İzmir günlerdir kıyıya vuran ölü balık manzarası ve havaya yayılan pis kokuyla boğuşuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Deniz Koruma Şube Müdürlüğü ekipleri denizdeki ölü balıkları toplamaya çalışırken İzmir İl Tarım Orman Müdürlüğü de konuyla ilgili incelemelerde bulunuyor. Ancak kıyıya vuran yüzlerce ölü balık, İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından gece-gündüz toplanmasına rağmen deniz yüzeyinde görülmeye devam ediyor.
"SUDAKİ OKSİJEN ÇOK AZ"
EGE Üniversitesi Öğretim Üyesi Hidrobiyolog ve sosyolog Prof. Dr. Hasan Kalyoncu da konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. milletvekili olduğu dönemde İzmir Körfezi'nin kirlilğinin araştırılmasına dair bir önerge sunduğunu ve bugünlerin geleceğini o zamandan beri söylediklerini ifade eden Kalyoncu, "Yaşanan bu felaketin tek sorumlusu kirlilik, kirliğin sorumlusu ise belediyeler" dedi. İZSU'nun doğru düzgün çalışmadığını, atıksu tesislerinin tam kapasiteyle çalışmadığını ve yetersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Kalyoncu, "Bildiğiniz üzere çok yakın bir zamanda deniz marulu sorunu yaşamıştık. Deniz marulunun olağanüstü artışı Körfez'deki organik yükün artışının bir göstergesiydi. Yaşanan bu olaylar bir yılın iki yılın sonucu değil. İzmir'de deniz kirliliği çok uzun zamandır yaşanıyor. Ancak bir dönem atık su tesislerinin kurulması ve dip çamurunun temizlenmesi ile biraz iyileştirilmişti. Fakat sonra tekrardan durum kötüye gitti. Dere yatakları kapatıldı, içerisinde nasıl bir kirlilik var bilmiyoruz. Hala denize arıtılmadan direkt giren bir kanalizasyon var. Atık su arıtma tesisleri yeterli düzeyde çalışmıyor, uzun dönemdir bunların bakımları da yapılmıyor. İZSU bu durumu sıcaklık artışına bağlamış ama asıl sebep kirlilik. Tabii sıcaklığın artması aynı zamanda oradaki planktonun aşırı çoğalmasına ve kimyasal olayların hızlanmasına sebep oluyor. Dip çamurunda meydana gelen kimyasal reaksiyonlar oksijeni azaltıyor, oksijen azlığı ise organizmaların zarar görmesine ve onların yaydığı toksik maddeler de balıkların ölümüne sebep oluyor. Aslında bu bir zincirleme reaksiyon. Körfezi temizlemek için önce kirlilik kaynaklarının durdurulması, ardından dip çamurunun ortadan kaldırılması, sonra da su sirkülasyonunun sağlanması gerekiyor" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Deniz Koruma Şube Müdürlüğü ekipleri denizdeki ölü balıkları toplamaya çalışıyor.
"BAYRAKLI'DA YÜZÜYORDUK"
Tunç Soyer'in yüzülebilir körfez konusunda pek çok kez şov yaptığını ancak hiçbir gerçek adım atmadığını belirten Prof. Dr. Kalyoncu, "Tunç Soyer zamanında olan tesisler de çalışmaz hale geldi. Denizde yüzerken fotoğraf verdiği dönemde ona yanında doktor bulundurmasını ve bugün yaşananların olacağını söylemiştik. Şu anki durum maalesef ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koyuyor. Çünkü bu öyle bir iki ayda olabilecek bir şey değil. O günlerden de denizin çok ama çok kirli olduğunun kanıtı. Hatta bu kirlilik sadece Tunç Soyer zamanı da kapsamıyor çok daha ileriye gidiyor ancak bir dönem yapılan temizlik girişimleri devam etseydi bugün Bayraklı'da yüzüyor olacaktık" diye konuştu.
SON ÇARE GEMİ İLE SU PÜSKÜRTME
Körfez'deki kötü koku ve ölü balık sorununa çözüm ola rak İzmir Büyükşehir Beledi yesi, özel bir gemi getirerek, su püskürtme işlemine başla dı. Bu sayede körfez suların da yok olma noktasına gelen oksijen oranının artırılması ve balık ölümlerine bu şekilde çözüm bulunmasının amaçlan dığı öğrenildi. Geminin çalışma sını izleyen bazı İzmirliler ise bu çözüm için geç kalındığını ve böyle bir çalışmanın yıllar önce başlatılması gerektiğini söyledi.
SONUN BAŞLANGICI
İzmir Körfezi'ndeki balık ölümlerini değerlen diren TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Deği şikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar ise Türkiye denizlerinde plankton patla maları ve balık ölümlerinin ilk defa 1955 yılın da İzmir Körfezi'nde görüldüğünü dile belirterek , "2000'lerde Çiğli Arıtma Tesisi yapıldıktan sonra bunlar kesildi. Merhum Ahmet Piriştina'nın belediye başkanlığı döneminde deniz mavileş ti, yüzülecek duruma gelmesine birkaç yıl kal mıştı. Piriştina rahmetli olduktan sonra Körfez geriye dönmeye başladı. Aziz Kocaoğlu göreve geldikten sonra fabrikalar yine arıtma tesislerini kapattı, kirli su verilmeye başlanınca körfez kirlenmeye başladı. 2007'de kirlilik yeniden hissedilmeye başlandı ve derelerin altı betonlandı. Bu sonun başlangıcıydı. Bilimle hiçbir ilgisi olmayan bir çalışmaydı. Koku başladı. 2004 sonrasında İzmir Büyükşehir Belediye başkanları bilimle barışamadılar. Sonuçta geldiğimiz nokta" dedi. İzmir Körfezindeki bozuk yumurta kokusu ve balık ölümleriyle ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi kriz masası kurdu. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Tülay Yeşillik, Şube müdürlerinden oluşan heyet yaşananları ve önlemleri masaya yatırdı.
ÖLÜ BALIKLARIN ARASINDA BALIK AVLAYIP SATIYORLAR
Kirlilik, insan sağlığını da büyük ölçüde etkilerken, kordon boyuna gelenlerin pis koku eşliğinde balık tutmaya başlaması şaşkınlık yarattı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi ve TTB Üyesi Halk Sağlığı Uzmanı Ali Osman Karababa ise, "Ortada bir sorun yok cümlesi kurulana kadar balıkların tüketilmemesinde yarar olabilir" dedi. Kordon boyunda balık tutan Gökhan Apak (49), "Şu an balıklar çok seyrek, az. Çünkü çok fazla balık ölümü oldu. Balıklarda şu an bir şey yok, bunlar açık denizden geliyor, sağlıklı. Ancak yarı baygın balıkları tutmuyoruz, onlar tehlikeli olabilir. Onlara dikkat ediyoruz" diye konuştu. Mehmet Öztekin (56) ise "Bugün çok fazla ölü balık görmedim. Tuttuğum balıklarda sıkıntı yok. Balıkları tutup, satıyorum. Balıklar gayet iyiler ve sağlıklı görünüyorlar" dedi.