Çağan Şengül: Küllerimizden Yeniden Doğmayı Anlattık

Albümde yer alan 'Ben Sana Veda Edemem' parçasını birlikte seslendirdiği Cem Adrian ile de çok yakın olduğundan bahseden Çağan Şengül, samimi itiraflarda bulundu, "Cem Adrian'ı çok severim. Spotify'da birinci ismim hatta. Cem Adrian'la düet parçamızı 'Kül'ü dinlediğim bir gün yazmıştım. Çok etkilenmiştim. Güzel bir şarkı dinlediğimde 'ben de benzerini yapabilirim' diye düşünüyorum."

Son albümün 'Yangın'dan biraz bahsedebilir misin?

'Yangın' konsept bir albüm. Yangından sonrasını, yangının başladığı vakti ve tutuşmayı belki kül olmayı belki de küllerinden yeniden doğmayı anlatan yani yangının süreçlerini anlatan bir albüm aslında. Çoğu dram hiç şaşırmayacağınız gibi. Bir konseptimiz daha var onu yapacağız yani albümle işimiz bitmedi.

Albüm içerisinde Cem Adrian, Emre Aydın, Şanışer ve Cem Yenel ile düet parçalar da var. Bu isimler nasıl bir araya geldi? Şarkılar için nasıl çalıştınız?

Cem Yenel'le çok yakınım. Düet parçanın dışında albümün de tamamını neredeyse beraber yaptık. Albüm fikri aklımda yokken Cem, 'hadi yapsana' dedi. Benim yarım kalan şarkılarımı tamamladı. Cem Adrian, Emre Aydın ve Şanışer ise çok kibar insanlar. Emre Aydın'la daha önce düet yapmıştık. O kadar büyük destek oldu ki bana gerçekten… Albüm yapacağımı ve katılıp katılamayacağını sordum. O da sağ olsun hiç reddetmedi. Şanışer de dünya tatlısı bir adam. Ona da sorduğumda hiç reddetmedi. Cem Adrian ile zaten çok yakınız. Sürekli konuşuyoruz birbirimizin konserlerine sürekli gidip geliyoruz. Destek anlamında o da elini üzerimden hiç çekmedi. O da albüme yardımcı oldu sağ olsun.

Müziğe ilgin tam olarak ne zaman başladı? 14 yaşında babanın sana hediye ettiği bir gitar varmış. Ailenin desteğiyle mi karar verdin?

Ben genel olarak çok sıkı bir müzik dinleyicisiyim. Çok küçük yaşlardan beri sürekli dinlerdim. En başta rap müzik çok dinlerdim. O zamanlar şu andan çok daha popüler olduğu dönemlerdi. Rap'in rap olduğu zamanlar… Söz yazma ve müzik konusunda gerçekten çok şey kattı bana. Sözsüz besteler bulup onlara dümdüz yazılar yazıyordum. Sesimin bir yola girebileceğini fark ettiğimde şarkılar söylemeyi denedim. Babamın aldığı gitar ateşi yakan kıvılcımlardan biriydi ama 'gitar aldı hadi müzik yapayım' olmadı. Ortaokul zamanında İncir Reçeli'nin fragmanı yayınlanıyordu. Orada Halil Sezai 'İsyan'ı söylüyordu ve bu bende çok yer etti. Eve gidip, o fragmanı bulup, şarkıyı çalmayı denedim ve gitara da öyle başladım aslında.

Sahnedeyken nasıl hissediyorsun?

Çok iyi hissettiriyor, gerçekten çok iyi… Her gün, doğum günün ya da düğünün gibi bir his. Dışarıda bir kalabalık var ve onlar senin için gelmiş bunu biliyorsun. 3 yıl önce küçücük odada tek başıma bir şarkı yazıyorum ve oraya çıktığımda 500 kişi o şarkıyı benimle birlikte söylüyor. İnanılmaz bir şey. Çok ağır ve kaldırması zor psikoloji ama çok eşsiz hissettiriyor.

Şarkılarına baktığımızda dramatik sözler görüyoruz. Normal hayatında da karamsar veya içine kapanık biri misin?

Hiç öyle biri değilim. Herkesin elbette bir karanlık tarafı vardır ama sosyal çevrede durgun biri değilimdir. Hep üzüntülü bir halim yoktur mesela aksine çok eğlenceli ve her şeyi tiye alan bir tarafım vardır. Bu tabii ki yalnızken değişiyor.

Örnek aldığın bir sanatçı var mı?

Cem Adrian'ı çok severim. Spotify'da birinci ismim hatta. Dolayısıyla onun şarkılarının bana yaptırdığı çok şey vardır. Hatta Cem Adrian'la düetimiz 'Ben Sana Veda Edemem' şarkısını 'Kül'ü dinlediğim bir gün yazmıştım. Kül daha çıkmamıştı, bana gelmişti. Ben de dinlediğimde çok etkilenmiştim. Düet şarkımızı da ondan 2-3 gün sonra yaptım hatta. Güzel bir şarkı dinlediğimde 'ben de benzerini yapabilirim' diye düşünüyorum ya da bağırıp çağırma hissiyatımı bu şekilde şarkılara yansıtarak atıyorum.

Sosyal medyayı çok aktif kullanır mısın?

Zannetmiyorum. Bana göre çok doğru kullanıyorum ama genel bakarsak çok yanlış kullanıyorum. Ben insanları çok sıkboğaz etmeme taraftarıyım. Sürekli yaşadığım hayattan bir şeyler göstermek, onları sıkar gibi hissediyorum. Dolayısıyla gerekli olduğu zaman rahatsız ediyorum. Haber vermek istediğimde ya da çok bir şey paylaşmak istediğimde paylaşım yapıyorum. Orayı herkes dolduruyor. O yüzden ben de çok doldurmak istemiyorum.