İzmir Ekonomi Üniversitesi Gastronomi Bölümü 2020 mezunu Serpilay Salkım, iş hayatından fırsat bulamayan ya da kıvamını tutturmakta zorlanan insanların kolay yemek yapabilmesi için hammadde karışımlarını cam kavanozlarda hazırlayıp yanlarında tarifleriyle birlikte satıyor. İngilizce "ev yapımı" ve Fransızca "lezzetler" anlamına gelen kelimelerin birleşiminden oluşan Saveur Homemade adlı markasını yaklaşık 2 ay önce hayata geçiren Salkım, hazırladığı karışımları Türkiye'nin her yerine kargo ücreti almadan ulaştırıyor. Bir rahatsızlık yüzünden özel beslenme gruplarında olan kişiler için de karışım seçenekleri sunan genç girişimci, "Bütün bunların eğitimini üniversitede beslenme dersinde almıştım. Paketlediğim her şeyi sadece kendim hazırlıyorum" diyor.
KENDİ KENDİNİN PATRONU
Eskiden beri cam kavanozlara sempatisi olduğu için reçel, salça ve salata sosları gibi gıdalara ilgi duyan Salkım, o zamanlar hiç bu şekilde bir iş hayalinin olmadığını ifade ediyor. Temmuz 2020'de mezun olup da daha diplomasını bile almadan Urla'da bir restoranın mutfağında işe başlayan İzmirli şef, "Çok düşük ücretlere ve neredeyse 15 saatlik mesailerle çalışmaya başlayınca hayatımı bu şekilde devam ettiremeyeceğimi anladım. Restoran mutfağından uzaklaşıp, kendi çabalarımla kendi işimin patronu olmaya karar verdim. Yoksa o şekilde çalışarak anca 30 senede bir yerlere gelebilirdim" şeklinde konuştu.
TAZE VE DOĞRU ÖLÇEKTE
Şimdilik kurabiye, brownie ve granola karışımlarını gönderdiğini, ekmek, tatlı ve pasta türlerini de yapıp sadece yakın çevresine sattığını dile getiren Serpilay Salkım, "İçerisinde katkı maddesi bulunmayan, marketlerdeki gibi 2-3 yıllık SKT'leri (son kullanma tarihi) olmayan, kısa zamanda kolay şekilde kullanılabilecek ürünlerle, sağlıklı ve doğru ölçekte karışımlar hazırlıyorum. İçine sadece yumurta, süt, zeytinyağı ve tereyağı koymuyorum. Onların da ölçülerini yazıp gönderiyorum. İnsanlardan hep şu yorumları duyuyorum: 'İnternetten tariflere bakıp yapıyoruz ama birebir aynısı olmuyor.' Taze ürünleri de yollamak isterdim fakat kargoyla gitmesi zor olur ve yolda zarar görür diye gönderemiyorum" dedi. Üniversitede okurken 3 sene boyunca yaz tatillerinde staj yapan ve hem yurt içi hem de yurt dışında çalışma tecrübeleri edinen Serpilay Salkım'ın en büyük destekçisi ise babası Abdullah Salkım. İleride yapımı zor olan yemeklerin de malzemelerini hazırlayıp göndermek istediğini ifade eden genç şef, "Bir gün fabrika sahibi olursam, her tür yemek için bu sistemi uygulayabilirim. Ya çalışan insanların evde yemek yapmaya vakti olmuyor ya da anneler çocuklarının istediği şeyleri her zaman evde bulunduramıyor. Bu yüzden insanların yaşamlarını kolaylaştırmaya çalışıyorum" açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE
"Bildiğim kadarıyla bu işi İzmir'de yapan yok" diyen Salkım, "Ben bir nevi Dr. Oetker gibiyim. O markaya baktığınızda da hazır karışımlar satıyor. Sizden sadece süt, tereyağı, yumurta gibi taze gıdaları eklemenizi istiyor. Ancak o markayla aramızda çok büyük farklar var. Birincisi onlar fabrikasyon ve her şeyi işlenmiş olarak minicik toz haline getiriyor. İkincisi de raflarda uzun süre durabilmesi için katkı maddeleri ve koruyucu kullanıyorlar. Ben
taze ve katkısız kullanıyorum. Bazı müşteriler sadece kendisine değil bir yakınına hediye olarak veya ev ziyaretine giderken yanında götürmek için de sipariş veriyor. Türkiye'nin her şehrine ücretsiz kargoyla ulaştırıyorum. İzmir içerisindeki tanıdıklarıma da elden teslim ediyorum" dedi.
Kendisinden pişirilmiş ürünleri de isteyen pek çok kişi olduğunu vurgulayan başarılı işletmeci, "Kargo şirketlerinin büyük bir bölümü, işlerine gerekli hassasiyeti göstermediğinden, yolda kırılıp dökülebilir endişesiyle pişirilmiş olarak gönderemiyorum. Kırılıp da müşterinin mutsuz olmasındansa göndermemeyi tercih ediyorum. Kavanoz halindeki kargolarımı da patpat tabir edilen ambalajlardan 4 kat sararak yolluyorum. Yoksa başka türlü kırılmadan gönderilmiyor. Başıma çok geldi. 15'ten fazla kavanozum kırılıp çöpe gitti. Amacım mutlu müşteri. Çünkü insanların mutlu olması beni de mutlu edip motive olmamı sağlıyor. 'Yemek yapmak en güzel terapidir' felsefesiyle hareket eden biriyim" ifadesini kullandı.
VEGAN ÇİKOLATA GLÜTENSİZ KURABİYE ŞEKERSİZ TATLI
ÖZEL beslenme gruplarındaki insanlar için de ürün hazırlayan Salkım, "Veganlar için özel çikolata ile hazırladığım, içerisinde yumurta ve tereyağı olmayan, alternatif olarak muz ve Hindistan cevizi yağı kullandığım gıdalar var. Çölyak ve glüten hastaları için glütensiz seçenekleri de düşündüm. O tür insanların bünyeleri çok hassas olduğundan, kavanozları da kullandığım kaşıkları da özel olarak seçiyorum. Bazıları 1 gr. glüten bile tatsalar rahatsızlanabiliyorlar çünkü. Bir de diyet yapanlar için rafine şekersiz, yulaf, tam buğday ve şekersiz çikolata ile oluşturduğum, yanında agave şurubunu da ilave ettiğim özel paketler hazırlıyorum" şeklinde konuştu.
ERCAN AKGÜN