İzmir'in Urla ilçesinde 16 Haziran akşam saatlerinde, Atatürk Mahallesi'ndeki pansiyonda meydana geldi. Pansiyon çalışanları, 3 gündür burada kalan Dudu Yılmaz'ı göremeyince, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbar üzerine pansiyona gelen polis ekipleri, girdikleri odada, bir pastanede garson olarak çalışan Dudu Yılmaz'ı boynuna kablo dolanmış, hareketsiz yatarken buldu. Sağlık ekiplerinin kontrolünde Dudu Yılmaz'ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Dudu Yılmaz'ın cenazesi, Kuşçular Deve Deresi Mezarlığı'nda toprağa verildi.
İKNA EDİP, PANSİYONA ÇAĞIRMIŞ
Olayın ardından Yılmaz'ın eşi Rıfat Yılmaz'a ise ulaşılamadı. Dudu Yılmaz'ın geçen yıl kasım ayında evlendiği Rıfat Yılmaz'dan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak istediği, bu nedenle 3,5 aydır ayrı yaşadıkları tespit edildi. Çiftin oturdukları kiralık evi de boşaltıp eşyalarını satması üzerine Dudu Yılmaz'ın, yakınları tarafından memleketi Çorum'a götürüldüğü ifade edildi. Bir süre önce İzmir'e dönen Dudu Yılmaz'ı eşi Rıfat Yılmaz'ın ikna edip, pansiyona çağırdığı saptandı. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptığı çalışmayla Rıfat Yılmaz'ı Konak ilçesinde yakalayıp, gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Rıfat Yılmaz, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
'ŞİDDET GÖRDÜĞÜNÜ SONRADAN ÖĞRENDİK'
Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürerken, Dudu'nun acılı ailesi adalet çağrısında bulundu. Kızının sistematik olarak şiddet gördüğünü belirten Fatma Önal, kendilerinin ise bu durumdan sonradan haberdar olduklarını belirtti. Önal, "Kızım bir dönercide çalışıyordu. Orada tanışmışlar. 1,5 sene sonunda Rıfat Yılmaz bizimle tanışmaya geldi.
Anne ve babasının kanserden öldüğünü, kimsesi olmadığını söyledi. Birbirlerini çok sevdiklerini söylediler ve evlenmelerine izin verdik. Sonunun böyle olacağını nereden bilebilirdik? 4 ay evli kaldıkları sürede kızıma eziyet çektirmiş, telefonlarını kırmış. Kredi çektirdiğini kızımın da bu krediyi ödediğini, şiddet gördüğünü sonradan öğrendik. Yaşadıklarını bize anlatsaydı uzak durması için uyarırdık. Ancak kızım bize yaşadıklarını sonradan anlattı" dedi.
'CİNAYETİ ARKADAŞINA SÖYLEMİŞ'
Cinayet şüphelisi Rıfat Yılmaz'ın, kızına ait cep telefonundan kendisine mesajlar attığını söyleyen Fatma Önal, "Kızıma yaptığı işkenceleri öğrenince tehditleri nedeniyle Fırat Yılmaz hakkında 2 ay uzaklaştırma kararı aldırmıştık ancak kızım barışmaya karar verdi. Barıştılar ama kızım bizde kalıyordu. Fırat ile dışarıda görüşüyorlardı.
Dudu bana 'Eşimle deniz kenarında gezeceğim. Akşam geleceğim' dedi ve gitti. Akşam saatlerinde telefonla konuştuğumuzda geleceğini ve bir daha da Fırat'ın yanına gitmeyeceğini söyledi. O gece eve gelmedi. Ulaşmaya çalıştık ve cep telefonu numarasından 'Geleceğim', 'Peşime düşmeyin', 'Sinemadayım' yazan mesajlar geldi. Aslında mesajları Rıfat Yılmaz, kızımı öldürdükten sonra onun ağzından yazmış. Bir süre sonra da telefon kapandı. Bir arkadaşına Dudu'yu öldürdüğünü söylemiş. O kişi de kızımın patronuna durumu anlatınca patron da bize ulaştı. Olaydan bu şekilde haberdar olduk" ifadelerini kullandı. Kızı için adalet vurgusu yapan Önal, "Çok zor günler geçiriyoruz. En ağır ceza verilsin. Adalet istiyoruz" dedi.
'KIZIMI ÖLDÜRMEK İÇİN BARIŞMIŞ'
Rıfat Yılmaz'a indirimsiz en ağır cezanın verilmesi gerektiğinin altını çizen Dudu'nun babası Salih Önal ise "Bir çocuk nasıl büyüyor? Ciğerimiz yandı. Biz ona acıdık ama o bize acımadı. Evini ocağını kurduğumuz, merhamet ettiğimiz kişi bizim canımızı yaktı. Onun indirimsiz en ağır cezayı almasını istiyoruz. Herkes görevini yapsın ve başka canlar yanmasın. Herkesin evladı var. Hiç kimsenin canı yanmasın. Kötü insanlara fırsat verilmesin. Kızımı yanıma gelip, istemeden önce kandırmış. Annesi ve babasını kanserden kaybettiğini öğrenince ona merhamet ettik. Evlerini biz kurduk. O bize bu kötülüğü yaptı. Kızım hiçbir şey yansıtmadı. Kızımla onu öldürmek için barışmış" diye konuştu.