Türkiye Güzeli Şevval Şahin'le ayrıldıktan sonra onunla aynı masada oturan Kerem Kamışlı'yı denize atan Yiğit Marcus Aral hakkında olası kasıtla öldürmeye teşebbüs, tehdit ve hakaret gibi suçlardan 34 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Hakkında yakalama kararı çıkarılan Aral, Amerika'da olduğu gerekçesiyle 3 celseye katılmamıştı.
'GÜVENCE İSTEDİLER'
Sabah Gazetesi'nden Arzu Kaya'nın haberine göre; Avukatları mahkemeye başvurarak, Aral'ın uluslararası bir bilişim şirketini yönettiğini, tutuklanması durumunda uluslararası iş ağı yönetiminin sekteye uğrayacağını, büyük maddi kayıp yaşayacağını ve ABD vatandaşlığının tehlikeye gireceğini ifade ederek tutuklanmaması için güvence belgesi verilmesini istedi.
Mahkeme ise bu talebi reddetti. Şevval Şahin gözyaşlarıyla anlatmıştı. Daha önce duruşmaya tanık olarak gelen Şevval Şahin, duruşmada duygusal anlar yaşayarak gözyaşlarını tutamamıştı.
'Olayı kızıştıran ve Yiğit'i sinirlendiren Kerem'di. Kerem denize tartışma sırasında düştü' diyen Şahin, bu olaydan ötürü çok üzgün ve şokta olduğunu belirtmişti.
'SENİ İSTER ÜLKEYE SOKARIM İSTER SOKMAM' İDDİASI
Duruşmaki ifadesinde tanık Şevval Şahin, 'Kerem benim arkadaşımdı. Restoranda sohbet ederken Yiğit hakkında konuşuyorduk. Ben de Yiğit'i tanıdığımı ve agrasif biri olmadığını söyledim. Sonra Yiğit geldi ve yanımıza oturdu. Özür dileyerek bir şey sormak istediğini söyledi.
Ben Yiğit'e 'Kerem yüzünden ayrılmadık ben kendim istedim' dedim. Yiğit de Kerem'e 'Fırsatçısın' dedi. Ardından Kerem 'Türkiyede'deki uçakların yüzde 30'u benim. Ben istersem seni ülkeye sokarım istersem sokmam' dedi. Ardından da garsonu çağırarak Yiğit'i masadan kaldırmasını istedi' şeklinde konuşmuştu.
GÖZYAŞLARIYLA YAŞADIKLARINI ANLATTI
İfadesinin devamında Şahin, gözyaşlarını tutamayarak 'İkisi itişmeye başladılar ve Kerem dengesini kaybederek sandalyeyle denize düştü. Ben Yiğit'e 'Ne yapıyorsun sen' derken Kerem denizden çıkmıştı. Ardından Yiğit gitti ve Kerem'le ikimizi bir odaya aldılar. Ben de çok üzüldüm, rencide edici bir durum, şok içindeydim.
Olay direk magazine yayıldı. Yiğit bir arkadaşımıza videoyu atmış o da magazine vermiş. Ben karakola gittiğimde ifademi okumadan imzaladım. Sonradan yanlışlıklar olduğunu gördüm ve tekrar ifade vermeye gittim. Olayı kızıştıran Kerem'di. Olayların buraya geleceği asla aklıma gelmezdi' demişti.