Hayatımızın artık iki evresi var: Korona virüsten önce ve korona virüsten sonra... Korona virüsten önce evde daha az vakit geçirelim, dışarıya daha çok çıkalım, gezelim, AVM'ye daha sık gidelim diye bakıyorduk. Hayatın en güzel anlarının hep evin dışında geçtiğini sanıyorduk. Ama bu salgın sürecinde alınan tedbirler kapsamında gördük ki film evde de izleniyormuş, çocuklarla evde de eğlenceli vakit geçiriliyormuş, aslında biz de yemek yapabiliyormuşuz ya da içimizde gizli bir sanatçı varmış, merak salıp yapmaya bir türlü vakit bulamadığımız hobilerimiz bizleri daha mutlu insanlar yapıyormuş. Merak ettik sorduk, kim evde neler yaptı? İşlerini eve taşıyanlar da vardı, tüm zamanını mutfakta geçirenler de. Mimar, diş hekimi, oyuncu, grafiker, minyatür sanatçısı... Hepsinin de ortak çağrısı 'Bugünleri de atlatacağız. Lütfen evde kalın' oldu.
AYSEL GÖK (DİŞ HEKİMİ): "ZAMANI EBRU İLE UNUTTUM"
Uzun zamandır seramik boyamaya zaman ayıramıyordum. Ebru boyama işi zaten severek yaptığım bir hobi olduğu için boyalarımı ve ebru teknemi hazırladım. Bu ikisi de bana zamanı unutturdu. Havaların ısınmasıyla birlikte bahçenin keyfini çıkardım. Koşuşturma içindeyken fazla zaman geçiremediğim mutfakta da kendime çok fazla uğraş buluyorum. Evden çıkmadan geçirdiğimi 1 ayda gördüm ki aslında insanın iç dünyası ne kadar çeşitliyse evde de o kadar dolu zaman geçirebiliyor.
BURAK HAKTANIR (OYUNCU): "ÜLKEMLE GURUR DUYUYORUM"
Karantina sürecinin şüphesiz en zor kısmı sevdiklerimizden bir süreliğine ayrı düşmek... Doğrusunu söylemek gerekirse, bu karantina süreci bana biraz da iyi geldi. Hayatın koşturmacasından uzak, kendimi dinlemeye ve dinlenmeye fırsat buldum diyebilirim. En güzeli de çocuklarımla çok keyifli ve belki de uzmanların sürekli dediği gibi 'kaliteli zaman' geçiriyorum ve onlardan çok şey öğreniyorum diyebilirim. Uzun zamandır ihmal ederek beklettiğim kitaplarımı okuyorum. Ülkemiz yetkililerinin süreç içerisindeki başarısından ve basiretli tutumundan dolayı bu ülkede yaşadığım için hem şükrediyor hem de ülkemle gurur duyuyorum.
EMRE KAYA (OYUNCU): "KRİZİ FIRSATA ÇEVİRDİM"
sanki bir şeylerin provasını yapıyor gibiyiz. Hani bir düşünür demiş ya "İnsan her şeye alışır, alıştığını da ister" diye, biz alışma evresindeyiz. Bütün alışkınlıklarımız değişiyor. Belki zamanla bu yaşam tarzını istiyor olacağız; evden çalışma, dijitalleşme gibi şeyler hayatın pratiği olacak. Ben şimdilik mutluyum, krizi fırsata çevirmeye çalışıyorum. Ötelediğim, yarım bıraktığım şeyleri yapıyorum. Okuyorum, yazıyorum, izliyorum. İstanbul telaşesinde bunları günün bir kaç saatinde yapılabiliyorken şimdi günün odak noktası oldu.
FERCAN BAY (OYUNCU): "EVİN TADINI ÇIKARIYORUM"
İstanbul gibi karmaşık bir şehrin bile bu kadar ıssız olacağı aklıma gelmezdi. Herkes evinde ve ben de evin tadını çıkarıyorum. Salgın sürecinde tüm vaktimi film ve dizi izlemeye ayırdım. Koltuğuma rahatça uzanıp geçtim ekranın karşısına. Sevenleri için tavsiyelerim de var. Diziler: Kominsky Method, La Casa de Papel, Fauda, Kalifat, When They See Us, How to Get Away with Murder. Filmler: I, Daniel Blake, Sorry We Missed You (Yönetmen Ken Loach).
ASENA CİHAN (TASARIMCI) "KİTAPLARIMLA BULUŞTUM"
VÜCUDUMUN ihtiyacı olan hareketlerden mahrum kalmaması için sporumu evde yapmaya başladım. Raflardan bana göz kırpan, hayat telaşının içinde bitirmeye zaman bulamadığım kitaplarımla nihayet buluştum. Bunların yanı sıra Socrates'in söylediği "Bir şeyi gerçekten bilmek, onu anlatmakla olur" cümlesini referans alarak insanları bir takım konularda bilinçlendirmek adına internette canlı yayınlar yapmaya başladım. İçimize dönmemize olanak sağlayan bu zamanlarda kendimizi daha iyi keşfedebilir ve belki de hayatımıza yepyeni renkler katabiliriz.
YURDANUR ŞENOĞLU (MİMAR): "AKDENİZ MUTFAĞINI KEŞFEDİYORUM"
Öncelikle mutfaktan hiç çıkmayan biri olarak kilo almadan evde nasıl kalınacağının yollarını araştırdım. Ailece çok sevdiğimiz Akdeniz mutfağıyla hayır neşir oldum. Ne bulursak onu yapmaktan ziyade "Neyi nasıl bir araya getirirsek doğru olur" felsefesiyle zaman geçiriyorum. Renklerle haşır neşir olmak keyfi veriyor. Beslenme, bitkiler yemek tarifleri üzerine bol bol kitap okudum. Online eğitimlere katıldım.
AYTEN UĞRASIZ (TASARIMCI): "EVİMİ YENİDEN DEKORE EDİYORUM"
Korona virüs tedbirlerinin alındığı ilk gün Eski Püskü Antika Popart dükkanımı kapatmak zorunda kaldım. İşyerimde antika mobilyalara uyguladığım retro yenileme kolaj çalışmasını evimin mutfak duvarına da uyguladım. Antika kumaşları batik uygulaması yaparak gömlek diktim. Hem elde diktim hem de kumaş boyası olarak soğan kabuğu suyu ve tükenmez kalem mürekkebi kullandım. İsteyenlere @eskipuskantika Instagram sayfamdan tavsiyelerde bulunabilirim.
ARYA KAMALI (MİNYATÜR SANATÇISI): "CANLI MİNYATÜR YAYINLARI YAPIYORUM"
HER akşam saat 18.00'de canlı minyatür performansı yapmaya başladım. Bunun yarısı söyleşi, yarısı çizim şeklinde gerçekleşti. Hem bana hem izleyenlere büyük keyif kaynağı oldu. Öyle ki gelen tepkiler beni daha çok teşvik etti. Yaklaşık 3 haftadan beri her akşam yüzlerce minyatür sevenle beraber keyifli anlar geçiriyoruz. Korona bize yeni bir vizyon ve yaşam yönü gösterdi.
Hacer ÖNOĞLU ÜLGER