Vicdanın rahat mı Soyer!
İzmir’de görevli olduğu tramvay durağında seyyar tuvalet olmadığı için yolun karşısına geçerken trafik kazasında hayatını kaybeden Hülya Onaylı’nın ardında gözü yaşlı 2 çocuğu kaldı. İşçilere seyyar tuvaleti fazla gören ama Akbelen’deki provokatörlere gönderen Soyer’e, Hülya’nın ailesinden de tepki geldi: Kapımızı bile çalmadın.
- İzmir
- Metin Burmalı
- Giriş Tarihi: 17 Ağustos 2023
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İzenerji Şirketi'nde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan iki çocuk annesi Hülya Onaylı (38), geçtiğimiz yıl Eylül ayında çalıştığı Köprü Tramvay Durağı'nda tuvalet olmaması nedeniyle yolun karşısına geçmek istedi. Onaylı bir otomobilin çarpması sonucu canından oldu. 9 gün sonra da talihsiz kadının ağabeyi Özer Tunaoğlu üzüntüden beyin kanaması geçirip öldü.
GÖSTERMELİK UYGULAMA
DİSK Genel İş Sendikası'nın kazadan önce defalarca istediği seyyar tuvaletler ise bazı tramvay duraklarına göstermelik olarak yerleştirildi. Hatta su sıkıntısından dolayı bu tuvaletlerin de çalışmadığı öne sürüldü. Talihsiz Hülya'nın kaza sonucu ölmesi ile sonuçlanan olayla ilgili personelin aylarca istediği tuvaletlerin geçen gün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bir talimatı ile Muğla'daki Akbelen eylemine gönderilmesi tartışmaları beraberinde getirdi. AK Parti başta olmak üzere kentin önde gelen siyasileri olaya tepki gösterdi. Gelişmeleri yakından takip eden Hülya Onaylı'nın ailesi, Yeni Asır'ın konuyu gündeme getirmesinden sonra o günden bugüne yaşadıklarını paylaştı.
İKİ EVLADINI DA KAYBETTİ
74 yaşındaki anne Leyla Tunaoğlu, kazadan sonra 2 çocuklu kızı Hülya ile beyin kanamasından ölen 3 çocuklu oğlu Özer'i kaybettiğini söyledi. İki evladını kaybeden bir anne olarak şimdiye kadar Büyükşehir Belediyesi'nin hiçbir desteğini görmediklerini aktaran Tunaoğlu, "Benim çocuğum Hülya belediyeye 5 yıl hizmet verdi. Bu insanlığa sığar mı? İnsan 'Bu iki çocuk için yapılabilecek bir şey var mı? Evet, bir hatamız oldu. Biz bu iki çocuğun eğitimine destek olalım' diye hiç sormaz mı? Belediyenin bir sürü kreşi var. Ben yaşlı biriyim, maddi durumum kısıtlı. Okul giderlerini, servis paralarını karşılayacak gücüm yok.
Tunç Bey kilometrelerce ötedeki Muğla Akbelen'e gidiyor ama niye hemen yanı başındaki bizlere bir başsağlığı için bile uğramıyor? Tamam, ben ağaçlar için üzülüyorum ama parayla orada eleman tutup, bağırttırıp, çağırttıracağına o parayla gel buradaki öksüzlerin sırtını sıvazla, 5 tane yetimin eğitimi ile ilgili bir şeyler yap. O zaman ben de belediye başkanı olarak senin elini değil, ayağının altını öperim" diye konuştu.
"ACIMIZI İÇİMİZE ATTIK"
Abla Semra Şengül (52) de 11 aydır kardeşleri Hülya ile Özer'in acısını yaşadıklarını belirterek, "Benim kardeşim gitti ama ardında iki tane yavru bıraktı. Onları gelecekleri ile ilgili gelip de ne arayan soran, ne kapımızı çalan var. Hem acımızı yaşıyoruz, hem de bu iki yavrunun geleceği ile ilgili mücadele vermeye çalışıyoruz. Yani Soyer bu kadar duyarlıysa belediye başkanımız neden bu çocuklarla ilgilenmedi. Şimdi gitmiş orada çevreye duyarlı olduğunu söylüyor. Tek istediğimiz Utku ile Umay'ın geleceği" diye konuştu. Hülya'nın tek yumurta ikizi Derya Karaca (39) ise, "Öncelik kendi vatandaşının, kendi çalışanın, kendi şehrinindir. Bir büyükşehir belediye başkanının en büyük sorumluluğu budur. Taş bastık, acımızı içimize attık. Bizim tek amacımız Hülya'nın yadigarı olan iki çocuğun, iki yetimin okul hayatlarının, geleceklerinin garanti altına alınması. Başkandan da tek isteğimiz bu. Şehirlerarası yola giden bir başkan iki adım ötesine gelip bir başsağlığı dileyip, 'Bir ihtiyacınız var mı?' diye sormadı. Ben insanları duyarlı olmaya, vicdana davet ediyorum" dedi.