İzmir'in Ödemiş ilçesinde, öğretmenliğinin son yıllarında ipek böceği ve ipeğe merak saran Gülfer Keskin, elden edilen iplerle; şal, elbise, fular, kırlent, peştamal, kimono gibi ürünler üreterek 15 yılı aşkın zamanda hem Türkiye'ye hem de dünyaya açıldı.
Gülfer Keskin, "Neden kimyasal kullanalım? İpek böceğinin kendisi zaten çok hassas bir böcek. Bunlar insanlara sanki hizmet etmek için var. İpek, insan teniyle en uyumlu ipliktir" dedi.
YURT DIŞINA İHRAÇ EDİYOR
Bölgede aranan bir isim olan kadın girişimci, "50 yaşından sonra hobim, 60 yaşından sonra da hobim işim oldu" diyerek başarısını özetledi. Dokuma atölyesinde işleyip doğal boyalarla ekonomiye kazandırıyor. Zamanla atölye açan, işleri artan Gülfer Keskin, şimdilerde ipek böceğinden el edilen iplere dokuma atölyesinde hayat veriyor. Şal, elbise, fular, kırlent, kese, peştamal, kimono gibi ürünlerin yüzde 100 ipekten imalatını yapan Keskin, ürünleri doğal boyalarla ince ince işliyor ve kendi tasarımını yaparak ekonomiye kazandırıyor. Yaptığı işleri çok beğenilen Gülfer Keskin, ürünlerini yurt dışına da satıyor. Amerika, İspanya, İngiltere gibi ülkelere ürünler gönderen kadın girişimci, 15 yılı aşkın zamanı geride bıraktığı mesleğinde adeta aranan bir isim oldu.
Keskin, ipek böceğinden ip elde etmenin oldukça zahmetli olduğunu, bir ipek böceği kozasından bin 600 ve 2 bin metre arası ipin çıktığını söyledi. Keskin, dokuma yaparken hiçbir ipin israf edilmediğini, atık iplerin kazanlarda zeytinyağlı sabunlar yardımıyla tekrar kaynatıldığını ve bunların yeniden kullanıldığını anlattı. Keskin, şöyle devam etti: "Küçük Menderes Havzası, geçmişte olduğu gibi bugünde ipek böcekçiliği anlamında önemli bir yer. Tarihte 17 ton yaş koza gönderilirmiş. Burada yaygın bir şekilde ipek böcekçiliği yapılıyor. İpek böceği yetiştiriciliğin artırılması gerekiyor. Ben şöyle söylüyorum; 50 yaşından sonra bir hobim, 60 yaşından sonra da hobim işim oldu diyorum. İpek bulaşıcı diyorum."