Gelişen teknolojinin eğitime de birtakım yenilikler getirdiğini belirten Analiz Fen Eğitim Akademisi Kurucusu Ömer Yeğen, öğrencilerin seviyelerini ve bölüm tercihlerini belirlemede yapay zeka teknolojisi kullandıklarını söyledi. 20 yıldır eğitim sektörünün içinde olduğunu dile getiren Yeğen; anaokulundan liseye, üniversite hazırlıktan dil okullarına dek öğretmen, yönetici ve işletme sahibi olarak pek çok görev üstlendiğini ve bu deneyimlerin ışığında özel bir sistem geliştirdiklerini kaydetti.
Her öğrencinin kendine özgü yetenekleri ve ilgi alanları bulunduğuna dikkat çeken Ömer Yeğen, "Eğitimde ezberci anlayış yerine soru sormaya dayalı, hatanın doğru tespit edilerek giderildiği bir sistem uyguluyoruz. Bu sistemi kurgularken öğrencilerin seviyesini, bilgi birikimini ve ilgi alanını doğru şekilde tespit etmek için bir yapay zeka programı kullanıyoruz. Bu programda, öğrencinin farklı derslerden aldığı notların ortalaması alınarak bir grafik oluşturuluyor. Daha sonra bu grafik, okul ve sınıfın ortalamalarıyla da eşleştiriliyor. Yapay zeka programının bize verdiği veriler bölüm tercihi için yol gösterici oluyor. Bizim öğrenciyi ve velileri de doğru yönlendirmemiz için ölçümlenebilir bilgi akışı sağlıyor" dedi.
Ömer Yeğen kimdir?
■ Ankara Üniversitesi Matematik ve Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi mezunu. 9 Eylül Üniversitesinde İşletme yüksek lisansına devam ediyor. 10 yıl Hava Kuvvetleri Komutanlığı, 8 yıl Milli Eğitim Bakanlığı ve 2 yıl da özel kurumlarda öğretmenlik deneyimine sahip. 2008 yılında 4+1 Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurdu. 2010 yılında Amerikan Kültür Dil Okulları Gaziemir şubesini hizmete açtı. 2016 yılında Analiz Fen Dershanesini aldı.
KUR SİSTEMİ
Her öğrencinin aslında farklı bir öğrenme hızına sahip olduğunu ifade eden Ömer Yeğen, İngilizce eğitiminde olduğu gibi matematikte de kur sistemine dayalı bir öğrenme metodu uyguladıklarını vurguladı. Kur sistemi sayesinde her öğrencinin kendini daha rahat ifade edebildiğini anlatan Yeğen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri de öğrencinin soru sormaktan çekinmesidir. Sınıf ortamında bir öğrencide 'Acaba bana gülerler mi, bilemediğim için öğretmen bana kızar mı?' gibi düşünceler oluşabilir. Bu soru sormama durumu zamanla yerleşir ve öğrencinin ders başarısını da olumsuz etkileyebilir. Bizler seviye tespiti yaparak aynı İngilizce'de olduğu gibi her öğrencinin belli bir kur sistemi içinde ders görmesini sağlıyoruz. Her öğrenci kendi seviyesine göre ayrılıp ona göre ders alıyor. Böylece kendi seviyesindeki öğrencilerle ders takibi daha kolay oluyor. Her konu bitiminde yaptığımız sınavlarda da eksikleri saptayarak bireysel veya grup halinde etüt çalışmaları yapıyoruz.
" HEDEF ODAKLI EĞİTİM
Günümüz eğitim sisteminde öğrencilerin çok odaklı bir içerikle eğitim gördüğünü dile getiren Ömer Yeğen, şöyle devam etti: "Öğrenci çok fazla içerikle karşılaştığında tercih yapmakta ve konuyu özümsemekte zorlanabiliyor. İngilizce, Almanca ve Fransızca aynı anda sunulursa hiçbirini tam anlamıyla öğrenmek mümkün olmuyor. Hepsini bir anda öğrenmeye çalışmak yerine, öğrencinin tüm konsantrasyonunu İngilizce'ye vermesinin daha doğru olduğunu tecrübelerimizle gördük. Aynı şeyi, müzik dersinde piyanoda ve sporda ise jimnastikte uyguluyoruz. Kısa sürede ilçe genelinde birincilik dereceleri elde etmeye başladık."