüğü sevgilisinin Türkmenistan'da yaşayan ve hayatta kalan son kızını da öldürmekti.
Elindeki parayı da bunun için harcayacak, böylece sevgilisinin ailesinden kimseyi hayatta bırakmayacaktı.
POLİSLER BİLE ŞAŞIRDI
Bu sırada Lacyn, Ruslan, Leyla ve Gülkamer'den haber alamayan yakınları polise haber verme kararı aldı. Takvimler 18 Haziran'ı gösteriyordu. Ancak kimsenin aklına böyle korkunç bir cinayetle yüzleşeceği gelmemişti.
Eve giren ekipler belki de meslek hayatlarının en vahşi olay yeri ile karşılaşmıştı. Derin dondurucuda üç ve buzdolabında bir olmak üzere dört ceset bulmuşlardı.
Cesetler toplam 60 delil torbası ile evden çıkartılırken mahalle sakinleri olayı dehşetle izliyordu.
2 YIL KASAPTA ÇALIŞMIŞTI
İZMİR Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, olayın araştırılması için üç özel ekip kurdu. 1.5 saat içinde kimliği belirlenen katil Çeşme Alaçatı'da cinayet silahıyla yakalandığında hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyordu. Vahşi cinayetleri soğukkanlılıkla anlatan insan kasabı Hallyev, polise pişman olmadığını, yakalanmasaydı Gülkamer'in Türkmenistan'daki kızını da öldürmeye gideceğini söylüyordu. Üstelik tüm bu cinayetleri sadece bir şüphe uğruna işlediğini, kendisini aldattığına dair hiçbir kanıtının olmadığını da "Bir mesaj yakalamadım, bana karşı davranışları değiştiği için şüphelendim" sözleriyle itiraf ediyordu. 2 yıl kasapta çalışan Saparmurat Hallyev bütün kasaplık becerilerini işlediği cinayetlerde kullanmıştı.