Yıllar geçtikçe iklimler de hızla değişime uğruyor. Hızlı şehirleşme, dikey yapılaşma ve betonlaşma ile birlikte birde var olan ormanların yakılıp yok olması mevsimlerinde aklını ve dengesini bir hayli bozdu. eskiden bir takım kurumlar ve kuruluşlar, yerel belediyeler adlarını taşıyan fidanlar diker küçükte olsa ormancıklar yaratmaya çalışırdı. Son zamanlarda bu alışkanlıkları da malesef unuttuk. Hal böyle olunca özelikle yaz sıcakları 40 derecelerin üzerinde seyretmeye başladı bu da başta canlıların ve insanların sağlığını direk etkilemeye yetiyor. Başta insan sağlığı olmak üzere bitkiler ve mahsüllerde birer birer kurumaya yok olma noktasına geldiği mevsimler de fiyatlarda inanılmaz derecede arttı. Beli yaş üstü insanların özellikle de başta kalp hastaları olmak üzere ciddi rahatsızlıklara neden oluyor. Peki çözüm ne, ne yapmalıyız. İklim değişikliği, şehirleşme ve orman tahribatı gibi faktörler, sıcaklıkların artmasına ve çevresel dengenin bozulmasına neden oluyor. Bu durum, hem insan sağlığını hem de doğal yaşamı ciddi şekilde etkiliyor. Peki çözüm ne ne yapmalıyızki bu süreçten azda olsa kurtulalım. Yeniden göreve gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum geçtiğimiz hafta açıkladı:
"Büyük şehirler başta olmak üzere değişim ve dönüşüme hız vereceğiz. Bu değişim ve dönüşüm de yeşil alan ve ormanlar ciddi koruma altına alınacak."
YEREL YÖNETİMLERLE İŞBİRLİĞİ
Şehirlerde yeşil alanların ve parkların artırılması, dikey bahçelerin ve çatılarda bitki yetiştirme projelerinin teşvik edilmesi.
Ağaçlandırma kampanyalarının düzenlenmesi ve mevcut ormanların korunması gibi acil önlemlerin artırılması, Özellikle de yerel yönetimlerin dar boğazdan kurtulmak için yeni imar alanları açmaları var olan yeşil alanların betonlaştırılması gibi yollara girmemeleri çok önemli. Şehir planlamasında yeşil altyapıya daha fazla önem verilmesi, enerji verimliliği yüksek binaların inşa edilmesi. Betonlaşmayı azaltacak, doğal su döngüsünü koruyacak şehir planlaması gibi acil önlemlerin artırılması. Yerel yönetimlerin iklim değişikliği ve çevre koruma konusunda toplumun bilinçlendirilmesi eğitim programlarının düzenlenmesi, geri dönüşüm ve atık yönetimi konusunda ciddi yatırımlara önem vermesi gibi çalışmalara var olan Üniversitelerle ortak projeler üretilmesi. Su tasarrufu sağlayan sulama yöntemlerinin kullanılması. Organik tarımın teşvik edilmesi ve kimyasal kullanımının azaltılması olmazsa olmazımız. Geçtiğimiz hafta yine bu köşemde değinmiştim yerel yönetimlerin sağlık alanında da ortak çalışmalar yürütülmesine, Kamu hastaneleri ve özel hastanelerin yerel yönetimlerle mutlaka ama mutlaka ortak projeler üretilmeli. Özellikle yaz aylarında yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için serinleme alanlarının ve acil sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması. Sıcak çarpmasına karşı kamu spotları ve bilgilendirme kampanyaları düzenlenmesi. Bu çözümler, hem kısa vadede hem de uzun vadede iklim değişikliği ve aşırı sıcaklıklarla mücadelede etkili olabilir. Toplumun her kesiminin bu süreçte aktif rol alması ve bilinçli davranması gerekmektedir aksi halde gelecek nesillere beton yığınlarının dışında bırakacak bir miras olmayacak.