Denizli'nin Çal ilçesinde atıl bir binayı halı dokuma atölyesine çeviren Çal Halk Eğitimi Merkezi'nin kadın kursiyerleri yöreye ait desenlerin yer altığı motifleri bin yıl öncesinin yöntemleriyle dokuyor. Çal Halk Eğitimi Merkezi yetkilileri uzun süren saha çalışmasının ardından bin yıl önce kullanılan desen ve yöntemleri tespit etti.
Sanat Tarihi Profesörü Özcan Yörük ile Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Genç'ten de destek alındı. Kurulan düzen sayesinde koyunlardan elde edilen yünlerin yıkanmasıyla süreç başlıyor. Yünler yıkandıktan sonra çıkrık ve kirman adı verilen aletlerle ipe dönüşüyor. Ardından binanın bahçesinde kazanlar yakılıyor. Meşe palamudu, ceviz kabuğu, nar kabuğu, çehre bitkisi, muhabbet çiçeği gibi bitkilerle iplere istenilen renk veriyor. Renklenen ipler, bin yıl öncesinin doku ve sanatıyla birbirinden güzel halı ve kilimlere dönüşüyor.
"YÖREMİZİN SANATI"
12 yaşından beri halı dokuyarak büyüdüğünü söyleyen kursiyer Hava Temiz, 20 yıldır yaptığı işten uzak olduğunu belirterek, "Yöremizin devamlı sanatıdır. Kurs sayesinde bir daha başlattık" diye konuştu.
YÖRÜK VE TÜRKMENLER GİBİ
Doç. Dr. Mustafa Genç, "Bayrağı, torbayı, çantayı ve yatak halısını yani aklınıza gelebilecek tüm dokuma türleri Denizli çevresine ilk yerleşen Yörük ve Türkmen grupları tarafından nasıl dokuyorsa, bugün bu atölyede üretim aynı şekilde devam ediyor" dedi. ■ SEBAHATTİN ALP