DÜNYADA yaşayan 7 tür deniz kaplumbağasından sadece caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağaları yuva yapmak için Türkiye'nin Akdeniz kıyılarındaki kumsalları kullanıyor. İztuzu'ndaki deniz kaplumbağalarının tedavi ve rehabilitasyonları, Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyon Merkezi'nde (DEKAMER) gerçekleştiriliyor. Ayrıca Samandağ Deniz Kaplumbağalarını Araştırma, Koruma ve İzleme Merkezi (SACEVKO) tarafından da koruma çalışmaları yürütülüyor.
KİRLİLİĞİN İÇİNDEN
NESİLLERİNİN devamı için sürekli koruma ve gözetim altında tutulan deniz kaplumbağaları, hayatta kalmak için en büyük mücadeleyi artan çevresel kirliliğe karşı veriyor. Deniz ve karadaki plastik kirliliği, petrol sızıntıları, yıkıcı balıkçılık faaliyetleri, bilinçsiz insan davranışları ve iklim değişikliği, deniz kaplumbağalarının popülasyonunu olumsuz etkileyen tehlikelerin başında geliyor. Deniz kaplumbağalarının nesillerinin korunması, deniz ve kıyı ekosisteminin dengesi açısından da büyük önem taşıyor.
ANNELERİN TERCİHİ İZTUZU
YÜRÜTÜLEN çalışmalar hakkında bilgi veren DEKAMER Başkanı Prof. Dr. Yakup Kaska, kaplumbağaların 4,5 kilometre uzunluğundaki İztuzu sahilinde 1988'ten bu yana izlendiğini anlattı. O dönemlerde gelen 40-50 civarındaki anne deniz kaplumbağasının takip edildiğini ve 150 yuvanın olduğunu dile getiren Kaska, "Bugün İztuzu'nda deniz kaplumbağalarının yuva sayısı 700-750 rakamlarına ulaştı. Yani bu sahile gelen anne deniz kaplumbağa sayısı neredeyse 3-4 kat arttı. Bu da kaplumbağaların doğdukları kumsalı tekrar yuva yapmak için geldiklerinin en önemli göstergelerinden" diye konuştu.
DİKKATSİZLİK YÜZÜNDEN
KASKA, merkeze son yıllarda yaralı getirilen deniz kaplumbağalarının sayısının 40-50 civarında olduğunu ve bu kaplumbağaların yüzde 55-60'ının kurtarılabildiğini söyledi. Deniz kaplumbağalarının ne gibi tehlikelerle karşı karşıya kaldığı ve yaralanma sebeplerine ilişkin bilgi veren Kaska, "Örneğin, deniz kaplumbağaları, denize atılan plastik poşeti besin zannederek yiyor. Bu, sindirim sistemlerinin tıkanmasına neden oluyor. İçlerinde biriken gaz nedeniyle ya suyun yüzeyinde kalıyorlar ya da baygın bir şekilde sahile vuruyorlar. Bunun yanı sıra bir sürat motoru kaplumbağaya çarpıp kabuğunu kırabiliyor, pervanesi kabuğunu kesebiliyor. Balıkçılıkla kullanılan 1 metrelik misina, deniz kaplumbağalarının kolunun kopmasına sebep olabiliyor. Dolayısıyla, insanların dikkatsiz davranışı, bir hayvanın bir kolunun kopmasına, kabuğunun parçalanmasına ya da sindirim sisteminin tıkanmasına neden oluyor. Merkezimize şu ana kadar bu şekilde yaklaşık 450 deniz kaplumbağası yaralı olarak geldi. 240'ı başarılı bir şekilde tedavi edilip denize gönderildi." dedi.
ELİF ÇELİK