Hiç düşündünüz mü kitap okumadan geçen bir yaşam nasıl olurdu? Günümüz Türkiye'sinde eline bir kitap dahi almayan insanlar, çoğunlukta. Bu bir gerçek. İşte bu gerçeği değiştirmek için yıllardır devletin en üstünden en altına kadar herkes çalışıyor. Hala istediğimiz yerde değiliz. Ama ışık var. İş kadını Şela Habif, bu ışığı yakalayanlardan. 10 yıl önce kurduğu kitap kulübüyle yola çıktı. İlkinde sekiz kişiydiler. Sayı artıkça arttı. Kitap dostluğunda 50 kişiyi geçtiler. Her ay, ellerinde kitapla bir araya gelip, satır araları için uzun sohbetler gerçekleştiriyorlar. Ne mi oluyor? Bilirsiniz, bir kitapta okuduğunuz tek cümleyle hayatınız değişir. İşte olan bu. Şela Habif ile kitap yolculuğunu konuştuk.
EN DERİN SOHBET
● Kitap buluşması fikri nasıl çıktı ortaya?
Küçüklüğümden beri süregelen bir okuma sevdam vardır benim. Yaklaşık on sene önce, bir arkadaşımı arayarak, ona kitap kulübü kurma fikrinden bahsettim. Onun da çok hoşuna gidince hemen hayata geçirdik. Etrafımızdan okumaya ilgi duyduğunu bildiğimiz dostlarımızı davet ettik. Ayda bir kere yemek eşliğinde keyifli zaman geçirerek, seçtiğimiz kitapları tartışmaya başladık. Zamanla ilgi arttı, şu an aktif katılımcı sayımız 50 oldu.
● Bu yolculuk, diğer yolculuklara benzemez. Eğer kurallar net değilse, bir kitap buluşması, dostlukların arkadaşlıkların dahi sonunu getirebilir. Sizde durum nedir?
Tam aksine aramızda çok güzel dostlukların oluştuğunu söyleyebilirim. Daha önce tanışmadığımız kişilerle, okuduğumuz kitaplar bizleri bir araya getirdi. Romanı konuşurken aslında yaşama bakış açımızı veya duygularımızı paylaşıyoruz. Böylece çok daha yakından tanıyoruz birbirimizi. Kimsenin birbirinin sözünü kesmediği, kendi arasında konuşmadığı saygı çerçevesinde oluşmuş bir platform.
● Bir buluşma öncesinde, elinize kitabını aldınız ve yola düştünüz, nedir hisleriniz?
Kitap kulübüne giderken en başta daha derin bir sohbet ortamı olacağı fikri heyecanlandırır beni. Gündelik yaşamdaki yüzeysel konuşmalardan farklı geçen bir iki saat olur bizler için. Herkesin romanla ilgili farklı bakış açılarını merak ederim. Sadece kulüpte biraraya geldiğim arkadaşlarımı özlemiş olurum. DAHA İYİ ANLAMANIN SIRRI
● Kitap kimine göre arkadaş, kimine göre de hayatın vazgeçilmezidir. Size göre kitap nedir?
Her okunan kitap ayrı bir düşsel dünya, çoğu kez kıvılcım her biri: Tutuşturuyor, kışkırtıyor, sorgulatıyor. Kimi zaman bizi bize anlatıyor, okudukça düşünce çevremiz genişliyor, okudukça farkına varıyor, gelişiyoruz. Romanlardaki karakterler başkalarını daha iyi anlamaya, hoşgörüyle yaklaşmaya sebep oluyor.
● Türkiye kitap okuma alışkanlığında son sıralarda yer alıyor. Zaten bunu bilmeyen yok. Nedir bizim sorunumuz? OKUMAK YERİNE SEYRETMEK
Kitap okuma zevkinden kendini mahrum bırakmış, bu alışkanlığı yaşamına geçirememiş olanlar yaşamlarında okumaya pek yer ayıramayabiliyor. Hep yapacak daha önemli işleri var sanki. Ya çok meşguller ya da çabuk sıkılıyorlar. Çabuk tüketebildikleri, kısa vadeli hazları tercih edebiliyorlar. Saatlerce okumak yerine iki saatte kitabın filmini seyretmek gibi. Bir de okuma eyleminin insanın yalnız kalabilmekten keyif almasıyla da ilgili olabileceğini düşünüyorum. Can sıkkınlığıyla başedememenin ve bu yüzden sürekli meşgul ve kalabalıklar içinde bulunmanın kitap okumaya bir engel olduğunu görüyorum.
● Kitap kulübü olarak hedefleriniz neler?
Hedeflediğim, öncüsü olduğum bu kitap kulübüne nice kitap tutkunlarını dahil etmek, daha kalabalıklaşıp bölünerek yeni kulüplerin oluşmasına zemin hazırlamak. Her buluşmamız bir yolculuk bizler için kimi zaman içimize, kimi zaman yazarın ya da yarattığı karakterlerin dünyasına. Kitaplar düşüncelerimizi, düşünceler yaşantımızı şekillendiriyor. Kitaplardan aldığımız ışığı saçtığımız güzel günlere. 50 kişilik kitap yolculuğu H
"YILDA EN AZ 12 kitap OKUMUŞ OLUYORUZ"
● Kitap kulübünün ve gerçekleştirilen etkinliklerin nitelikli okurluk serüvenine katkıları nelerdir?
Bu tarz etkinliklerin kitap okumaya katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Bizleri belli bir okuma disiplini içine sokmuş oluyor. Bir senede en azından 12 kitap okumuş oluyoruz. Okumanın ardından yapılan derinlikli incelemeler de daha nitelikli bir okur olmamıza vesile oluyor elbette. Her birimizin farklı düşünceleri, bakış açıları, duyguları birer zenginlik kaynağı oluyor bizler için. Herkes kendi yaşanmışlıkları, değerleri ve yaşamı algılayışı doğrultusunda kendine bir pay çıkarıyor. Bu anlamda çoğu zaman ortak bir paydada buluşsak da ayrı düştüğümüz noktalar olabiliyor. Böyle bir okuma etkinliği içinde olmak satır aralarını okumaya itiyor bizleri.
● Sosyal medya bir kitap okumaya karşı bir engel mi?
Özellikle sosyal medyanın, zamanımızı büyük ölçüde çaldığını düşünenlerdenim. Elbette ki bu etkilerden kendilerini uzak tutabilenler vardır ancak çoğunluk bu dünyanın sunduğu birçok tuzağa maruz kalıyor. Bu durum da okuma alışkanlığımızı sekteye uğratabiliyor. Dikkatimizi çeken onca uyarıcıya rağmen özdenetimleri yüksek, otonomileri gelişmiş bireylerin kendilerini koruyabildiklerini düşünenlerdenim. Kimileri de okuma şekillerini dijitalleştirerek bu çağa uyum sağlıyor.
NİHAN YARKENT İNCE