Şimdiki adı Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1992'den beri çalışan ve son 5 yıldır da başhekimlik yapan Doç. Dr. Mustafa Emiroğlu, kadınların korkulu rüyası meme kanserinin günümüzde artık erken teşhisle kronik bir rahatsızlıktan farkının kalmadığını ifade etti. Ülkemizdeki sağlık altyapısının ve teknolojinin dünya ile eşdeğer seviyede olduğunu belirten Emiroğlu, "Meme kanseri tanısında teknoloji çok ilerledi ve yapay zeka günümüzde çok gelişmiş durumda. Bunun için dijital tarama mamografisi ve patoloji geliştirildi" dedi.
2015 Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyanın en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunun altını çizen Emiroğlu, "Avrupa ve Amerika'da 8 kadından birinin 75 yaşına kadar bu hastalığa yakalanacağı ön görülüyor.
Türkiye'de ise bu oran 13 kadından biri olarak sunuluyor. 2010'lu yıllarda yapılan epidemiyolojik araştırmalara göre Türkiye'de meme kanseri en sık Batı illerinde görülüyor, bunlar arasında da en yüksek orana sahip olan şehir İzmir.
Çünkü Batı ülkelerinin tarzına ve kültürüne daha yakın bir yaşam şekli var; Sigara, alkol, fastfood, obez yaşam ve uykusuz gece hayatı" şeklinde konuştu.
- Hastanede hem idari yöneticilik yapmak hem de mesleğinizi sürdürmek zor olmadı mı?
Zordu tabi. Zaten idarecilik mesai saatlerinin dışında ve hatta haftasonları da yapılan bir iş. 24 saat tetikte oluyorsunuz.
Benim içimde olan hekimlik aşkı her zaman ağır bastığı için yine de hasta muayenelerine, ameliyatlara devam ettim.
Özellikle meme kanseriyle ilgili gelen pek çok hastayı kendim ameliyat ediyordum.
- Sadece doktorluk yapmakla da kalmadınız sanırım?
5 yıllık başhekimliğim boyunca pek çok bilimsel aktivitede bulundum, meme kanseriyle ilgili kitap yazdım. Her yıl meme hastalıklarıyla ilgili sempozyum, seminer ve toplantılar düzenledim. Akademik dünyadan kopmadık. Hatta bu dönem Türkiye'de ilk kez yapılan meme kanseri ve yapay zeka ile ilgili toplantıyı da gerçekleştirmiş olduk.
40 YAŞINDAN SONRA TARAMA
- Belirtileri nelerdir?
Temelde belirtiler meme cildindeki değişiklikler, gamzeleşmeler, kızarmalar, ele gelen bir kitle olması ya da koltuk altında beze olması, meme başından gelen her çeşit akıntı, bu hastalığın belirtileri olabilir.
- Sizce hanımlar ne yapmalı?
Bizim önerimiz bu kanserin tarama programlarıyla, ele gelmeyecek kadar küçükken mamografiyle tespit edilmesi. 40 yaşından sonraki mamografik taramalar çok önemli. Sağlık Bakanlığımız iki yılda bir bu taramaların yapılmasını öneriyor.
AKDENİZ DİYETİ VE ZEYTİNYAĞI
- Kanser olmayı nasıl engelleriz?
Sigara, alkol ve obezite engellenirse tüm kanser türlerinin yüzde 60'ı da engellenmiş olur. Düzenli bir uykuyla yaşayan, kilo almayan, spor yapan, doğal beslenen, hareketli bir yaşam süren kişilerin bu hastalığa yakalanma oranı daha düşüktür.
Bir de kanserli hastaların tümüne Akdeniz tarzı beslenme ve zeytinyağı öneriyoruz.
- Emziren kadınlar bu konuda şanslı mı?
18-30 yaş arasında iki kez hamile kalıp, bir iki yıl emzirmenin çok güçlü koruyuculuğu vardır.
- Sizin kliniğinizde neler yapılıyor?
Bizim merkezimize gelen meme kanserli hastalar için yaşam değişikliğiyle başlayan bir tedavi süreci oluyor. Burası sadece ameliyat eden, ışın tedavisi yapar bir yer değil. Bir yaşamı dizayn ediyoruz. Kanserli kişilerin psikolojisi olağanüstü şekilde değişiyor. Eski hayatı bitiyor, yeni bir hayat başlıyor. O kişide ilk önce ölüm korkusu sonra da fiziksel görünüş endişesi öne çıkıyor. Bizler hem hastaların psikolojik yüküne destek oluyoruz, hem yaşam yinelemesini dizayn ediyoruz, hem de tedavisini programlayan entegre bir hizmet veriyoruz.
Bu konularla ilgili bünyemizde iyi yetişmiş çalışanlarımız var.
- Meme kanseriyle ilgili pek çok aktivite yapılıyor. İnsanları bilinçlendirme adına başka neler yapılabilir?
Bütün dünyada en yaygın hastalık olan meme kanseri, yavaş gelişen bir kanser türüdür. Genel olarak hızlı ilerleyen, öldüren bir rahatsızlık değildir. Erken tanı olursa, iyi tedavi edilirse bir kanser gibi değil kronik bir hastalık gibi en az zararla baş edilebilir kendisiyle.
RİSK VARSA ALDIRABİLİRSİNİZ
- Meme kanseri riski taşıyan kadınların memelerini aldırması konusunda ne söylersiniz?
Meme kanseri yapıcı genleriniz varsa, 40-45 yaşında memelerin içinin boşaltılarak silikon koyulmasını, birkaç sene içerisinde de yumurtalıkların alınmasını öneriyoruz.
- Silikonun bir zararı yok mu?
1990'lı yıllarda da çok tartışılmıştı.
Doğal bir maddedir ve herhangi bir zararı yoktur.
- Bu tedaviler sizde de mevcut sanırım?
Yıllardır meme kanseri cerrahisinde aktif şekilde çalıştığım için geniş bir deneyimimiz var. Türkiye'deki onkoplastik meme kanser cerrahisinin önde gelen isimlerinden biriyim. Meme kanserini estetik olarak ameliyat eden bir ekibiz. Cerrahi teknikler çok iyi seviyelere geldi.
Buna ilaveten ilaç tedavileri, ışın tedavileri, hormon tedavileri, akıllı ilaçlar gibi pek çok alternatif var.
- Ülkemiz bu hastalıkla mücadelede hangi aşamada?
Türkiye, dünya genelinde bu konuda iyi mücadele veren, bilgi ve bilimsel temelli en iyi tedavi uygulayan ülkelerden biri. Avrupa'nın farklı yerlerinde bu konuda çalışan biriyim ve orada ne varsa burada da aynı tedavi var diyebilirim. Eksiğimiz yok, kadınların içi rahat olsun. Ben akşama kadar burada kitaplar okuyorum, internetten Amerika'da, Japonya'da yapılan işlemlere bakıyorum. Yani dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bir şeyler yapılıyor da biz unuttuk diye bir şey söz konusu değil.
HER AYIN 10'UNDA 10 DAKİKA
- Evde meme kontrolü nasıl yapılmalı mı?
Meme kanserinden korunmak için bunun bilincinde ve farkında olmak çok önemli.
Kadınların böyle bir riskinin olduğunun farkında olması ve 40 yaşından sonra da mamografik taramalara gitmesi gerekiyor. Tıp camiasında ünlü bir sloganınız vardır "Her ayın 10'unda 10 dakika". Regl döneminin 10. günü 10 dakikalarını kendi kendilerini muayene etmeye ayırmalılar.
- Kitle ele geldiğinde geç kalınmış olmuyor mu?
Ortalama bir meme kanseri elle tespit edildiğinde 5 ile 7 yıl arasında bir süre geçmiş demektir.
Bu kitle ele gelmeden tıbbi kontrollerle erkenden bulunursa, o kişiyi öldürmeden kurtarmamızı sağlıyor.
- Erkeklerde de bu hastalık görülüyor mu?
Evet, erkeklerde de görülür. Ülkemizde kadınların yüzde 1'i kadar erkeklerde meme kanseri vakası görülür.
Genellikle 60-65 yaşından sonra ortaya çıkar.
Erkeklerinki biyopsilerle tespit ediliyor.
"EN BÜYÜK SUÇLU ÖSTROJEN"
- Kadınlar neden meme kanseri olur?
Vakaların yüzde 10'u ailesel kalıtımla, yüzde 20'si genetik bozulma saptanmayan durumlar, geri kalan yüzde 60-70'inde hiçbir neden olmadan görülür. Bir diğer en büyük sebep ise kadınlık hormonu olan östrojendir. Yüzde 80-90 sebebi budur.
Bir bayanın erken yaşta regl olmaya başlaması ve geç yaşta menopoza girmesi. Bu hormon kadında ne kadar yüksek ve uzun süre devam ederse memeler de östrojene o kadar maruz kalıyor.
"10 YIL İÇİNDE HASTANELER YARI YARIYA BOSALACAK"
- Yapay zeka alanında bizleri neler bekliyor?
Hayal edemeyeceğiniz işler yaşanacak. 10-15 yıl içerisinde sağlıkta yapay zeka ve robotların kontrol ettiği hastaneler olacak. 10 yıl içerisinde hastanelerin yarısının boşalmasını öngörüyoruz.
Hem insanların yüzde 50'sinin hastaneye gitmesine gerek kalmayacak hem de robotların görev alacağından yola çıkarak hekimlere ihtiyaç olmayacağı için pek çok doktor işsiz kalacak. Çünkü Kronik rahatsızlığı olan bir kişinin onun genel durumunu robotlar uzaktan izleyecek ve "Sen şu ilacını veya dozunu değiştir" diyecek. Böyle olunca da insanların hastaneye kontrole gitmesine, zaman ve emek kaybetmesine gerek kalmayacak.
"AMELİYATLARI ROBOTLAR YAPACAK"
- Sizin alanınızda yapay zeka hangi seviyede?
Meme kanseri tanısında teknoloji çok ilerledi ve yapay zeka günümüzde çok gelişmiş durumda. Bunun için dijital tarama mamografisi ve patoloji geliştirildi.
Bir şey dijitalse bu tam yapay zekanın ilgi alanıdır.
Kanser tanısında, patolojide, onkolojide çok kullanılıyor. Robotik ameliyatlarda süreç biraz yavaş ilerliyor.
Ama bilişim sistemlerinin gelişmesi ve son bir yıldır çok güçlü kuantum bilgisayarlarının devreye girmesiyle birlikte bu ameliyatların daha da hızlanacağını düşünüyoruz.
- Robotlar da ameliyat yapabilecek mi?
Meme kanseri ameliyatı yapan doktorlar, önümüzdeki 10-15 sene içerisinde robotik meme kanseri ameliyatlarının otonom olarak gerçekleştirilebileceğini düşünüyor. Yani yapay zeka durumu inceleyecek, kendi iradesiyle ameliyata karar verecek ve bilinçli bir şekilde operasyonu gerçekleştirebilecek.
ERCAN AKGÜN