Bugün tüm dünyanın büyük bir hayranlıkla filmlerini izlediği, şarkılarını dinlediği; sahnelerde, podyumlarda, beyaz perdede, dizilerde, şovlarda birçok gencin yerinde olmayı hayal ettiği o starların nasıl bir çocukluk geçirdiğini merak edeniniz var mı? Şimdiki hayatlarına ve başarılarına gıpta ettiğiniz o dünya yıldızlarından kimilerinin hayata tutunma öyküleri öylesine hazin ki, hiçbirinizin onlarla aynı koşullarda dünyaya gelmeye, aynı çocukluğu yaşamaya özeneceğinizi sanmıyorum. Zirveye yükselmenin imkanları, her zaman altın bir tepside sunulmuyor insana... Bazen tam aksine, yoksulluklar, yalnızlıklar, itilip kakılmalar kamçılıyor insanın bataklıktan kurtulma azmini. Biz de bu hafta, çocukluktaki kötü kaderini yenerek ünlü bir dünya starı olmayı başaran isimleri huzurlarınıza taşıyalım istedik...
Leighton Meester
Ülkemizde de çok izlenen Gossip Girl, Çirkin Betty, 30 Rock gibi dizilere damga vuran ünlü oyuncu Leighton Meester, doğumu ve çocukluk hikayesiyle yürek parçalayan ünlülerden... Meester, 9 Nisan 1986'da Florida'da doğduğunda normal bir bebek gibi hastanede ya da evinde değil, hapishane koğuşundaydı. Çünkü annesi ona hamileyken uyuşturucu kaçakçılığından 10 yıl ceza yemişti. Bu yüzden doğduğunda ilk olarak hapishane duvarlarını gören minik Leighton, üç ay hapisteki kadınların, daha sonra da akrabalarının elinde büyüdü.
Halle Berry
ABD'li oyuncu, eski manken ve güzellik kraliçesi Halle Berry, 14 Ağustos 1966'da Kafkasya asıllı Liverpoollu Ann Hawkins ile Afrika asıllı Amerikalı Jerome J. Berry'nin ikinci çocukları olarak Cleveland'da dünyaya geldi. Beyaz bir anne ile siyahi babadan olan Berry, aile içi şiddetin ortasına doğdu ve sağlıklı bir ortamda büyüme şansı olmadı. Dört yaşındayken anne ve babası kavgalı şekilde ayrılan minik Halle, tüm kötü badireleri atlatarak Afrika kökenli ilk Oscar'lı yıldız olmayı başardı.
Djimon Hounsou
24 Nisan 1964'te Batı Afrika'da, Benin'de doğdu. 13 yaşındayken ailesi onu okuması için Paris'e gönderdi. Ama yokluktan okulu bırakmak zorunda kaldı ve iş bulamayınca uzun süre Paris'in sokaklarında yaşadı. Köprü altlarında uyuyan, çöplerden yiyecek bulan, dilenen ve Pompidou Meydanı'nın çeşmelerinde yıkanan Djimon'un kaderi önce tasarımcı Thierry Mugler ile yollarının kesişmesi, 1989'da ise Los Angeles'ta Madonna tarafından keşfedilmesiyle değişti. Ünlü bir film yıldızı olan Djimon iki kez Oscar'a aday gösterildi.
Hillary Swank
Amerikan ve İspanyol asıllı, ekonomik durumları iyi olmayan bir çiftin çocuğuydu Hilary. 30 Temmuz 1974'te Lincoln'de parasızlığın içine doğdu. Çocukluk yılları, Washington'daki Samish Nehri kenarındaki karavan kasabasında geçti. Henzüz 15'indeyken ailesi ayrılınca durumları iyice kötüleşti. Annesiyle Kaliforniya'ya taşınan ve beş parasız arabada yatıp kalkan Hilary'nin bu zor yılları onu tutkusu olan oyunculuktaki başarısı için kamçıladı. Güzel aktrist Oscar heykelciğini iki kez kaldırdı.
Oprah Winfrey
ABD'nin en çok izlenen talk show programı olan The Oprah Winfrey Show'un yapımcısı, televizyoncu, gazeteci ve sunucu Winfrey, 29 Ocak 1954'te Mississippi'de hayata gözlerini açtı. Bugünkü serveti 3 milyar dolar olan Winfrey'in çocukluğu, hamam böceklerinin cirit attığı bir evde, büyük annesinin patates çuvallarından diktiği, bedenine küçük gelen elbiseler içinde sefillikle geçti.
Lucy Liu
Emmy ödülüne aday gösterilmiş Çin asıllı Amerikalı film yapımcısı ve aktris Liu, 2 Aralık 1968'de New York'ta doğdu. Liu'nun şu anda UNİCEF için 'elçi oyuncu' görevini üstlenmesinin sebebi, fakirliği iyi bilmesi ve çocukken çalışmak zorunda kaldığı böceklerle dolu fabrikadaki bir dairede, diğer Çinli göçmenlerle birlikte yaşamasıydı.
Daniel Craig
James Bond film serilerinin altıncı James Bond'u olan Craig, 2 Mart 1968'de Birleşik Krallık'ta doğdu. Londra'da zor bir çocukluk geçiren ve ailesi tarafından sahip çıkılmayan Craig, uzun süre banklarda uyumak zorunda kaldı.
Sarah Jessica Parker
Altın Küre ve Emmy ödüllü ABD'li sinema ve tiyatro oyuncusu 25 Mart 1965'te doğdu. Çocukluğunda yedi kardeşi ve ailesiyle küçük bir evde maddi sıkıntılarla büyüdü. Ailesi sürekli kamu yardımı almasına rağmen, çoğu zaman evlerinde suları ve elektrikleri kesik olurdu.
Shania Twain
28 Ağustos 1965 Kanada doğumlu şarkıcı Twain'in babası, istismarcı, eşine kötü davranan bir adamdı. Shania hep korkulu geceler geçirirdi. 21 yaşındayken annesi ve babası trafik kazasında öldüğünde ise kendisinin ve 3 küçük kardeşinin geçimini sağlamak onun omuzlarına bindi.
Jim Carrey
Altın Küre ödülü sahibi, 17 Ocak 1962 Kanada doğumlu dünyaca ünlü komedyen ve sinema oyuncusu Jim'in küçüklüğü sandığınız kadar eğlenceli değildi. Ailesinin imkansızlıkları yüzünden Jim Carrey bütün çocukluk ve gençlik yıllarını anne ve babasıyla bir karavanda geçirdi.
Jennifer Hudson
Oscar ödüllü siyahi oyuncu ve şarkıcı Hudson'ın 57 yaşındaki annesi ve 29 yaşındaki erkek kardeşi Jason Hudson Chicago'daki evlerinde vurularak öldürüldü. Üç gün sonra da kız kardeşi Julia Hudson'un 7 yaşındaki oğlu kurşunlanmıştı. Aileden 3 kişiyi öldüren katil ise Julia'nın boşandığı eşiydi.
Charlize Theron
En iyi kadın oyuncu Oscar'ı sahibi Theron, 7 Ağustos 1975'te Güney Afrika'nın Benoni şehrinde doğdu. Theron'un ruh hastası babası ona ve annesine fiziksel şiddet ve baskıcılığıyla hayatı zindan etmişti. Theron 15 yaşındayken annesi bir tartışma anında babasını vurarak öldürdü.
Eva Longoria
Altın Küre ödüllü Amerikalı film ve sinema yıldızı Eva 15 Mart 1975'te doğdu. Çocukluğu fakirlik ve ailesine katkıda bulunmak için çalışmakla geçen ünlü yıldızın talih sonradan yüzüne güldü.
Jena Malone
21 Kasım 1984'te dünyaya gelen Amerikalı aktris ve müzisyen de annesiyle geçirdiği çocukluğunda kötü günler yaşadı. Aç kaldığı günler olduğu gibi çocukluğunu kamyonetlerde yatarak, ucuz motellerde kalarak geçirmek zorunda kaldı ve para kazanmak için pis işlerde çalıştı.