Doktor baba-kız birlikte şifa dağıtıyor

İzmir'de Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde çalışan ve mesleğinde 31'inci yılında olan Uzm. Dr. Şinasi Kılıç (54), bir hafta önce mecburi hizmet kurasını çeken kızı Dr. Övgü Kılıç (24) ile aynı hastanede görev yapmaya başladı. 1993 yılında tıp fakültesinden mezun olduğunu anlatan Uzm. Dr. Şinasi Kılıç, "Bu hastanenin açıldığı 2002 yılından beri buradayım. Kızım o zaman iki yaşındaydı" dedi.

ATANMASI BÜYÜK ŞANS
Kılıç, "Geldiğimiz süreçte aynı hastanede birlikte mesai yapan mesai arkadaşım oldu. Bunu yaşamak değişik bir duygu. Gurur, mutluluk ve sevinç var" ifadelerini kullandı. Kızının doktor olması için herhangi bir yönlendirmede bulunmadığını söyleyen Dr. Kılıç, "Tıp fakültesi kızımın kendi tercihi. Kendi istediği için tıp fakültesine girdi. Aynı hastanede çalışıyoruz. Buraya atanması da tamamen şans. Mecburi hizmet kurasında ilk tercihi yazmıştı, kurada çıktı. Kızımla birlikte çalışmak tarifi güç, güzel bir duygu" diye konuştu.

Uzm. Dr. Şinasi Kılıç, kızı Dr. Övgü Kılıç ile birlikte hastalarını tedavi ediyor.

Manisa Celal Bayar Tıp Fakültesi'nden geçen temmuz ayında mezun olan Dr. Övgü Kılıç ise, babasıyla birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

TÜM AİLE SAĞLIKÇI OLDU
Henüz branş seçmediğini ancak gönlünden babası gibi bir kadın doğum uzmanı olmanın geçtiğini söyleyen Dr. Övgü Kılıç, "6 yıl süren bir eğitimin sonunda mezun olup işe başlamak güzel bir duygu. Daha yeni mezun olduğum için branş seçmedim. Sınav sonucuna göre branş tercihi yapacağım. Ona göre karar vereceğim. Babamın yolundan gitme planım var. Zaman ne gösterir bilmiyorum ama gönlümde kadın doğum yatıyor" dedi. Sağlıkçı bir ailede büyüdüğünü ifade eden Dr. Övgü Kılıç, "Annem çok uzun süre ameliyathane hemşireliği yaptı. Şimdi de bir devlet hastanesinde hemşire olarak çalışıyor. Küçüklüğümden beri annem ve babam nedeniyle sağlıkçı bir ailenin kızı olarak büyüdüğüm için çevremdeki sohbetler sağlıkla ilgiliydi. Ben de isteyerek doktor oldum. Küçükken annemle babamın sohbetleri genelde günlük vakalar üzerine olurdu. Ben de kulak kabartırdım ve hiç garip gelmezdi. Arkadaşlarıma değişik gelirdi. Buna alışarak büyüdüğüm için bu işi sevdim" diye konuştu.