Köy köy gezen fagot ‘Usta’sı

İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde, 28 yıldır fagot sanatçısı olarak orkestrada görev yapan Aşkın Usta köy köy gezerek çocuklara sanatını tantıyor. Başlattığı proje ile köylerde konser veren Usta, "Opera ve Bale sanatı konser salonlarında ya da özel olarak hazırlanmış dış mekanlarda icra edilebilen zengin bir sanat türüdür. Dev bir kadro ile büyük emekler ve maliyetler söz konusu. Bu sebeple onlar bize gelemediğinde sanatı bizim onların ayağına götürmemiz gerektiğine inanıyorum" dedi.

DOĞDUĞU YER TİRE İLK DURAK
Orta halli, sıradan bir ailenin çocuğu olarak İzmir'in Tire ilçesinde dünyaya geldiğini söyleyen Usta, "Ben bu topraklarda doğdum, projemizin ilk durağını bu nedenle Tire olarak belirledik. Özellikle çocukların büyük ilgisiyle karşılaştık. Konserin başlangıcından sonuna kadar büyük bir heyecanla dinlediler. Piyano ve gitara aşina olan çocuklarımızın dikkatini en çok fagot çekti. Konser sonrasında gelip 'bu nedir' diye sordular.

Yeni nesillere fagotu tanıtmanın mutluluğunu yaşadım. Aralarından bir tanesinde bile bir kıvılcım oluşturduysak ne mutlu bize. Beni yetiştiren hocalarıma çok şey borçluyum. Çalıştığım kurum ile her zaman gurur duydum. Tüm bu imkanları bana sağlayan devletime borçluyum" diye konuştu. Fagot ne yazık ki ülkemizde çok fazla bilinen bir enstrüman değil fakat bu dezavantajı avantaja dönüştürmek de imkansız değil diyen Usta, "Bir Batı müziği enstrümanı olan fagot ile Türk Halk müziği ve Klasik Türk Sanat müziği eserlerini seslendirdim. Dinleyicilerden çok olumlu, cesaret verici geri dönüşler aldım. Bu beni daha da heyecanlandırdı, ümit verdi" diye konuştu.

BATI VE TÜRK MÜZİĞİ HARMONİSİ
Usta sözlerine şöyle devam etti: "Benim gibi sanatçı olan eşim de bir besteci olarak bu konuda her zaman destek oldu. Özgün eserlerin yanı sıra birçok türkümüzü, klasik Türk Sanat müziği formundaki eserleri, saz semailerimizi, peşrevlerimizi ve klasik eserlerimizi çok seslendirerek sunma imkanı buldum. Dinleyen herkesin büyülendiğini görünce onur duydum. Bizim müziğimiz sanıldığının aksine etnik değil evrenseldir. Her şeyden önce makam zenginliği vardır. 600'den fazla makama sahip olan müziğimizi dinleyen batılılar hayranlık duyuyor."

NİDA ALADAĞ