İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlayan duruşmaya Gülşen Çolakoğlu avukatı Emek Emre ve Altın Mimir ile katıldı. Geniş güvenlik önlemlerin alındığı davaya bazı sayıda müşteki katıldı. Sanık Gülşen Çolakoğlu, hakim karşısında savunmasını gerçekleştirdi. Sabah Gazetesi'nden Deniz Yusufoğlu'nun haberine göre; Gülşen, "Bu konuda daha önce ifade verdim. Bu ifademin doğru olduğunu belirtmek istiyorum.
Suçsuzum yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içerisinde bir arkadaşımla şakalarımdan ibarettir. Sahnede dinleyicilerimin arasına karışmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmayacağı için sahnedeki arkadaşlarımdan birinden beni seyircilerinin arasına taşımasını rica ettim. Sahnedeki bir başka arkadaşım şakalaşma niyetiyle "Seni imam"taşısın dedi. İmam lakabıyla anılan arkadaşımız Miraç Çelmek'tir.
Lakabın benim bildiğim bir özelliği yok kendisini bu lakap ile tanıdım. Sahnede sıklıkla şakalaştığım arkadaşımdır. 'Seni imam' taşısın sözü üzerine bu lakabın kelime anlamıyla özdeştiği bir kalıp olmasıyla plansız ve hesapsız şaka ile yanıt verdim. Sadece bir kişiye karşı sahne heyecanın getirmiş olduğu refleks ile söylenmiş bir şey ve sahne üzerinde iki kişi arasında geçen dialog" dedi.
"SAMİMİYETLE ÖZÜR DİLEDİM"
Savunmasına devam eden Gülşen "Hatta şakamın sonu 'kendisi' ile bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü sınıf ne bir sosyal ne de bir kesimi hedefledim dialog o kadardı ve orada sonlandı. Bunu seyirciye dönüp söylemedim, tekrarlamadım, alkışlatmadım, altını çizmedim veya sonrasında tanıtım amacıyla paylaşıp kullanmadım. Dolayısıyla kin ve düşmanlığı sergilemedim. Niyetim hiç bir zaman bu olmadı olmazda. Bu konuda vicdanı bakımından hürüm üzerine atılı suçu işlemedim kabul etmiyorum. Ben yine de değerlerini incitmiş olabileceğimi düşündüğün herkesten samimiyetle özür diledim. Sıklıkla tanık olduğumuz sapkınlık ve istismar kanayan yaramızdır.
"DEFALARCA LİNÇ VE İSTİSMARA UĞRADIM"
"Mesleki duruşumun bir bedeli olarak mağduruyum. Kadınlığım, eşliğim, anneliğim ve giyimim kuşamım hakkında defalara sözel olarak linç ve istismara uğradım hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşünceni her yeri geldiğinde dile getirmekten çekinen biri olmadım şu anda da değilim. Sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığının bir uzantısı değildi.
Sadece iki kişi arasında geçen şakaydı açıklama veya demeç yoktu ama nedense öyleymiş gibi gösterildi. Bunun böyle olmadığını videoyu izleyen herkes görecektir. Ayrıca zamanlaması ve yayılması manipülatif ve manidardır. Söz konusu konserin tarihi 30 Nisan video yayılma tarihi ise 24 Ağustos arada 4 ay vardır. Videonun 4 ay sonra yayınlanmadı akşamına soruşturma başlatılması ertesi günü gözaltına alınmam ve cezaevine alınmam 1 gün sürdü. Bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmanın cezalandırılması olarak görüyorum" dedi.
"ASIL TUTSAKLIĞIM ÇOCUĞUMA KAVUŞAMAMAM OLDU"
Savunmasında maddi ve manevi kayıplarından bahseden Gülşen, "Maddi kısmı tamamen geçtim manevi olarak çok orantısız bedellere neden oldu. 5 gün cezaevi 15 ev hapsinde kaldım. Ama benim asıl tutsaklığım çocuğuma kavuşamam oldu. Çocuğum 3 yıldır İspanya'da eğitim görüyor.
Eşim işi dolayısıyla çocuğumla birlikte. Çocuğumun bana ihtiyacı var ama yanında olamıyorum. 5 yaşındaki çocuğumun annesi var ama şu an annesiz bu yüzden mağdurum. 50 küsür konserim iptal edildi bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Bu iptaller birçok kişiyi etkilediği için onların mağduriyetlerini üstlendim. Yurtdışı yasağım nedeniyle konserlerim iptal edildi ve yenilerini planlayamıyorum. Ailem ve iş arkadaşlarım için adalet istiyorum" diyerek savunmasını sonlandırıldı.
NE OLMUŞTU?
Geçtiğimiz nisan ayında sahne aldığı bir mekanda İmam Hatiplilere yönelik hakaret içerikli sözleri gerekçesiyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edilen Gülşen, hakim karşısına çıktı.