On bir ayın sultanı Ramazan'ı uğurlayamaya hazırlandığımız bu günlerde ev hanımlarını 'tatlı' bir Bayram telaşı sardı bile... 1 ay süren orucun ardından ailecek neşe içinde yenecek bayram yemekleri ve tabii ki sofralarımızın vazgeçilmezi tatlılar... Şimdiden ağzımız sulandı. Aman dikkat, şimdiden uyaralım... Ağzımız tatlansın derken bayramda tadımız kaçmasın...
SALGIN SONRASI ZİYARETLER
Covid- 19 salgınının hız kesip, artık bizleri üzmeyeceğinin sinyallerini vermesiyle neredeyse iki yıldır unuttuğumuz bayram ziyaretleri de tekrar başlayacak. Büyükler başta olmak üzere eş, dost ziyaret edilip, gönüller alınacak. Kısa ama bu güzel ziyaretlerin vazgeçilmezi ise her zaman ki gibi tatlılar olacak. Siz, ziyaret edeceğiniz başka eş dost ve akrabaları hesap edip, oralarda yemek zorunda kalacağınız tatlıları düşünerek, 'Teşekkür ederim almayayım tatlı dokunuyor' dedikçe 'Aaa olur mu hiç? Kendi ellerimle yaptım bu ev baklavasını başka yerde yiyemezsin. Bir tane tatmazsan darılırım bak' şeklinde sitemlerle karşılaşacaksınız. Bunlara şimdiden hazırlıklı olmanızı öneririz. Peki ne yapmalıyız? Bu sorunun yanıtını uzmanına sorduk.
SAĞLIĞIN İÇİN DENGEYİ KORU
İzmirli Beslenme ve Diyet Uzmanı Simay Balbakan, bayram öncesi verdiği beslenme tüyolarıyla hem sağlığımızı hem de kilolarımızı korumanın yollarını Yeni Asır okuyucuları için anlattı. Diyetsiyen Balbakan'a göre, 'Sırat köprüsünü' hatırlatan o ince çizgiyi aşmamak için 'çelik' gibi bir iradeye sahip olmak gerekiyor.
- Bayramda bizi ne bekliyor?
Bayram denilince çoğumuzun aklına büyük sofralar, birbirinden lezzetli yemekler, aile ve dostlarla muhabbetler ve tabi ki kışkırtıcı bayram tatlıları geliyor. Bayram ruhunu hepimiz çok seviyoruz, fakat bayramı yaşamanın tek yolu tatlı yemek değil.
- Kimse fazla kilolarla yaza 'merhaba' demek istemez değil mi?
Bir yandan yaklaşan yaz, verilmek istenen kilolar ve hayalimizdeki vücuda kavuşmak varken diğer yandan ağır tatlılar ve yemekler aklınızı karıştırmasın. Onca emeğiniz boşa gitmesin. Muhtemelen bayramda yemeniz için ısrar edilecek bu yüksek kalorili ve şekerli tatlıların tek kötü yönü sadece kilo aldırmak değil. Vücudumuza bu kadar yüksek miktarda şeker yüklemek kan şekerinizi ani bir şekilde yükselterek ya da çok düşürerek rahatsızlanmanıza neden olabilir. Bu tür ağır şekerli tatlılardan kaçınalım ki ağzımız tatlansın derken, ağzımızın tadı bozulmasın. Kilomuza ve sağlığımıza dikkat ederek de çok güzel bir bayram yaşayabiliriz. Hatta, bu süreçte doğa tarafından bize cömertçe sunulan taze meyvelerle taze ve canlı bir başlangıç yapabilirsiniz. Hazır rengarenk ve birbirinden lezzetli meyvelerin olduğu aylara girmişken bunun tadını çıkaralım.
PORSİYON KONTROLÜ - Tatlıdan mümkün olduğunca kaçınalım... Peki meyveler sandığımız kadar masum mu?
Meyve tüketimimiz kadar önemli olan başka bir faktör ise yeterli meyve tüketimi ve meyvede porsiyon kontrolüdür. Her şeyin fazlasının zarar olduğu gerçeğini unutmamak lazım. Meyveler, her ne kadar doğal şeker içerse de fazla meyve tüketimi fazla şeker alımıyla birlikte kilo alımının ve şeker düzensizliklerinin nedeni olabilir. Tatlıdan kaçalım derken meyvede boğulmayalım. Meyveyi en doğru şekilde ve yeteri kadar tüketelim.
- Meyveler aç karnına mı yenmeli?
Porsiyon kadar bir diğer önemli faktör ise ne zaman meyve yediğimiz. Bu konuda dikkat etmemiz gereken en önemli etken tok karnına özellikle akşam yemeğinden sonra meyve yememek. Bayram gibi toplu buluşmalarda yemeklerden sonra sofraya meyve koymayalım. Tatlıdan kaçınan misafirlerimize meyveyi yemekten hemen sonra ikram etmemeye özen gösterelim.
- Ne tür sakıncaları var?
Birçok bilmsel araştırmada yemek ile birlikte tüketilen meyvenin sonrasında oluşan şişkinlik, hazımsızlık ve gaz şikayetlerinin arttığı görülmüş. Öğün saatlerini ayarlayarak, hayat kalitemizi arttırmak mümkün. Ara öğünlerde tüketilen meyve ise kan şekerimizi dengeleyerek bize sağlıklı bir vücut olarak geri dönüyor.
MEYVEYİ AÇ KARNINA TÜKETİN - Meyve yiyerek bir kişinin kilo alması veya vermesi mümkün mü?
YEMEKTEN sonra meyve tüketildiğinde vücudumuz meyvedeki şekeri eritmeye yeterince yoğunlaşamıyor ve bu da meyvedeki şekerlerin vücutta depolanmasına neden oluyor. Sonuç üzücü... Bu yanlışlar bize kilo ve yağlanma olarak geri dönüyor. Açken özellikle boş mide ile meyve tükettiğimizde ise yoğun lif içeriği ile sindirim sistemimizi detoksifiye ederek metabolizmayı hızlandırıyor. Böylece sindirim sistemimizdeki şikayetleri azaltarak kilo vermemize yardımcı oluyor. Hayatımızda, küçük değişiklikler ile büyük farklar yaratabiliriz.