Floransa’da bir müze saray

Floransa geçtiğimiz yıl 9 milyondan fazla turisti ağırladı. Floransa müzelerinde kesilen bilet sayısı ise yaklaşık 7 milyon.
Bu sayının içinde yüksek miktarda Türk turist grubu da bulunmakta.

İtalya'da resmi makamlar tarafından yapılan araştırmalara göre Türkiye'den Avrupa'ya gelen turist sayısı her geçen yıl artış gösteriyor; bunun nedeni Türk ekonomisindeki güçlenme ve internet kullanıcısı sayısındaki artış. Türk turistler bilinçli turistler olarak ilk sıralarda yer alıyorlar. En çok ilgi çeken tespit ise turistlerin otellerden çok bedandbreakfastları tercih edip, internet aracılığı ile müze ziyaretlerini önceden planlamaları. Bunun en önemli nedeni de İtalyan müzelerinin kalite ve güzelliği. Türk turistler olarak beğenilmek çok gurur verici. Biz Türkler hem gezmeyi hem de gittiğimiz yerlerde iyi izlenim bırakmayı biliriz, ayrıca sanatı da çok severiz. Bu da son yıllarda İtalyan şehirlerine olan ilgimizin en önemli nedenlerinden biri.

Floransa'nın güzelliğini anlatmak zor, inanın İzmir'imizin güzelliğini anlatmak kadar zor, yine de deneyelim ve hadi gelin bugün hepberaber çok renkli ve çok hareketli bir sanat keşfine çıkalım ve Strozzi Sarayı'nda (okunuşu: Sıtrotzi) hem İtalya hem de dünya basınında büyük ilgi uyandırmış olan yeni bir sergiyi beraber inceleyelim.

ÜNLÜ MİMARLARIN ESERİ

Strozzi Sarayı Floransa'nın merkezinde, (aynı isimli Strozzi Meydanı) en güzel meydanlarından birinde bulunmakta. Bu saray Rönesans Dönemi'nin en büyük ve en güzel saraylarından biri. Yapımında dönemin en ünlü mimarlarının birçoğunun adının geçtiği bu sarayın tam olarak kimin projesi olduğu bilinmese de yapımıyla ilgili bazı ilginç bilgiler bulunmakta; yapımına astrolojik olarak en uygun gün önceden seçilmiş ve temeli 6 Ağustos 1489 yılında atılmış. Saray Rönesans Dönemi'nin en zengin isimlerinden biri olan Filippo Strozzi tarafından yaptırılmış. 1937 yılına kadar Strozzi Ailesi'ne ait olan saray, aynı yıl Ulusal Sigorta Enstitüsü tarafından alınıp 1999'da Floransa Belediyesi'ne verilmiş.
2. Dünya Savaşı sonrasından günümüze kadar Strozzi Sarayı Floransa'nın en önemli kültür merkezlerinden biri oldu. 2006 yılından itibaren özel sektör ve devlet işbirliği ile kurulmuş "Strozzi Vakfı" tarafından yönetilen saray yıllardır çağdaş sanatın en önemli sergilerine ev sahipliği yapmakta. Bunlardan bazıları şöyle: Peggy Guggenheim Koleksiyonu (1949), Gustav Klimt (1992), Botticelli ve Filippino Lippi (2004 yılında İtalya'da en çok ziyaret edilen sergi), Cezanne Floransa'da (2007 yılında İtalya'da en çok ziyaret edilen sergi).
Strozzi Sarayı 23 Eylül'den 22 Ocak 2017'ye kadar günümüz çağdaş sanatının en önemli temsilcilerinden biri olan Çinli Ai Weiwei'in (okunuşu: ay veyvey) "Libero" (Türkçesi: özgür) isimli sergisine ev sahipliği yapıyor. Strozzi Sarayı'ndaki sergi 1957 Pekin doğumlu Ai Weiwei'in enstalasyon, asamblaj, fotoğraf ve heykellerinden oluşan renkli ve zengin koleksiyonu ile tüm Avrupa'da büyük ilgi uyandırdı.
Ai Weiwei'in hem annesi hem de babası şair, babası 1978 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilmiş. Çok genç yaşlarda yaratıcılığını keşfeden Ai Weiwei 24 yaşında Amerika'ya yerleşmiş. New York Greenwich Village'teki meşhur Parsons Design Okulu'na kayıt olan sanatçı 6 ay sonra okulu bırakmış. New York'tan müze ve sanat galerilerinin takipçisi olan Ai Weiwei Marcel Duchamp ve Andy Warhol gibi isimlerden etkilendiğini belirtiyor. Sosyal medyayı çok sık kullanan sanatçı, internetin ifade özgürlüğü için çok önemli olduğu görüşünde. Babasının doğum yılı olan 1910'dan oğlunun doğum yılı olan 2009'a kadar duyduklarını ve yaşadıklarını anlattığı bir otobiyografi hazırlamakta olan sanatçı bu kitabın Çin tarihini de içeren önemli bir proje olduğunu belirtti.

MÜLTECİLER İÇİN

Strozzi Sarayı'ndaki sergisinde en çok ilgi çeken enstalasyonlardan biri sarayın etrafına yerleştirilmiş olan 22 adet lastik bot. Lastik botlar Suriyeli mültecilerin yaşadığı dramın altını çizmek için düşünülmüş bir ifade biçimi. Sergide "Stacked" (anlamı: içiçe ya da yığın) isimli bisiklet tekerleklerinin içiçe geçmiş hallerinin sergilendiği kısım çok ilginç. Sanatçının amacı Çin'deki ulaşım sorununa değinmek. Bisiklet Çin'de kendisi gençken en önemli ulaşım aracı ve dolayısıyla da hareket özgürlüğü sembolüydü. Ai Weiwei ruhunun tüm renklerini gösterdiği zengin bir koleksiyon hazırlamış, eserlerinde tahta, çelik, lego, ipek ve çeşitli materyaller kullanmış. Sergide Çin kültürüne ait mitolojik figürler ve sanatçının mizahi yönlerini gösteren eserler de bulunmakta. Strozzi Sarayı ve "Libero" sergisini çok beğeniceğinize eminim.

SELİN ŞANLI