Sen Varsın Diye, Dinle Beni Bi, Tutun Sen Bana ve Son Seslenişim gibi şarkılarla popüler olan Yüzyüzeyken Konuşuruz grubu, şiddet iddiasıyla gündeme geldi. 'Yüzyüzeyken Konuşuruz'un üyelerinden Can Tunaboylu'nun sevgilisi Aybike Çelik'i darbettiği öne sürüldü.
Grubun gitaristliğini yapan Can Tunaboylu'nun, eski sevgilisi Aybike Çelik'e şiddet uyguladığı iddiası gündem oldu. Can Tunaboylu'nun eski sevgilisi Aybike Çelik, maruz kaldığı şiddetin büyük izlerini de paylaştı. Genç kadın, sosyal medya hesabından morarmış gözünün ve kırılan kolunun fotoğrafını yayınladı.
"Arkadaşlar, 3 Ağustos gecesi eski erkek arkadaşım olan şahıs tarafından ağır şekilde darp edildim" diyen Aybike Çelik, açıklamalarına bu sözlerle devam etti:
13 gün boyunca kırık kol, gözüm mor bir şekilde duygusal manipülasyon ile evde tutuldum. Dışarı tek çıkabildiğim gün şahsın konseriydi, konser günü grup arkadaşlarına ve menajerlerine gözümü gösterdim. Şahıs sahnedeyken diğer müzisyen arkadaşlara suratımdaki makyajı silerek anlatmak istedim; ama 'burada istenmiyorsun' diye üzerime gelindiği için uğradığım şiddeti ve incittiğimi sandığım kolumu (aslında kırık olan) ve gözümün morluğunu anlatamadım, gösteremedim. Yaşadığım şok ve Stockholm Sendromu nedeniyle yine şahsa sığınmak durumunda kaldım.
"DARP RAPORU ALIRIM DİYE HASTANEYE GÖTÜRÜLMEDİM"
"Darp raporu alırım diye hastaneye götürülmedim ve şahsın psikolojik şiddeti evde de devam etti. Kolumdaki kırık bası tıbbi müdahale ile çözülemeyeceği için dava zaten otomatik olarak açıldı fakat bana işkence uygulamış bu şahsın hiçbir şey yapmamış gibi hayatına devam etmesi sinirlerimi bozuyor. Kırık kolumun ve yüzümün iyileşmesini beklerken aylardır dava işleriyle uğraşıyorum, terapiye devam ediyorum. İtibar zedeleme davası açıp, bana karşı davda bunu kullanıp, itibar zedeleme davasını şiddet davası kazanmış gibi gösterip, erkek şiddetini aklayabilmesini istemedim."
"Paylaşacağım fotoğraflar şahsın bana farklı zamanlarda uyguladığı şiddetlerden. Yaşadığım olay bir kez olmuş bir olay değil, altı ay boyunca sistematik bir şekilde maruz kaldım. Şahsın ilk şiddetinde değişebileceğine inanıp terapiye gönderdim ve bu ilişkiye devam ettim. 14 Ağustos gecesi barda yanından kaçıp arkadaşlarımın yanına gittim. Ve ancak 15 gün sonra hastane ve karakola gidebildim. Suç olduğu için şahsın kendisinin bu şiddeti kabul ettiği ve benim ilişkide toksik olmadığımı kanıtlayan, şahsa altı aydır şiddet uygulayanın ben olmadığımı kanıtlayan konuşmalarımızı buraya koyamıyorum."
Bu iddialar üzerine açıklama yapan Can Tunaboylu ise şu ifadeleri kullandı:
"Değerli dinleyici ve takipçilerim, böyle bir olayla gündeme geldiğim için gerçekten üzgünüm. Maalesef gerçeğe aykırı pek çok beyan içeren bu açıklama karşısında konu karşılıklı olarak çok daha önce yargıya taşınmış olduğundan, soruşturmanın gizliliğine zarar vermemek ve değerini bugün çok iyi anladığım masumiyet karinesini zedelememek adına şimdilik sessizliğimi mazur görün. Fakat yargı süreci neticelendiğinde gerçeklerin anlatılanlardan çok farklı olduğunun tüm delillerle ortaya çıkacağını belirtmekle yetiniyor, iftiranın da bir suç olduğunu saygıyla hatırlatmak istiyorum."
"Şiddet mağduru kadınların haklı mücadelesini suistimal eden bir vakanın öznelerinden biri olduğum için büyük üzüntü duyuyorum. Son olarak, yargı süreci yargı süreci sonuçlanıp hakkımdaki iddialar neticeleninceye dek grup arkadaşlarıma ve bizlerle çalışan çok kıymetli ekibe zarar vermemek adına bir süre dinlenmek üzere karar aldığımı bilginize sunarım. Toplumsal refleksimizi saygıyla karşılıyor, bu şekilde gündemi meşgul ettiğim için herkesten tekrar özür diliyorum."
Tunaboylu'nun bu açıklaması üzerine bir mesaj daha yayınlayan Çelik, "Şahıs ile bütün kişisel yazışmalarımı ve kabul ettiği bütün suçlarını kamuoyu bile paylaşabilirim hukuk önünde. Sadece ekran görüntüleri değil, bütün yazışmalarımız. Tüm konuşmalar yargı önünde incelenebilir. Arkadaşlar negatif yorumları önemsemiyorum. Ben ne yaşadığımı biliyorum ve bunların hepsinin kanıtı elimde var. Failin ne yazdığı beni ilgilendirmiyor" dedi.